4

2.7K 149 18
                                    

İlk iş günümün üzerinden üç gün geçmişti ve iş yerinde hala yeni yapacağım şeylerin ortaya çıkması az da olsa canımı sıkıyordu açıkçası. Sanki herkes işleri devretmek için beni bekliyormuş da o beklenen kurban bulunmuş gibi üzerime geliyorlardı. Allahtan yeni bir şeyler öğrenme konusunda her zaman çok hevesli olmuştum ve şimdiye kadar yapacağım işlerde beni gerçekten zorlayacak şeyler yoktu.

Üç günde hemen hemen herkesle çalışma fırsatı bulmuş bir çaylak olarak beni zorlayan insan tahmin ettiğiniz gibi değişmemişti. Tabi ki bilge. Açıp telefon ile verebileceği siparişlerin hepsini mail ile yazıp gönderiyor çıkan sorunlarda zahmet edip yanıma bile gelmiyordu. Ben yanına gittiğimde de tek kelimelik cevaplar ile işimizi halletmeye çalışıyorduk. Genel müdürden bile daha fazla zorlandığım bir iletişim içindeydik kendisi ile. İş ilişkisi dışında muhabbette etmemiştik zaten. Ben geldiğimden beri zamanında yemek yiyemediğim için yemekte bile karşılaşmamıştık. Ama bugün sonunda zamanında öğle arasına çıkabilmenin sevinci ve mutluluğu ile yemekhanenin yolunu tutmuştum.

Yemeğimi aldıktan sonra masalara yöneldiğimde bizim yemek yiyebileceğimiz yerde sadece bir masanın olduğunu ve onda da Bilge'nin ve muhasebeden iki kızın oturduğunu farkettim. Yanlarına gitmezsem ayıp olacağını düşünerek oraya oturmaya karar vermiştim ki Bilge'nin soğuk gözleri ile karşılaştım tekrar. Yaz günü üşür mü insan bir bakışla ben üşüdüm işte arkadaş. Yine babasına küfür etmişim gibi bakıyordu.

' Afiyet olsun oturabilir miyim ' diye sorarak masanın başında dikiliyordum.

Bilge her zamanki soğuk bakişi ile suratıma bakıp kafasını cevap vermeden çevirse de diğerleri insan evladı oldukları için cevap verip oturabileceğimi söylediler hem de gülümseyerek.

Yemek boyunca benim anlamadığım bir ton konudan bahsetmişlerdi. Sonra bir ara konu Bilgenin sevgilisine geldi anladığım kadarı ile ama Bilge diğerlerine attığı ters ve öldürücü bakışlarla konuyu kapattırdı. Onlarla konuşurken bir nebzede olsa çekilir olabilen bu kadının benimle derdi neydi çok merak ediyordum. Önceden tanışmadığımıza göre insan sevmiyor olma ihtimali yüksekti. Bana özel bir durum olduğunu düşünmüyordum çünkü bende sevilmeyecek insan değildim şimdi.

Çok güzel olarak adlandirilmasam da şeytan tüyü olanlar sınıfına girebilirdim bence.

Yemek sonunda gelen çayları içerken diğer kızların beni muhabbete katma girişimleri sonucunda bir kaç kelam laf etmiştim sonunda. Bizde saksı değiliz çok şükür.

Öğle sonrası çalışmaya devam ederken yanıma Yusuf'un gelmesi ile biraz muhabbet etmeye başlamıştık. Genel işlerden konuşurken konu çalışanlara gelmişti hepsi ile ilgili fikri olan tiplerdendi Yusuf . Bana ufak ufak tüyolar verdi. Konu Bilgeye gelince de gülmeye başladı.

' Hayırdır neden gülüyorsun'

' Sana gülüyorum. Dövmez seni merak etme. Çok kafa kızdır aslında. Adapte olma süresi biraz uzundur o kadar. Bu aralar sevgilisi onu terk ettiği için ekstradan bir hayattan nefret etme durumu var ama sakın üstüne alınma. Alışınca sende çok seveceksin.'

' umarım öyle olur. ' diyerek konuyu kapatmıştım.

Akşam olup da çıkış saati yaklaştığında bu günde geç mi çıkacağım diye düşünürken genel müdürün çıktığını öğrenmem ile derin bir oh çekmiştim yalan yok. Çünkü Işık ile olan görüşmemizi geç çıktığım için üç gündür erteliyorduk ve artık beni boğmak üzereydi.

Bugün işe kendi arabam ile geldiğim için dolmuş ile uğraşmadan Işığın yanına geçecektim. Böyle bir çulsuzun nereden araba alabildiğine şaşırdıysanız korkmayın çalmadım. Babamın ölmeden önce sanki hissetmiş gibi bankadaki tüm parasını benim üzerime yapması ve devletinde on sekiz yaşına gelene kadar bu paraya kimsenin el sürmesine izin vermemesi sonucunda bu güzel şey bana hediye edildi diyebiliriz. On sekiz yaşına gelince o parayı da elimden almaya çalışmamaları için ilk işim gidip önce ehliyeti sonrada bu kırmızı güzel kızı kendime almak oldu. Tabi ailede ilk başta ufak çaplı bir kriz çıkmadı dersem yalan olur. Ama artık iş işten geçmişti. Üniversiteye giderken de arabamla gittim ama maddi imkânsızlıklar sebebi ile orda pek kullanamadık tabi. Ama arada paraya ihtiyacım olduğunda arabamı arkadaşlarıma kiralayarak günlerimi geçirmişliğim olmuştu. Kendimi o sıralar pezevenk gibi hissetmem ne kadar normaldi bilmiyorum gerçi.

BeklenmedikWhere stories live. Discover now