Her şey Güzel Olacak

1K 35 4
                                    

Defne'nin ağzından :
Okul başlamıştı. Bugün ilk ders coğrafyaydı, coğrafya hocası Burcu hoca gerçekten güleryüzlü, kumral saçlı, kahverengi gözlü bir bayandı. Ayrıca dersi de güzel anlatıyordu. Öğle yemeğinde yemekhanede yemeğimi yiyordum yanıma şu sabahki gıcık kızlardan biri geldi. "Bu sabahki kızları kafana takma, bende artık onlarla takılmıyorum zaten, onların yaptıkları tek şey insanları yargılamak " dedi, adını bilmediğim kız. O an ona nasıl bir bakış attım bilmiyorum ama elini uzatarak "Benim adım Doğa, senin adın da Defne olmalı" dedi. İyi bir kıza benziyordu. Belkide ilk gün için iyi bir arkadaşlık olabilirdi. Ben de elimi uzatarak "Evet adım Defne tanıştığımıza memnun oldum Doğa"dedim.

Ögleden sonraki dersler sıkıcı geçmişti. Okuldan çıkış saati gelmişti.
(Sonunda) Çıkışta babamı beklerken, Doğa yanıma geldi "iyi akşamlar kanka" dedi.
Kanka mı? Gerçekten mi? Filmlerde ilk günlerde yeni çocuk hep dışlanırdı ama az önce bir kız bana kanka demişti. İyi bir başlangıç Defne dedim kendi kendime.

Babam geldiğinde "okul nasıl geçti prenses? " diye sordu. "İyi". Eve doğru yola çıktık. Arabada kulaklıklarımı taktım,kitabımı açıp okumaya başladım. Gerçekten yorucu bir okul gününden sonra bu iyi gelmişti. Eve ulaştığımızda odama çıktım, üzerime giyinip aşağıya indim. Mutfaktan leziz kokular geliyodu, bu akşam babam pizza sipariş etmişti, masaya oturup pizzayı yemeye başladım. "Sağlıksız bir baba-kız yemeği kadar hiçbir şey güzel olamaz." Dedim. Babam kesinlikle diyerek güldü. Yemeği yedikten sonra yarın için gerekli olacak ders kitaplarımı hazırladım. Biraz dinlenmeye karar verdim. Fakat geçmişimi hatırlıyordum ve o lanet olsası olayları unutmak istiyordum ama olmuyordu.

Babam birkaç yıl önce benimle birlikte iş sebepleri yüzünden,yurtdışına gitmişti. Beni de yabancı bir okula yazdırmıştı. Küçük yaşlarımda disleksi hastalığım yani ögrenme bozukluğum vardı. Hiçbir dersi anlamıyordum, problemleri çözemiyordum ve en kötüsü her teneffüs "salak "diye dalga geçen bir grup vardı. Daha fazla dayanamıyordum ve sinirleniyordum , sinirledikçe yiyordum. Yiyerek çok kilo almıştım ve bu seferde "şişman " diye dalga geçiyorlardı. Tüm ilkokul hayatınızın böyle iğrenç geçmesi, her gün okula gitmeyeceğim diye ağladığımda babamın bana kızması, her gün onca çocuğun benimle dalga geçmesi...

Bir gün ağlayarak sınıfın kapısına çıktım yanıma bir çocuk geldi. O da benim gibi Türk'tü. "Boşver salak ya da şişman olman önemli değil, önemli olan senin yüreğinin büyüklüğü ve iyiliği" deyip yanımda gitmişti.

Ortaokul bittiğinde Liseye Türkiye'de okuyacağımı duyunca "herşey güzel olacak "dedim. Düşünceleren sıyrılıp salona gittim, babam herzamanki gibi koltukta uyuyakalmıştı. Onu uyandırdım, bence artık ikimizde yatmalıydık. Yatağıma girdiğimde "Her şey güzel olacak" dedim, kendi kendime ve gözlerim kapanmaya başladı.
Bana ilham veren kardeşim Cansu'ya teşekkür ediyorum. Ayrıca vote ve yorumlarınızı unutmayınnnn!!!!

Babasının PrensesiWhere stories live. Discover now