47. Bölüm - Karar

2.2K 215 75
                                    


Sessizlik ve karanlık havanın sisi tüm şehri kaplamıştı.

Yuva'nın sokakları bomboştu. Evlerin camlarında siyah yılan desenli bayrak dalgalanıyordu. Sarayın ve kilisenin önü ise sadece beyaz renk çiçekler ile doluydu.

Halk teker teker gelip kilisenin önüne veya sarayın önüne çiçeklerini bırakıp gidiyorlardı.

Aynı şey Daphne'nin köyündede yaşanmıştı. Civar köylerdekiler ve o köydekiler Daphne'nin ailesinin çiftlik evinin önünü çiçeklerle kaplamışlardı.

Bu şekilde Prens Dorris'i anıyor, aileye destek oluyorlardı.

O sessizlikte boş kilisenin içinde adım sesleri yankılandı.

Adımlar Prens Dorris'in mezarının önünde durduğunda yeniden sessizlik oluştu.

Bu sessizliği bölen ise mezarın başında gözyaşları içerisindeki Margaret oldu.

"Abi." dedikten sonra elini önündeki cama dayadı.

Camın diğer tarafında ise Dorris'in mezarı vardı.

Toprağı hala ıslaktı.

Margaret derin bir nefes aldı.

"Sanırdım ki hep yanımda olacaksın. Hep bana destek olacaksın. Erken vedalar bizim aramıza girmez sanırdım."

Margaret başını eğip "Yanılmışım." dedi.

"Şimdi tüm pişmanlıklarımla karşındayım. Sen gittin, pişmanlıklarım, keşkelerim gün yüzüne çıktı. Keşke dedim. Keşke sana karşı gelmeseydim. Keşke çekip gitmeseydim."

Margaret gözyaşlarını sildi.

"Seninle son buluşmamızda bana asla bildiğim yoldan dönmememi, her zaman ailemize sadık olmamı söylemiştin."

Margaret'ın gözünün önüne son görüşmeleri geldi.

İskeledelerdi. Abisi bir kaç günlük yurt dışı görüşmesi bahanesiyle Moscariffen'a gelmişti. Bunu Margaret bile bilmiyordu. Dorris'in yerini bulduğunu tahmin edemezdi. Ta ki Dorris karşısına dikilene kadar.

Başta çok korkmuştu. Abisinin ona zarar vereceğini düşünmüştü. Ancak Dorris düşündekilerinin tam tersine ona sıkıca sarılmıştı.

Özlem ve endişe doluydu.

Orada bir kaç gün kalmıştı.

Bu süreçte ise neden oraya geldiğini anlatmıştı Margaret'a.

O üç gün içerisinde son yıl boyunca yaptığı tüm planları anlatmıştı Margaret'a.

Abisi anlattıkça Margaret hayretler içerisinde dinliyordu abisini. Ve her seferinde ne kadar yanıldıklarını fark ediyordu.

Dorris krallık yapamaz, bu işi beceremiyor demişlerdi. Ve bunu söyleyen kendisi, babası ve abisiydi. Oysa Dorris plan üstüne plan kuruyordu. Sessiz ve sakince ilerliyordu.

Bunu görmeleri için Dorris ile biraz vakit geçirmeleri gerekiyordu. Ama onlar bunu asla anlamamışlardı. İşte Margaret pişmanlığı ilk orada hissetti.

Sonrasında Dorris Kraliçe Lorenya ile görüşmüştü.

İşlerin annesinden bile gizli ilerlemesini istiyordu. Çünkü Dorris'in planı büyüktü.

Dorris'in planına göre Margaret bir süre ortaya çıkmamalıydı. Aile ile bağlarını koparmış gibi ortadan kaybolmalıydı. Dorris ise Margaret'a düşman gibi görünmeliydi.

DELTAWhere stories live. Discover now