Belki...

136 9 1
                                    

Kapıyı kilitledim, yatağıma yattım. Aklıma hala Derin'in söyledikleri geliyordu. Neden her yerde tüm belalılar beni buluyordu? Okulda çekmediğim sıkıntı kalmamıştı. Tatile başlamıştım. Bu seferde Derin denen kız vardı. Yeter artık bıkmıştım. Gözyaşlarım hemen süzülmeye başlamıştı. Ağlamaktan yastıkta göl oluşmuştu resmen. Aras kapımı çalmaya başlamıştı. Ama bu sefer çok sinirliydi. Kapıyı yumruklamaya başlamıştı. Defne kapıyı aç" Aras bağırdıkça gözyaşlarım daha fazla artıyordu. Daha sonra kapı yumruklamaları bitmişti. Bu sefer Arasın kalın sesi duyulmaya başlamıştı. "Defne neler oluyor? Neden böyle davranıyorsun?" Aras'ın sesini duydukça daha çok ağlıyordum. Gözyaşlarımı durdurmak için derin bir nefes aldım. Odamın kapısını açtım. Aras kapının önünde oturuyordu.Beni görünce hemen ayağa kalktı. Aras ile konuşmadan odanın yanındaki tuvalete gittim. Yüzüm yine kıpkırmızıydı. Yüzümü yıkadım. Odama geldiğimde Aras kapının önünde yoktu. Aras'ın odasına girdim. Yatağının üzerinde oturuyordu. Boş boş yere bakıyordu. Yanına oturdum. "Defne neden böyle yapıyorsun? Bir şeyler oluyor ve bana neden söylemiyorsun?" Ayağa kalktı. "Anlamıyor musun, seni seviyorum. Bunu sana kaç kez söylemem gerekiyor. Seni üzgün görünce dayanamıyorum. Ne oldu diye sorunca bir cevap alamıyorum. Sence seni umursamıyorum mu sanıyorsun?"

Bunların hepsini bağırarak söylemişti. "Derin bugün, seni sevdiğini söyledi. Gökhan'ı da öylesine takıldığını ve beni senden ayırcağını söyledi" dedim. "Defne bunları kıskançlıktan söylemiyorsun değil mi?" "Aras, kız bunların hepsini tek tek söyledi duydum" dedim. Ve Aras 'a baktım. "Seni kaybetmek istemiyorum." Dedim ve odadan çıktım. Derin yüzünden Arasla aramın bozulmasını istemiyordum. Bu yüzden bir daha Derin ile buluştuğumuzda Aras' a daha yakın olacaktım, belki o zaman Arası'ın peşini bırakırdı. Acaba Derinle konuşsamıydım. Belki o zaman biraz daha akılanırdı. Düşüncelerimden uzaklaşıp, Nazan teyzenin yanına gittim. Mutfakta akşam yemeğini hazırlıyordu. Ona yardım etmeye karar verdim. Salata için birkaç malzeme çıkardım, suyla yıkayıp, salatayı hazırlamaya başladı. "Aras ile aranızda sorun mu var Defne kızım" işime o kadar dalmışım ki, Nazan teyzenin sesinden ürküp parmağıma bıçakla bir kesik attım. Nazan teyze "Aras, çabuk yara bandı getir, tuvalette olacaktı." Nazan teyze yanıma geldi. Parmağımdaki kesiğe baktı. "Aras pamuk ve tendirdiyotta getir" parmağımdaki kesik biraz derindi. Aras mutfağa geldi. "Tamam anne ben hallederim" yanıma geldi. Nazikçe tendirdiyotu, pamuğun üzerine döktü ve parmağıma pamuğu dokundurdu. Parmağım çok acımıştı, Aras pamuğu çekip üzerine yarabandını yapıştırdı. "Geçmiş olsun" dedi, sesi çok gergindi. "Teşekkür ederim" bende bunu gergin bir ses tonuyla söylemiştim. Eskiden olsa göz göze gelirdik ama şimdi öyle bir şey olmamıştı. Aras arkasına bakmadan mutfaktan çıkmıştı. Nazan teyze ikimize bakıp, sorduğu soruyu yineledi. "Arasla aranızda bir sorun mu var Defne kızım" Nazan teyzenin üzülmesini istemiyordum. Bu yüzden ona Derin'den bahsetmeyecektim. "Aras'ın atı sinirli bir attı. Tabi at sinirli olunca Aras da biraz sinirlendi" dedim. Nazan teyze 'anlıyorum' dermişçesine başını sallamıştı. Yemekleri hazırladıktan sonra, sofrayı kurdum. Akşam yemeği bu akşam sessiz geçmişti. Akşam yemeğinden sonra odama çıktım. Aras odama geldi. "Bu akşam yine aynı yere gideceğiz. Ona göre giyin" yine sesi çok gergindi. Ve emir fiili kullanıyordu. Ne ara Aras ile böyle olmuştuk. Altıma siyah bir şort, üzerime pembe bir tişört giyip, Aras'ın yanına gittim. Yine sessiz geçen bir yolun sonunda, yine aynı yere gelmiştik. Yine yüksek sesli bir müzik ve yoğun sigara kokuları... Gökhan ve Derin bir masa bulmuş, bizi görünce de yanlarına davet etmişti.

Aras, ikimize içki söyledikten sonra Derin'i yanıma çağırdım. Derin ile bir köşede konuşmaya başladık. "Bugün Aras hakkında söylediklerini duydum. Aras asla senin sevgilin olmayacak,Aras beni seviyor. Bunu aklına sok" dedim. Derin "Aras benim olacak" dedi yüzüme tıslayarak, ve hemen ağlamaya başladı. "Defne, ne diyorsun sen? Bırak lütfen beni" sanki bir anda değişmişti. Arkama baktım, Aras oradaydı. Güya beni Aras'a karşı suçlu gösterecekti. Aras hemen Derin'in yanına gitti. "Defne, ne yaptığını sanıyorsun? Derin'i neden ağlattın?" Ve hemen Derin'e sarıldı. Derin bana kötü bir bakış atıyordu, ne iki yüzlü bir kızdı bu. Daha fazla burada kalamazdım. Masadan çantamı aldım, ve dışarı çıktım. Gecenin bu saatinde dışarıda yalnızdım ve hiçbir şey bilmiyordum. Arkamdan Aras geldi. "Sen ne yapıyorsun? Defne" sinirlerim çok fazla bozulmuştu ve ağlamaya başladım. Yine nefes alamıyordum. "Aras, Derin seninle sevgili olmak istiyor. Oradaki ağlaması da gerçek değil. Lütfen inan bana." Aras yanıma geldi. Gözyaşlarımı sildi "Bak Defne, Derin ile aramızda bir şeyler oldu ama artık yok.Hem biz ayrıldıktan sonra birbirimize söz verdik;arkadaş kalacağız diye" içimde kocaman bir boşluk oluştu. Aras beni anlamıyordu. Hemen eve gidip, sabahleyin de kendi evime geri dönmek istiyordum. "Aras... eve gidebilir miyiz?" Aras elimi tuttu ve arabaya doğru yürüdük.

Eve geldiğimizde, odama çıktım. Valizimi hazırlmaya başladım. Pijamalarımı giydim ve yatağın içine girdim. Belki de Derin'in Aras ile çıkmasına izin vermeliydim. Belki her şey böyle daha iyi olacaktı. Vote ve yorumları unutmayalımm!

Babasının PrensesiWhere stories live. Discover now