23

3.1K 146 22
                                    

Güzel güzel yazdığınız yorumlar için teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Yapılan bir kaç yoruma canımın sıkılıp, hevesimin kaçtığı zamanlarda ilaç gibi geliyorlar açıkçası. Daha önce demiştim okumanız bile yeterliyken, birde oy verip yorum yapıyorsunuz ve ben fazlasıyla mutlu oluyorum bu durumdan. Hadi bakalım o zaman gelsin bölüm.

Keyifli okumalar.

Şu gözüme giren güneş ışığına rağmen uyandığımı kabul etmesem, sabah olmamış gibi davransam mesela gözlerimi açmasam bunun gerçek olma olasılığı yüzde kaçtır sizce.

Sıfır mı?

Gerçekten çok ayıp. Şuan sizde benim görmediğim ama hissettiğim manzaraya uyanmak üzere olsanız size de bu sıfır ihtimalini biraz zorlama hissi gelirdi emin olun.

Siz hiç temas sevmeyen birinin kolları vücudunuzda, nefesi boynunuzda bir sabaha uyandınız mı?

Uyanmadıysanız beni anlamanız biraz zor açıkçası. Şöyle diyim Azrail gelse dese ki; "kardeşim buraya kadar hadi gidiyoruz" eyvallah der arkasından giderim. Öyle bir his işte.

Ama bunların hiç biri bugün işe gideceğimiz gerçeğini tabiki de değiştirmiyordu. Birde bugünün sevgili olarak geçireceğimiz ilk iş günü olması sebebi ile gerilen bedenim ve zihnim her zamanki oyununu bana yine oynamış ve gece, ertesi gün telaşından bir türlü uyuyamamıştım.

Allahtan Bilge vardı yanımda. Her başarısız uyuma girişimim sonrası kokladığım saçları ve dokunduğum teni ile iyi ki şuan uyumuyorum dedirtiyordu bana. Son uyandığımdan bu yana iki saat geçmişti ve bu kadar uzun uyuyabilmemin kesinlikle Bilge'nin bana sarılması ile bir ilgisi vardı. Bu tesadüf olamazdı.

Ben neredeyse bir saattir uyanık ama uyur vaziyette anın keyfini çıkarıyordum. Bilge'nin boynuma vuran nefesi bu huzurlu anın eksenini biraz kaydırmaya çalışıyordu ama ben onun oyununa gelmeyecektim.Huzurluyum ben. Beni yoldan çıkarıp şehvetin kollarına atmayın sabah sabah. Hiç gerek yok.

Bu huzurlu anlarımı baltalayan şeyin sesini duyduğum anda onu pencereden atma isteğim, çalan şeyin Bilge'nin bilmem kaç paralık telefonu olduğunu anlamam ile birden içime kaçtı. Kesinlikle pahalı olduğu için değil. Deli misiniz? Tadımız kaçmasın sabah sabah.

Çalan lanet alarmla Bilge tüm sıcaklığını vücudumdan alarak telefonuna uzanıp alarmı kapattı. Sonrada yanıma ama bir tık uzağıma uzanarak yeni uyanmış çatallı sesi ile bana "günaydın" dedi. Gözlerimi açtım. Sonra biraz ellerimle ovuşturarak görüntüyü netledim. Bu kadını her sabah görmek için her şeyi yapacağımı kendime tekrarlayarak konuşmaya başladım.

" Sana da günaydın sevgilim." Diyerek elini tutarak bir öpücük bıraktım. O ise gözlerini kapatarak kıkırdamaya başladı.

" ne oldu? Rüyaydı dimi o. Of ya. Çok gerçekçiydi ama biliyor musun? Hd kalite bir rüyaydı resmen. Yapacak bir şey yok. Fakirin yüzü gülür mü zaten." Ben konuştukça Bilge daha çok kıkırdamaya başladı. O kıkırdadıkça da ben daha çok saçmalamaya devam ettim.

" Tamam, tamam yeter bu kadar gevezelik hadi kalk artık." dedi gülmelerinin arasında.

" Gerçek miydi o yoksa."

" Uzatırım diyorsun daha" uzatmak bizim işimiz Bilge hanım.

" Soruyorum gerçek miydi değil miydi?"

" Gerçekti Umut evet."

" Yok ikna olmadım. Hatırlayamıyorum hala net değil."

" Haydaaaa. Peki ne yapabilirim senin için."

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin