EV ARKADAŞI •UZAY TENİ•

8.5K 736 163
                                    

Selaamss!

Oy vermeyi ve beni mutlu edecek yorumlar bırakmayı unutmayın. Tatile girdiğimize göre bölümler düzene oturacak demektir. Târumar'ın finaline çok az kaldı. Târumar final olduktan sonra Ev Arkadaşı'na daha sık bölüm gelecek. Bu konuda sizi rahatlatabilirim.

Hepinize keyifli okumalar dilerim 🤍

Fatih sayesinde yaşadığım bir anlık aydınlanma, apar topar evden çıkmanıza sebep olmuştu. Pusat'ın bir delilik yapmaması için koştur koştur merdivenleri inerken düşmemek için ekstra bir gayret gösterdim.

Düşersem vakit kaybederdik ve kaybettiğimiz o vakit dilimi içerisinde Pusat çoktan Caner'i bulup Allah'ına kavuştururdu.

"Boncuğum hızlı olsana biraz!" Fatih, kolumu kavrayıp sürüklercesine beni merdivenlerde indirdi. "Kısa olduğundan mıdır nedir, koşarken bile yerinde sayıyormuşsun gibi geliyor."

"Araba kullanmayı biliyor musun?" Soluk soluğa Fatih'e bakarken başını onaylar anlamda salladı. "Al o zaman!" derken arabanın anahtarını eline sıkıştırdım. "Fazla trafiğe ve hıza alışamadım hâlâ! Ne kadar hızlı gidersek o kadar iyi."

Hiç beklemeden arabaya binerken Fatih, hızlıca otoparktan çıktı. "Nereye gideceğiz ki?" diye mırıldanırken sağa ve sola hızlıca baktı. Pusat evden bizden önce çıkmış ve hemen ortadan kaybolmuştu. "Düz ilerle bakalım, bir yerde görürüz belki."

"İhtimallerle Pusat'ı aramak tam da bize yakışır bir hareket boncuğum."

"Nereye gider, Caner'i nerde bulur bilmiyorum ki!"

"Kime sorabiliriz bunu ya?" Fatih, hem direksiyonu idare edip hem de yola dikkatle bakındı. Pusat'a dair bir şeyler arıyordu. "Benim tanıdığım Pusat, gazın anasını sikmiştir. Yetişmemiz imkansız."

"Pusat, Caner'in madde kullandığını anlatmıştı." Aklıma gelen saçma fikirle başımı kaldırıp Fatih'e baktım. "Furkan da önceden kullanıyordu. Ortak noktaları var mıdır acaba, bilir mi Furkan?"

"Olabilir." Fatih, başını yavaşça bana çevirdi. "Sormakta fayda var. Ara bakalım."

Telefonumun ekranını açıp Furkan'ı ararken sabırsızca dudaklarımı dişledim. Birkaç çalmanın ardından telefon yanıtlanırken Furkan, aramamı beklemiyormuş gibi konuştu.

"Dolunay?"

"Merhaba Furkan, nasılsın?"

"İyiyim. Teşekkür ederim, sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim, teşekkür ederim." Birkaç saniye sessizlik oluştu. Konuya direkt olarak girmeli ve vakit kaybetmemeliydim. "Furkan, beni yanlış anlama lütfen. Belki bir umut bize yardımın dokunur diye aradım seni. Pusat'ı bulmam gerekiyor ama nereye gittiğine dair bir fikrim yok."

"Saçmalama Dolunay. Elimden bir şey geliyorsa size yardım etmekten mutluluk duyarım ama Pusat'ın nereye gittiğinden nasıl haberim olabilir ki?"

"Beni bir kazan dairesinde kilitli bulmuştunuz ya... Caner kilitlemişti beni, hatırladın mı?"

"Evet."

"Ya yeniden özür diliyorum, beni yanlış anlama lütfen ama Caner de madde kullanıyor. Pusat, onun yanına gitti. Nereye gideceğimi bilmediğim için seni aramak zorunda kaldım ama lütfen yanlış anlama beni! Bıraktığını biliyorum. Belki nerede olduklarını ya da takıldıklarını bilirsin diye aradım seni."

EV ARKADAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin