74

917 59 5
                                    

Gece valizleri hazırladıktan sonra Bilge'ye sabah altıda yola çıkacağımızı söylemiş ve tabii ki de veto yemiştim.

Ne acelemiz varmış.

E var acelemiz. Bir sürü yol var gidilecek. Hem erken kalkan da yol almaz mıydı ben mi yanlış biliyorum bunları. Kalkalım işte sabah erkenden çıkalım. Yolda dururuz kahvaltı falan yaparız. Bunlar güzel şeyler arkadaşlar. Uykunun kime ne faydası var ya. Allah allah.

Tabi tüm bu ettiğim lafların Bilge üzerinde hiiiççç bir etkisi olmamasını geçtim beni dinlemedi bile. Gülşen'i aradı ve ona dedi ki

' kaçta çıkalım bebeğim"

Bak ya şuna bak. Neden bana sormuyorsun dediğimde de bana diyor ki

' sen benim istediğim cevapları bana vermiyorsun. Sen insanlık uygarlaşırken ortaya erken uyanalım fikrini atan ilk kişi bile olabilirsin. Onu bir hata yapıp dinlemişler ama ben seni dinlemiycem sevgilim kusura bakma."

Tabii ki bende bu komiklik adı altında yapılan laf sokma girişimi sonrasında yapılacak en erdemli şeyi yaptım ve kendisine küstüm arkadaşlar. Konuşmuyorum. Senin küsmenden de ne olur diyenlerinizi duydum. Teessüf ederim. Ama kesinlikle haklısınız bu arada. Benim küsmemden ne olur amk.

Sonuç olarak şu an saat öğleden sonra bir buçuk ve biz Gülşen hanımı evinin önünde kendisinin arabamıza teşrif etmesini bekliyoruz.

" Gelir mi bugün. Yani seninle küs olmam bile bunu söylememi engelleyemedi artık Bilge yarım saattir bekliyoruz farkındasın dimi"

" Sen uzun yola çıkmadan biraz sinirli mi oluyorsun sanki Umut. Ne bu gerginlik. Konuşmuyorsun sabahtan beri."

" Küsüm ya ben sana küsüm.Ne gerginliği. Neden anlaşılmıyorum ben."

" Küs değilsin bebeğim. Sen bana küsemezsin. Ben tanıyorum seni bu bas baya gerginlik sen gerginsin." Allah allah ben neden küsemiyorum ya. Hayret bir şey gerçekten.

Bilge'ye içimden içimden söylenerek kapıyı açarak dışarı çıkıp birazda orada beklemeye karar vermiştim. Derken sonunda hanımefendiler kapıda gözükmüşlerdi.

" Gülşen bu valizi ben nereme sokayım ya şimdi tam olarak. Evde giymek için ne almış olabilirsin bu kadar." Kendisi benden biraz kısa bir valize evdeki koltukları da sokup benim karşıma getirmiş olamazdı dimi arkadaşlar. Böyle bir valiz olamaz yani. Olmamalı. Bu valizde değil zaten. Karavan bu.

" Nereye sokacağın sana kalmış tatlım. İstersen götüne sok pek de umurumda değil bizimle gelsin kafi." Diyerek arabanın kapısını açarak oturmuştu.

"Anlıyorum. Benim haltım özür dilerim. Ben bir halt ettim ve konuşmaya kesinlikle hakkım yok. Ben en iyisi susayım. "

" Ay Bilge nesi var be bunun böyle. Tatil, tatil diye öldü bitti. Şimdi ne bu böyle sinir küpü. Ufaklık hayırdır sevgilinle mi kavga ettin."

" Gergin o biraz. Uzun yol sevmiyor pek o yüzden stresli." Bak hala ne diyor ya. Küsüm ben alooooo.

" Hiç de bile. Hanım hanım ben sana küsüm."

" Tamam Umut tamam. Küs. Allahının seversen bana bir küs de şu yolu kavga etmeden bitirelim. Çünkü bende çok sakin kalamamaya başladım. Lütfen. Sen bana bir süre gerçekten küs."

Yolculuğumuz benim küs olmamın da verdiği etki ile sessiz sedasız devam ediyordu. Yani bana göre sessiz sedasız devam ediyordu çünkü ben konuşmuyordum diğer arkadaşlar maşallah car car susmadan yola devam ediyorlardı. Arada beni de sohbete katmaya girişimlerini de devirdiğim gözlerimle savuşturuyordum.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin