58

1.4K 106 15
                                    


Ne oldu ya öyle. Kitap silindi falan. Hep nazar bunlar. Neyse nazar boncuğumuzu takip yolumuza devam edebiliriz. Teknik aksaklıklar da vardır sonuçta. Benimkine de öyle diyebiliriz.

Neyse bir önceki iki de şimdi toplam üç bölümle kaldığımız yerden devam edelim ve tatavayi keselim.

Keyifli Okumalar.

İşyerindeki zorunlu hizmet sürem bitince hemen arabaya binip Bilge'yi aramıştım ama o açmamıştı. Telefon açılmadığı zaman kafasındaki senaryoları susturamayan kardeşlerim hadi gelin de dertleşelim biraz he ne dersiniz.

Şimdi bu telefonlar açılmayınca neden bazılarımızın kafasından normal fikirler geçerken bazılarımızın aklından felaket senaryoları geçiyor. Var mıdır bunu düzeltmemizin bir yolu acaba. Çünkü tüm kötülüklerin o an aradığınız kişinin başına geldiğini düşünmek neresinden bakarsanız bakın ruh hastalığıdır bence.

Ben hastayım tamam kabul de ediyorum. Çünkü aradığım kişinin gerçekten müsait olmama durumunu göz ardı ediyorum ve bunu her defasında bıkmadan usanmadan yapmaya da devam ediyorum.

Ama eminim ki aranızda bunu bilerek yapanlar da vardır. Bilerek telefonu açmayanlardan bahsediyorum. Yapmayın. Yapmayın ya. Yazık çünkü. Herkes canla başla yaşamaya çalışıyor ki çok zor biliyorsunuz. Bir şeyleri denkleştirmek çok zor. Aç o telefonu, küfür et ama aç. Niye umutla acaba işe mi gitti, acaba çişe mi gitti diye kafasında kursun ki? O telefon açılmıyor ya, insan saçma programlardaki şarkıları bilmeden eşlik etmeye çalışan insanlar gibi katılıyor hayata. O dudak kıpırdıyor ama sözler yok. Bakıyor ama gözler yok. Hiçbir yere sığmayan ev eşyaları gibi hissediyor sonra. Nereye gitse, fazla, sığamıyor kocaman salonlara, hayatlara... Ve sırf o sokakta aradım da açılmadı telefonlar diye, giremediğimiz sokaklar oluyor.

Hadi bakalım giremediğimiz sokakları da deşifre ettiğimize göre şimdi Bilge'yi bir daha arayabiliriz artık.

" Umut'çum" hemen de açarmış ya benim bir tanecik sevgilim.

" Sevgilimm"

" Açmıyorum çünkü müsait değilim Umut. Bunun neresini anlamıyorsun ya da anlamak istemiyorsun bilmiyorum. Meşgule de alamıyorum küsüyorsun sonra diye. Ben çıkmaz bir sokaktayım bu konuda açıkçası. Napıcaz seninle bilmiyorum. " inanır mısınız bana çemkirirken bile dünyanın en güzel sesine sahip ya bu kadın.

" Ya beş gündür seni sadece yirmi dakika görmüş bir garibana bu kadar yüklendiğine inanamıyorum gerçekten."

" Ne ilgisi var hayatım şimdi bunun onunla"

" Özlemiş olabilir miyim mesela seni öyle bir ilgisi olabilir mi güzelim"

" Umut sanki bilmiyorum ben senin normal halini. Bahane bulma bana"

" Özlemiş olmama bahane diyemezsiniz hanımefendi. Özleyen sevgililer vardır. Hep de olsundur. Ya paramparça oldu şurada minnoş kalbim valla. Kapatıyorum."

" Of Umut. Ben sana kızarken nasıl oluyor da mağdur birden sen oluyorsun inan ki anlamakta zorlanıyorum."

" Öğretirim sana bir ara telefonda olmaz. Yakın temasa ihtiyacım var."

" O yakın temasa benim de çok ihtiyacım var biliyor musun? Hastane hastane dolaşmaktan hem bedenen hem ruhen o kadar yoruldum ki senin kollarında dinlenmeye ihtiyacım var."

" Neyse az kaldı bebeğim gidiyor dimi haftaya anneler bir değişiklik yok."

" Yok herhalde gidiyorlar. Ama haftaya çarşamba falan"

BeklenmedikWhere stories live. Discover now