26

2.2K 139 14
                                    

Bilge dedim evet. Yanlış değil. Sayıklamıyorum da.

Bilge şuan kapıda suratında tamda bu salon gibi karmakarışık bir ifade ile etrafına bakıyordu. Burada ne aradığı hakkında en ufak bir fikrim olmamasına ve deli gibi de merak etmeme rağmen birkaç dakika güzelliğine dalmak istedim.

Böylesine özensiz ve aynı anda şık olabilmek kesinlikle sadece onun yapabildiği bir sey olsa gerekti. Giydiği siyah tayt, üzerindeki beyaz tişört, içindeki siyah sütyen - onuda gördüm evet - ve deri ceketi ile buradaki kadınların hepsinden daha şık duruyordu. Ve fazlasıyla çekici.

Omuzlarının biraz üzerindeki saçlarını eliyle sağdan sola toplarken boynunun kızarmaya başladığını görmem ile sinirlendiğini anlamıştım. Bilgenin simsiyah saçlarına ve gözlerine inat beyaz bir teni vardı. Sinirlendiğinde ve kendini sıktığında boynundan başlayan kızarıklık yüzüne doğru yayılır ve yüzü pembe pembe olurdu. Şimdi de yüzü bu şekle bürünmeye başlamıştı.

Eeee bu niye sinirlendi ki şimdi durduk yere. Sanırım onan hayran hayran bakmayı bırakarak yanına gitmem gerekti yoksa sağdan soldan onu fark etmeye başlayanlar yanına gidecekti.

Ayağa kalkınca birden göz göze gelmiştik ve beni görünce rahat bir nefes almıştı. Hızlıca yanına gittiğimde sinirle soluyarak bana söylenmeye başladı.

" sen nereden çıktın ya"

" o telefonu eğer bir yerine sokmadıysan benim o konu ile ilgili gayet yaratıcı fikirlerim olacak. Boğazına sarılmamak için şuan kendimi çok zor tutuyorum Umut gerçekten."

" burada işte hayatım telefonum " dedim elimdeki telefonu gösterirken. Geldiğimden beri bir kaç kez baktıysam da Bilge'den herhangi bir mesaj göremediğimden çok da ilgilenmemiştim.

" Neden kapalı Umut o telefon" dişlerini sıkarak ilk kez bu kadar kızgın konuşuyordu benimle.

" açık işte görüyorsun" dedim ona doğru çevirerek. O kızdıkça aklıma dolan onu öpme fikrine biraz daha yaklaşıyordum haliyle. Neden mi? Bana kızmasını seviyorum derken şaka yaptığımı sanıyordunuz herhalde. Ciddiyim ben.

" çalmıyor ama"

" takılmış olabilir canımın içi. Sen onun için mi geldin buralara kadar." Çok kızmıştı. Ben de tabiki alttan alma modumu sonuna kadar açmıştım.

" korktum" demişti gözlerime bakarken.

" Neden ama güzelim."

" hastane dedin, kavga çıkar dedin. Bir sürü şey anlattın bana. Bende sana yaklaşık üç saattir ulaşamadığım için çok korktum" benim minik böceğimin gözlerinde gördüğüm şey kızgınlık değil korkuymuş ya arkadaşlar. Gerçekten şuan bana bir şeyler olabiliyor olabilir. Çünküüü nasıl desem. Daha önce kimse bana birşey olur diye gelip boğazıma yapışmadı . Bu kız valla seviyor beni.

"Sen benim için mi korktun"

"sana bir şey oldu sandım."

" bana şuan gerçekten bir şeyler oluyor. Sana daha fazla aşık oluyorum sanırım."

" ya ben taa nereden kalktım taksi ile seni bulmaya geldim farkında misin bilmiyorum. Sen dalga geçiyorsun "

" seninde bana karşı boş olmadığını biliyordum"

" sen alkollü müsün ya ne bu haller."

" sana yemin ederim geceme ay gibi doğdun şuan, ama hiç beklemediğim bir anda doğdun o yüzden biraz hazırlıksız yakalandım. Gel söyle geçelim şimdi kına için gelecekler ezerler bizi. Gel gönlümün sultanı beni takip et."

BeklenmedikWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu