Senden Daha Güzel

165 9 2
                                    

Derin elindeki bıçağıyla üzerime doğru geliyordu. Aras diye çığlık atıyordum ama Aras yoktu. Daha çok bağırdım. Aras belirdi ama gözlerinde pis şeytani bir bakış vardı. Derin'i dudağından öptü. Derin'in elindeki bıçağı aldı. "Hazır mısın?Defne" bu ses Aras'a aitti. Ama bunu nasıl yapabilirdi? Daha çok çığlık atmaya başladım. "Araaasss!" Çığlıkla yatağımdan kalktım. Çığlık attığımı duyan Aras, hemen odama girdi. Fakat az önce gördüğüm kâbus o kadar gerçekçiydi ki, Aras'ı görünce "Aras ne olur beni bıçaklama" diye çığlık atmaya başladım. Aras "Defne, tamam sakin ol her şey geçti. Yanımda bıçak da yok. Gerçekten" yatağıma oturmuş ağlarken, Aras da yatağın üzerine oturdu. Bana sarıldı yine ellerim titriyordu. Gözyaşlarımı sildim. Son günlerde ne sulu gözlü olmuştum. Daha iyi olduğumda aşağıya indim. Nazan teyze bana sarıldı. "Tamam kızım, her şey geçti. Gel bak sana neler hazırladım. Bunları yiyelim. Hadi güzel kızım" canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Ama enerjimi toplamam gerekiyordu. Nazan teyzenin hazırladığı şeyleri yedikten sonra Nazan teyze "Bu akşam Aras ile sahile inin. Kafan dağılır hem" dedi. Başımla onaylayıp tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkadım.' Artık korkulacak bir şey yok. Her şey bitti. Sakin ol Defne. ' kendi kendimi teselli ediyordum.

Akşam olunca Aras ile sahile indik. Deniz kenarında oturmaya başladık. Aras yanında gitar getirmişti. Müzikle ilgilendiğini biliyordum ama gitar çaldığını bilmiyordum. Eline gitarı aldı ve çalmaya başladı. (Multide) bu şarkı Duman grubuna aitti. Şarkının adı da senden daha güzel di. Onu dinlemeye başladım. "Kimseydi görmedim ben,senden daha güzel" bu cümleyi duydukça yüzümde gülümseme oluşuyordu. Sonunda şarkı bitti. Aramızda yaklaşık ik santim vardı. "Defne, seni çok seviyorum. Sana inanmadığım için üzgünüm. Çok büyük bir aptallık yaptım." Gözlerine baktım, kalbim yerinden çıkcaktı. Saçlarına dokundum, her zamanki gibi yumuşcacıktı. Tam dudaklarından öpecektim ki aklıma intikam alacağım geldi. Aras 'ı elinden tuttum. Ve denizin içine attım. Daha sonra bende girdim. "Bu da ne oluyor şimdi" dedi Aras, "Geçen gün üzerime bir kova soğuk su atmak nasıl bir duyguymuş" ikimizde gülmeye başladık. Denizde onun yanına gittim. Ayağıma bir şey takılmıştı ve suda dengemi kaybederken Aras benituttu ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Bu anın bitmesini istemiyordum. Gece olduğundan dolayı su soğuktu ve donmaya başlamıştım. Aras "üşüdün mü?" diye sorunca, denizden çıkıp kumsala döndük. Aras buraya gelirken bir hırka bırakmıştı. Hırkayı yerden aldı ve bana giydirdi. Hırka, küçük bedenimde elbise gibi oluyordu. Berber sahil kenarında yürümeye başladık. Aras'ın kolları arasında kendimi güvende hissediyorum. Eve geldiğimizde Aras'ın anne ve babası uyuyordu. Salona geçtim ve koltukta oturmaya başladım. Aras da elinde yeşil çayla yanıma geldi. "Biraz sakinleşirsin ve ısınırsın" dedi. Ve elindeki yeşil çayı bana uzattı. Daha sonra çayı içmeye başladım. Aras "Barıştık, değil mi" dedi. "Evet,barıştık" dedim. Daha sonra Aras'ın oturduğu koltuğa gittim, yanına oturdum ve ona kocaman sarıldım. "Hiç ayrılmayalım, aramıza kimse girmesin olur mu?" Aras gülümsedi. Bana baktı ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Sanırsam bu 'olur' anlamına geliyordu. Öpüşmeyi bıraktığımızda kapı çaldı, hem de yumruklanır bir biçimde. Aras kapıya doğru ilerlerken, kolundan tuttum. "Aras gecenin bu saatinde kapıyı açma." Fakat Aras beni dinlememişti. Kapıya doğru beraber ilerledik ve kapıyı açtık. Karşımızda Gökhan duruyordu. Suratında kötü bir ifade vardı. "Aras kız arkadaşımı ağlarken buldum. Sence kimin yüzünden?" Aras, eliyle beni geriye aldı, kendi biraz daha öndeydi. "Senin kız arkadaşın, Defne'yi öldürmeye kalktı." Dedi. Bir eli benim üzerimdeydi. Mavi gözleri büyümüş, kaşları çatılmıştı. Gökhan, hiçbir şey demeden, hemen Aras'ın suratına bir yumruk attı. Daha sonra Aras da bir yumruk attı ve Gökhan yere yığıldı. Daha sonra Aras üst üste yumruk atmaya başladı. Gökhan içkili olduğu için elinde bir şişe vardı. Tam şişeyi Aras'ın kafasında patlatırken, "Aras kafana dikkat et" diye çığlık attım. Aras kafasını aşağıya eğdi ama çoktan şişe yerde kırılmıştı. Aras'ın ailesi seslere uyanmıştı, hemen salona geldi. Ben Aras'ın kolundan tuttum, onu yerden kaldırdım. Ve suratına baktım, cam kesiği gibi bir şey yoktu ama dudağı kanıyordu ve gözünün kenarında ufak bir morluk vardı. Semih amca Gökhan'ı yerden kaldırıp, evden çıkmasını söyledi. Nazan teyze ise yerdeki cam kırıklarını topluyordu. Evin içerisinde ecza dolabını buldum. İçerisinden tentirdiyot, pamuk , merhem ve buz torbasını aldım. Aras salondaki koltukta oturuyordu. Yanına oturdum. Pamuğa tentirdiyotu döktüm ve dudağındaki kanı silmeye başladım. Daha sonra gözünün yanındaki morluğa buz torbasını tutmaya başladım. "İyi misin?" Diye sorduğumda "iyiyim" dedi. Sesi gergin çıkıyordu. Elini tuttum, eline biraz masaj uyguladım. Nazan teyze cam kırklarını topladıktan sonra yanımıza geldi." Hadi saat çok geç oldu artık yatın." Dedi. Aras'ı odasına götürdüm, Aras yatağına girdikten sonra kendi odama gittim ve yatağıma girdim. Bu akşam kavgalı bir akşam olsa da sonunda Aras ile barışmıştık. Bugün canım kardeşim Miray'ın doğum günü, bu yüzden bu bölüm benden ona hediye olsun. Seni çooook seviyorum. İyiki doğdun PRENSES'İMM.Kimseyi görmedim ben , senden daha güzel...

Babasının PrensesiWhere stories live. Discover now