Selamlar sevgiler herkese. Uzun gibi bir ara olmuş olabilir. Ama buradayız işte bir kaç aksakliktan sonra. Kaçmadım. Burası çok eğlenceli zaten arkadaşlar buradan kaçılır mi. Ama hayat bazen araya giriyor işte sevimsi sevimsiz. Neyse bunlar bizim keyfimizi kaçırmasın.
Şarkının bölümle pek ilgisi yok. Sevenlere gelsin diyelim. Sever gibi olanlar da dinleyebilir. Hiç bilmeyenler bir şans bile verebilir hatta. Bunlar hep seçenek.
Neyse ben kaçtım.
Keyifli okumalar.
.
.....
" Peki süper zeka sana bir sorum var. Her şeyi çok biliyorsun ya bunu da kesin düşünmüşsündür sen."
" Estağfurullah hocam buyurun."
" Bu evin, adam ile ne kadar pazarlık yaparsak yapalım Bilge'nin bütçesinin üzerinde kalacağını da biliyorsundur o zaman."
" Tabi ki biliyorum"
" Peki mal, Bilge buna yine hayır demeyecek mi peki."
" Ya sen o minnacık beyninle benim işime neden karışıyorsun. Karışma. Zekan yeter ama duygusal zekan yetmez beni anlamaya. Var benim kafamda bir şeyler."
" senin o kafana sıçayım ben. "
Geldiğimden beri Işık ile aşağı yukarı bu konular üzerinden Karagöz ve Hacivat gibi atışıyorduk. Konuyu bir yere vardıramadığımız gibi Hazal'ın da sınırlarını zorluyor gibiydik. Bu bizce beyin fırtınası olsa da herkes aynı fikirde olmayabilirdi tabiki. Ve sanırım Hazal ile aynı fikirde değildik.
" Ay yeter. Gerçekten yeter. Camdan imdat diye bağrıcam artık. Bu nedir ya. Arkadaşlar sizin normaliniz bu anladığım kadarı ile ama birbirinize söylenmeye aramı verseniz azıcık." Ellerini kaldırarak ikimizi de durduran Hazal olmuştu.
Hazalın evindeki koltuklara çil yavrusu gibi dağılmış durumdaydık. Ben bir koltukta Işık ise diğer koltukta oturuyordu aramızda kalan zavallı Hazal'in da balataları yanmak üzereydi.
" Kesinlikle Hazal'a katılıyorum. Doğru düzgün anlatır mısın şunu arkadaşım." şunun kıza sevimli gözükmek için düştüğü durumlara bakar mısınız ya. Hiç yakışıyor mu?
" Işık sen de susar mısın? Hiç bir şey anlattırmıyorsun ki sürekli bir şeyler soruyorsun. Konu hep başka yerlere kayıyor. " Hazalın bu yalakalık girişimine tepkisinin bu kadar net olmasını beklemiyordum açıkçası. Ama acayip hoşuma gitmişti.
" Ya sana şu ayarı verebilecek bir tane bile insan tanımıyordum gerçekten. Hazal ver öpücem elini. Keyfim yerine geldi şu an valla." diyerek Hazal in eline yapmışsam da sinirle çektiği elini suratımda hissetmemek için uzatmamıştım.
" Tamam. İkiniz arasındaki iletişimi şuan itibari ile kesiyorum ne anlatacaksan bana anlatacaksın. Başla hadi. Çünkü size kalırsak bu konu bitmeyecek."
Hazal in verdiği bu ültimatom bizi yerimize oturtmaya yetmişti. Işık zaten süt dökmüş kediyle yarışır vaziyetteydi.
" Sonunda zekama uygun bir birey ile arkadaş olabildiğim için çok şansılıyım kedi kardeş." Diyerek Işık'a son lafımı da söyleyip yerime oturmuştum.
" Umut." Işık hafif bir miyavladıysa da sahibi bakınca uysallaşmıştı.
" Tamam ya tamam. Konuya dönersek eğer miktar yüksek farkındayım. O aradaki farkı ben ödeyeceğim zaten. Bilge bilmeyecek sadece. O ödeyebileceği kadarını bilecek. Ve onun tüm bunlardan tam olarak buraya gelince haberi olacak. "
