EV ARKADAŞI •FOTOĞRAFLAR•

12.7K 947 341
                                    

Selaamss!

Önceki bölümlere oy vermediyseniz başa dönüp küçük yıldıza basar mısınız?

Bu bölüm satır arası yorum sayıları da artarsa beni çok mutlu edersiniz :)

Bu aralar bölüm süreleri yine uzadı ama üniversite hazırlığı derken anca yetişiyorum. Umarım diğer aya eski düzenimize kavuşmuş ve sık sık bölüm atarım. Keyifli okumalar!

Ağrıyan karnım, beni acıdan acıya sürüklediği anlarda sıkıntıyla inlerken başımı arkanda duran yastığa biraz daha bastırdım.

Romeo'yu sıcak su torbası gibi kullanırken karnıma doğru çektim. Sesini çıkarmayan uslu çocuk bana biraz daha sokulurken karşımda duran duvarı boş boş izledim.

Evet, regl olmuştum ve evde kimse yoktu.

Son aylara oranla bu ay daha şiddetli ağrı çekiyordum. Normalde dazla ağrı çekmez, ayakta atlatabilirdim ama bu düzen bazı aylarda bozuluyordu. O aylardan birisindeydim ve ağlamamak için kendimi sıkıyordum.

Emre -tam olarak- gidememişti. Antalya'ya geldiği için bir arkadaşını ziyaret etmek istemiş ve birkaç günlüğüne Mersin'e geçiş yapmıştı. Arkadaşını ziyaret ettikten sonra yeniden Antalya'ya uğrayacak, beni son kez kontrol ettikten sonra İstanbul'a dönecekti.

Pusat, dersi olduğu için evden gitmişti. Beni yalnız bırakmak istemese de bir şey olmayacağı konusunda onu ikna etmiştim.

Evde sadece Romeo, ben ve Juliet vardı.

Hava kapalıydı. Her an yağmur yağacak gibiydi.

Bu havayı kitap ve kahve yaparak değerlendirmek istesem de karın ağrım bana engel oluyor, sadece yatmamı istiyordu.

Evde ağrı kesici bitmişti ve ben, eczaneye gidecek kadar kendimi iyi hissetmiyordum.

Sıkıntıyla içime derin bir nefes çekerken Romeo'nun tüylerini usul usul okşadım.

Romeo, başını göğsüme yaslarken öylece gözlerimin içine baktı. Başına küçük bir öpücük bırakırken ona tebessüm ettim.

"Beni seviyorsun, değil mi?"

Romeo öylece bana bakarken biraz daha sırıttım.

"Biz yokken konuştuğunuzu biliyorum. Hadi, bir kere benimle konuş. Söz veriyorum, kimseye söylemem."

Romeo dik dik gözlerime bakmaya devam ederken konuşması için beklentimi sürdürdüm.

"Hadi ama." diye homurdanırken tüylerini okşadım. "Söz, konuşursan bunu Pusat'a bile söylemeyeceğim."

Romeo, diliyle burnunu yaladığında başını göğsüme yasladı ve gözlerini yavaşça kapattı. Onun uyuyacağını anlamam fazla uzun sürmezken sıkıntıyla içime derin bir nefes çektim.

EV ARKADAŞIWhere stories live. Discover now