22

2.6K 145 13
                                    


Dedim size gelir diye.

UMUT

Bana ısıracakmış gibi bakıyor olması size ne kadar gerçekçi gelir bilmiyorum ama şu an bir tık ürkmüş olabilirim. Ayaklarımı sürüyerek geldiğim yolun sonunda kapıda durmuş Bilge'ye bakarken izin istiyordum sanki ondan içeri geçebilmek için. Allahım bu kadın karşısında nutkumun tutulması neden her zaman olmuyor ki. Mesela biraz önce tutulsaydı bütün o saçma sapan konuşmayı yapmamış olacaktım. Nutkuma tüküreyim.

Bilge hiçbir şey söylemeden sadece bakınca – kovmayınca yani – yüzsüz tarafım hemen devreye girdi ve geçip karşısına oturdum. Sonuçta buraya 'ya hak' diyerek gelmiştim. Biraz cesur olup bir yerden başlayanın tabi ki de bu ikiliden ben olmam en doğrusuydu. Bilge'ye kalırsak sittin sene konuşamazdık çünkü. Senden emin değilim, kendimden emin değilim, senden büyüğüm, benden küçüksün, ben bu işleri beceremiyorum diye diye ömrümüzü tüketirdi. Sonuç olarak yine sevgili olamazdık. Bu iş bu gece çözülecekti arkadaş.

Gazımı da aldığıma göre suskunluğuma son vermenin zamanıdır kardeşlerim.

"Şimdiye kadar kovmadıysan sanırım sende söyleyeceklerimi merak ediyorsun. Yüzünden hiçbir şey anlaşılmıyor çünkü o yüzden soruyorum." Oturduğum koltukta huzursuzca kıpırdana kıpırdana bitirdiğim cümlemden sonra Bilge'den hiçbir sesin gelmemesi maalesef beni daha fazla germişti. Sadece bir bacağını diğerinin üzerine atıp kahvesinden bir yudum almış ve bana bakmaya devam etmişti. O baktıkça diyeceğim şeyleri unutmamdan hareketle gözlerimi ondan çekerek elindeki kahveye çevirdim. Böylede bacaklarına bakıyormuş gibi olmuştu ama neyse şimdi.

" Evet. Gerçekten konuşmaya çok katkın oluyor böyle. Ama." Gözlerimi dayanamayarak tekrar gözlerine çevirerek devam ettim. " Sen bu konuşmayı ne kadar baltalamaya çalışırsan çalış ben aramızdakileri konuşmadan bu koltuktan kalkmayacağım."

" Senden bazı konular ile ilgili dilemem gereken bir özür var sanırım. Hayatta yapmayı en son isteyeceğim şey bile olsa seni fark ettirmeden üzdüysem ve sıktıysam çok özür dilerim. Evet, benim ile hiçbir şey olmak zorunda değilsin. Ama senin her şeyin olmayı, olmak için de her şeyimi vermeyi seve seve kabul ederim. Lafa bak neyim varsa zaten. Ne varsa senin işte. Olmazsan canın sağ olsun der kankan olmaya devam ederim. İlişki tavsiyesi istemediğin sürece sıkıntı olmaz. Sırdaşın olurum. Arkadaşın olurum. Ama hayatında olurum Bilge bunun aksi benim açımdan pek mümkün değil. Olmuyor çünkü beceremiyorum senden uzakta olmayı beceremiyorum. Kızıyorum sana sinirleniyorum, kavga ediyorum ama yine de yanında kalayım istiyorum. Bu kıskançlık falan çok yaşadığım şeyler değil benim o yüzden pek kontrol edemiyorum kendimi özür dilerim. Yanlış biliyorum, ama bak şu karnımın üzerinden birikip boğazıma gelen bir şey var işte onu çıkartamadığım her an beni boğuyor. Çıkarınca da sen boğuyorsun. Çok boktan farkındayım. Ama artık seni nereye koyacağımı bilmem lazım Bilge. Senin bendeki yerin hayatımın ortası orasından eminim ama sen nerede olmamı istiyorsan onu söyle ki davranışlarımı kontrol altına alabileyim. Arkadaşın olarak mı devam edeyim hayatıma. Yoksa sevgilin olarak mı?" topu ortaya bırakarak arkama yaslanıp onun gibi durmak istedim şöyle cool falan olayım dedim, ama tabi benim içimdeki kurt ona pek müsaade etmediği için üç saniyede bir kıpırdamaya devam ettim yine.

Gözlerini benden çekerek kahvesinden bir yudum aldı. Benim kalbim ağzımda atarken onun bu rahatlığı beni benden alıyordu.

" sen bana alttan alttan hala baskı yapıyorsun farkında mısın?" şaka mıydı ya bu kız.

" offf ne baskısı Bilge allah aşkına ya. Neyin olmak istiyorsan o olayım diyorum sana. Sen ol ben nerede istersen dururum diyorum. Bunun neresi baskı. Offf vallahi deliricem. Neden bir yere varmıyor konuşmalarımız bizim." Sinirle ayağa kalkarak odanın içinde dolaşmaya başladım.

BeklenmedikWhere stories live. Discover now