EV ARKADAŞI •PİKNİK•

27.2K 1.1K 389
                                    

Selaamss!

Satır arası yorumlar bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen, bu bölüm biraz satır arası yorumları arttıralım 🐣

Keyifli okumalar!

Burnuma, ardı arkası kesilmeyen öpücükler yavaş yavaş bırakılırken vücudumdaki sızlamalar eşliğinde homurdanmama engel olamadım. Beni öpücüklere boğan adamın gülümsediğini suratımdan uzaklaşan dudaklarından anlarken, "Biraz daha uyuyalım, lütfen." dedim.

O, kollarıyla bana sımsıkı sarılırken çıplak bedenlerimizin birbirine değdiğini iliklerime kadar hissettim ama aldırmadım. Şu an bana yaydığı sıcaklıkla ilgileniyordum.

"Tüm gün boyunca, seninle birlikte yatakta miskinlik yapabilirim ama şimdi kalkmamız gerekiyor güzelim." Bu sefer öpücükleri saçlarımın üzerinde gezinmeye devam ederken, "Kalkmazsak Fatih bizi basabilir." dedi. "En son isteğim seninle böyleyken onlara yakalanmak."

"Kapıyı kilitlesek? Çok uykum var. Hiç bu kadar iyi uyuduğumu hatırlamıyorum." Gözlerim kapalı bir şekilde, göğsüne başımı yasladığım adama konuşurken göz kapaklarım birbirine daha fazla yapıştı. Doğruyu söylüyordum. Fazla iyi bir uykuya dalmıştım. Onun devamını fazlasıyla istiyordum.

"Romeo ve Juliet'e yemeklerini vermem gerek." Pusat, kulağıma bıraktığı kısık mırıltılar eşliğinde dudağını yanağıma bastırdı. Kokulu öpücüğünün ardından, "Duş almamız gerek." diye mırıldandığında gülümsememe engel olamadım. "Dün gece seni fazlasıyla kirlettim."

Dün gecenin kalıntıları hâlâ vücudumdaydı. Gece uyumadan önce sabah utanacağımı sanmıştım ama asla utanmıyordum.

"Kiri sevmezsin sen..." Saçma mırıltıma kıkırdamadan edemezken Pusat da bana eşlik etti. "Kirli bir şeyi bu kadar çok sevebileceğimi inan tahmin etmezdim." dediğinde daha çok sırıttım.

Dağınıklığıma laf eden adam dün gece ortalığı fazlasıyla dağıtmıştı. Bedenlerimiz fazlasıyla kirlenmişti ama bu durumdan ikimiz de asla rahatsız olmamıştık.

"Saat kaç?" Gözlerimi usulca açıp bana ilgiyle bakan sevgilime döndüm. Karamel rengi gözleri kısa bir anlığına benden kopup duvarına dönerken, "09.23" dedi.

"Derse gitmeyelim bugün, yerimize imza atacak birilerini bulurum."

"Beni zorla derse götüren sevgilime ne oldu böyle?" Benim alayıma, gözlerime dudaklarını bastırarak cevap verdi. Onu kendimden uzaklaştırmaya çalışsam da işe yaramadı. Yeni uyanmıştım. Gözümde mutlaka şebek vardı, niye benden uzak durmuyordu hiç?

Dün gece en ücra köşelerine kadar indi Dolunay. Seni tadarken tiksinmedi, şebeğinden mi tiksinecek?

"Alkol kokuyorum ve yeni uyandım. Elimi yüzümü yıkamama izin ver bari..."

"Bir şey yok o güzel yüzünde." Pusat aldırmadan soluğu boynumda alırken dudaklarını oraya bastırdı ve birkaç dakika bekleyip soluklandı. "Ayrıca olsa da seni ilgilendirmez, öpüp koklayan benim."

Yüzümdeki sırıtmayla birlikte ellerimi kaldırıp saçlarına uzandım. Başı, boynumda dururken saçlarına yerleşen parmaklarımı usul usul gezindirdim.

Gece yaşadıklarımız aklıma doluşurken daha fazla sırıttım. Özel ve fazlasıyla güzel bir geceydi. Asla unutamayacaktım.

"Bu arada günaydın dedim mi sana?" Pusat başını boynumdan çıkarıp bana bakarken kısık gözlerle onu inceledim. O öpücüklerden sonra günaydın demese de olurdu. Zaten gün, bana en güzel şekliyle aymıştı.

EV ARKADAŞIWhere stories live. Discover now