2. Akşam Yemeği

20.6K 815 119
                                    

2.Bölüm: Akşam Yemeği
*Bordo bereli değil prenses."

"Günaydın!"

Her zamanki enerjisiyle içeriye giren Neslihan'a gülümsedim. Ben sabahları asla uyanamayan bir insandım ve onun bu halleri beni kendine hayran bırakmasına sebep oluyordu.

"Günaydın, hoş geldin." Dedim, bir yandan da üniformamın ceplerine kalemlerimi yerleştiriyordum.

"Erkencisin." Dedi göz kırparak. Uyku uyuyamıyordum çünkü. İşe başlayalı 2 hafta olmuştu ve ben hala otelde kalıyordum. Bu ayki maaşım tamamen otele gidecekti bu gidişle.

Ben kesinlikle üniversitede böyle sefalet bir hayat hayal etmemiştim.

"Uyku tutmadı. Ev bulamadım hala koskoca şehirde. Ona sıkılıyorum." Elimden kan tüplerinin bulunduğu kutuyu alıp paketini açmaya başladı.

"Takma kafana bu kadar hallederiz, dur bakalım. Akşam Volkan'a da söyleyeyim o bulur bir yer, bilir buraları." Volkan abi Neslihan'ın eşiydi. Bir de dünyalar tatlısı kızı vardı, Eva. Volkan abi Neslihan'ı işten her almaya geldiğinde ayaküstü konuşuyorduk ikisiyle de.

"Bu arada şu geçen hafta konuştuğumuz yemeği bu akşam yapalım diyorum. Alparslanlar'ı da çağıracağım. Gelir misin sende?"

İki haftadır hazır gıdalar tükettiğim için midem artık bana isyan ediyordu. Dolayısıyla bu teklif reddedemeyeceğim derecede cazipti benim için. "Gelirim." Dedim eldivenlerimi elime geçirirken. Az sonra hastalar kapıda sıra olmaya başlardı.

"Tamamdır, o zaman öğle arasında görüşürüz. Sana kolay gelsin." 

Kapıdan çıkarken arkasından bağırdım.

"Sana da!"

****

Zaman çabucak geçip saat akşam beş olduğunda hızlıca giyinip çıktım işten. Bugün çok da yoğun geçmemişti. Dolayısıyla fazla yorgun hissetmiyordum. Ya da vücudum düne göre daha da alışmıştı şimdi, bilmiyordum.

Duş alıp hemen Nesliler'e gidecektim. Direkt hazır masaya gitmek istemiyordum. Dediğine göre kalabalık olacaktık, erkenden gidip ona yardım etsem iyi olurdu.

Bu arada kendisi ona Nesli dememi uygun görmüştü. Herkesin ona Nesli dediğini ve Neslihan denilince garipsediğini söylemişti. Bu geçirdiğimiz iki haftada iyice yakınlaşmıştık ve o, bu şehirdeki tek arkadaşım olmuştu.

Otele vardığımda hızlıca işlerimi hallettim. Misafirliğe elim boş gitmek istemediğimden bir pastaneden tatlı da almıştım.

Nesli'nin mesaj attığı adrese çok geçmeden geldiğimde Volkan abi ve Eva beni kapıda karşıladı.

"Şekerlik, naber?" Saçlarını karıştırdım Eva'nın, hiç sevemezdi bu hareketi ama bana bir şey de diyemezdi.

"Hoş geldin Duru. Hemen bebeğime bakmalısın! Bugün babamla beraber aldık. Konuşuyor ve benim gibi sarışın saçları var!" Eğilip yanağını öptüm. "Sarışın saçları var demek!" Ben gülerken heyecanla kafasını salladı. Ayakkabılarımı çıkardığım sırada Volkan abi de montumu almıştı.

"Kızım ablan yorgundur onu biraz rahat bırakalım şimdi. Yemekten sonra gösteririz bebeğini, olur mu?"

Eva hüzünle kafasını sallarken, Volkan abi koridoru gösterdi. "Gel, içeri geç Duru." Uzun koridorda ilerlerken sağ taraftaki mutfakta Nesli'yi gördüm. Koridor ikiye ayrılıyordu ve sol tarafta da oturma odası vardı. Ben mutfağa girerken Eva'yla Volkan abi de hemen sol taraftaki oturma odasına gitmişti.

MAVERA/TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now