KARTAL TİMİ ( ASKIDA )

By lalipop123

390K 18.9K 3K

Her biri birbirinden cesur 6 asker. Edis Taner Yiğit Kutay Hazar Ve timde ki tek kadın asker Gökçe. Gökçe'nin... More

TANIŞMA
1.BÖLÜM:
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9.BÖLÜM
10. Bölüm
11. BÖLÜM
12.BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18.BÖLÜM
19. BÖLÜM
20.BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
DUYURU
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. Bölüm
31.BÖLÜM
32. BÖLÜM:
33.Bölüm
34 : BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37 BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
DUYURU
42. BÖLÜM
43.BÖLÜM
44 . BÖLÜM
45. Bölüm
46. BÖLÜM
47. BÖLÜM
48. BÖLÜM

38. BÖLÜM

4K 240 51
By lalipop123

Hamile miydim ben şimdi.

"Bu bir şakaysa ikinizi de elimden kimse alamaz" 

"Ya abi ne şakası ya yeğenim oluyor be" deyip Hazarın boynuna atladı. Hazar ile birbirimize şaşkınca baktık. İkimizinde yüzünde hem şaşkınlık hem gülümseme vardı. İstemsizce ellerim karnıma gitti. Şimdi burada bebeğimiz mi vardı bizim.

"İnanamıyorum" sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Ellerimin üstüne yerleşen büyük eller ile gülümsedim.

"Hazar" 

"Yavrum inan şuan ne yapacağımı bilmiyorum" 

"Ben sizin yerinize söyleyeyim ikinizde bağıra çağıra sevinmelisiniz ulan. " sesi yüksek çıkmıştı. Havalanmam ile kollarımı beline sardım. 

"Baba oluyorumm ulann" hem zıplayıp hem bağırıyordu. Hastanedikilerin yüzünü görmesem de seslerinden güldükleri belli oluyordu.

"Lan salak insan hamile eşini böylemi kucağına alır. Çuval mı attın sırtına " deyip belini cimcikledim.

Yere indiğimde hızla sarıldı. Sarılışına aynı karşılık verdim. Ayrılınca elleri ile beni kendine çekti.

"Bebeğimiz mi olacak şimdi." dediğinde kendimi ağlamamak için sıktım. Başımı sallayıp kollarından sıyrıldım.

"Şimdi ne olacak ki" dediğimde Hazar da benim gibi bir şey bilmediğinden ikimizde birbirimize mal mal baktık.

"Allah'ım neden ya neden. Şimdi Gökçe bitti Hazar başladı derken bir tane daha geliyorlar. Allah'ım sen bizi koru yarabbim."  pis bizim neyimizi görmüşte laf ediyordu. Hazar bir tane kafasına vurunca oh olsun der gibi baktım.

"Seni döverim oğlum bebeğim hakkında düzgün konuş"

"Tamam abi onu bunu bırakın da hazır hastanedeyken küçüğü detaylı bir şekilde bakalım" daha ne olduğunu anlamadan elimden tutup beni bir odaya yönlendirdi. 

"Hayırdır Ömür "

"Hayır hayır biricik yengemin biraz önce hamile olduğunu öğrendik hemen bize onu göster Meltem" deyince masasında oturan kadın gülümseyerek yanıma geldi.

"Hayırlı olsun ilk bebek mi " deyince olumlu anlamda başımı salladım.

"Ne güzel şimdi heyecanda vardır sizde " 

"Hem de ne Meltem hem de ne . Küçük Yılmaz geliyor" 

"Tamam Ömür sakin ya ben sorularımı sana değil taze anne adayına söylüyorum. " deyip bakışlarını bana çevirdi.

"Çok heyecanlıyım ne yapacağımı bilmiyorum "

"Ben söyleyeyim ilk olarak üzerini çıkar da bir bakalım küçük Yılmaz ne yapıyormuş" 

Üstümü çıkardığımda soğuk jeli karnıma sürdüğünde Hazar hemen yanıma gelip elimi tuttu.

"Bebek gayet sağlıklı şu anlık bir sorun gözükmüyor. Daha çok yeni genelde iki aydan sonra anne adayları fark ediyor ama siz erken fark etmişsiniz daha iki haftalık ama "deyip duraksayınca gülümseyen yüzüm düşmüştü bir sorun mu vardı. 

"Bir sorun mu var Meltem niye öyle söyledin" 

"Hayır canım bu bir sorun değil merak etmeyin ama şuan pek emin değilim bir daha ki kontrolde net bir şey diyebilirim ama bebek sağlıklı merak etmeyin lütfen. " bir kaç peçete uzatınca karnımı silip doğruldum.

"Ben buraya şiddetli baş ağrısı ve mide bulantısı ile geldim. Bir şeyi yoktur dimi "

"Hmm ben önlem için sizden bir kan testi alayım aklımız kalmasın. Merak etmeyin ama bu genelde bebeğin anne karnına yerleşmesinden kaynaklı oluyor, rutin olarak ağır kaldırılmayacak içki ve sigara içmeyeceksin bu bebek ve senin için zararlı olur canım" deyince derin bir nefes aldım.

"Çok şükür bir şeyin yokmuş. Tamam doktor hanım ben ona gül gibi bakarım " saçlarıma bir öpücük bırakıp giyinmeme yardım etti.

"Dediğim gibi bir şey olacağını zannetmiyorum. Kan testi akşama doğru çıkar siz şimdi çıkabilirsiniz Ömür ya da Yavuz size bildirir" 

"Teşekkürler doktor hanım" 

"Görevimiz" 

Odadan çıktıktan sonra ikimizinde ağzı kulaklarındaydı. 

"Ay abi hala inanamıyorum hemen bizimkilere söylememiz lazım"

"Hayır ya telefonda söylemeyelim zaten özlemiştim. İzin alamayız biz ama annemler gelir. Koş git ara abimler seni çağırıyor çok önemliymiş de ve hiç bir şey söyleme" deyince Ömür hınzır bir ifade ile asker selamı verip yanımızdan ayrıldı. 

"Kız sen şimdi büyüdün de anne mi olacaksın" 

"Ağlarım valla Yavuz hiç öyle konuşmalara girme "

"Yok yok ağlama sen. Yandın Hazar. Gökçenin hamileliği de hiç çekilmez şimdi"

"Ha ha ha çok güldüm çekil şuradan be pis şey bebeğim doğunca sana göstermeyeceğim" deyip ikisinin yanından ayrılıp yürümeye başladım.

"Gökçe kızım şaka yaptım ya niye hemen tehdit ediyorsun. Dayı olacağım dayı. O bebek benim de hakkım "deyince şaşkınlıkla duraksadım. O ne be.

"Benim bebeğim mal mı da hak filan diyorsun be "diye çemkirdim. 

"Allah aşkına tamam ya kızma annelerin en güzeli tamam mı he oldu mu " deyince memnuniyetle gülümsedim. Yürümeye devam ettim. Hastaneye nasıl gelmiştik ve nasıl gidiyorduk. 

Arabaya binince ehliyet kemerimi taktım.

"Bizimkilere söyleyecek miyiz güzelim" deyince olumlu anlamda salladım. 

"Aslında bilmiyorum ki. "  

"Neden öyle dedin bakalım" 

"Hazar ben bebek için hazır değilim ki " deyince gülümseyen yüzü düşmüştü. Bakışları donuklaşmıştı.

"Yani öyle demek istemedim Hazar. Bana bakar mısın" hala bakmayınca bu sefer de ben sinirlendim. 

"Hazar valla kafanı kırarım lan ben annem babam olmadan büyüdüm ya o da öyle büyürse ne olacak" 

"Öyle bir şey olmayacak Gökçe kötü düşünme" 

"Ama ben anne nasıl olunur bilmiyorum ki "elim karnımda dolu gözlerim ile gerçekten de ne yapacağımı bilmiyordum. Tabi ki bebeğimi istiyordum ama ya ona iyi bir anne olamazsam. İşimden dolayı yeterince yanında olamayacaktım.

Araba fren yapıp durunca bakışlarımı Hazara çevirdim.Yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Bak güzelim şimdi sana tane tane anlatacağım ve yine aynı sorular sormayacaksın bana tamam mı "deyince başımı salladım.

"İkimizinde asker olması onu daha az seveceğimiz anlamına gelmiyor. Düşünsene yürümeye başlayınca paytak adımlar ile karargahın içinde gezecek böyle. Bir sürü abisi amcası olacak. Asla tek kalmayacak sana bunun garantisini veriyorum. He ileride ikimizde onun yanında olamazsak biliyorum ki ona daha iyi bakacak insanlar bırakacağız arkamızda, anlaştık mı? " 

"Anlaştık" dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp arabayı tekrar çalıştırdı.

"Ay hemen gidelim de söyleyelim çok heyecanlandım" deyince birden kahkaha attı.

"Ne gülüyorsun öyle ya"

"Daha iki dakika önce ne diyordun şimdi ne " deyince omuz silktim.

Karargaha gelince hızla arabadan inip içeriye girdim. İçeride hepsi telefonları ile oynuyordu.

"Hoş geldiniz ne dedi doktor" yanıma gelip elini alnıma koydu.

"Hoş bulduk Ediz benim size bir şey söylemem gerekiyor" deyince diğerleri de yerlerinde dikleşmişti.

"Hayırdır kötü bir şey mi deyince Hazar ile birbirimize bakıp gülümsedik.

"Şey ya sizin için kötü bir şey olabilir " 

"Ne oldu söylesenize" 

İçeriye hızla bir asker girdi.

"Tuna komutan çağırıyor acilmiş" deyince koşar adım Tuna komutanın odasına girdik. 

"Tuna komutanım bizi çağırmışsınız" deyince sıkıntıyla nefesini verdi.

"Acilen 78. Karargaha gitmeniz lazım istihbarattan haber geldi baskın varmış. Büyük olasılık biz yetişemeden baskın yiyecekler ama çok geç kalmayız " 

"Komutanım Barlas abilerin olduğu karargah mı" deyince bacaklarımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.

"Maalesef hadi hızla olun koşun koşun" 

Odadan hızla çıkıp silah odasında hemen büyük silahlarımızı alıp bizi bekleyen helikoptere bindik. Stresten dudaklarımı kemiriyordum. Ya biz gelmeden baskın yerlerse ve dayanamazlarsa. 

"Gökçe sakin ol ya. Barlas abi bu boru mu. Bizim kaç katımız kadar tecrübesi vardır onun kim bilir. Hem zaten bizde gidiyoruz bak. Endişelenme boşuna" 

"Ediz dayanırlar değil mi" 

"Dayanırlar tabi kızım Hazar bu kız beni deli edecek ya. Lan karşılarında bir ordu dolusu tecrübeli asker olacak. Sen asıl karşı tarafı düşün " deyip göz kırpınca biraz da olsa rahatlamıştım. Omzuma atılan kol ile kendimi çekip daha da yayıldım olduğum yerde. 

Bugün yorucu gidiyordu. 

"Ben de evlenmek istiyorum ya. " deyince bütün bakışlar Kutaya dönmüştü.

"Ne bakıyorsunuz ya. Baksanıza kendinize beraber operasyona da gidiyorsunuz eve de zevkli gözüküyor canım çekti komutanım" deyince güldüm. Salak çocuk ya. Canı çekmiş.

"Sana da bulalım böyle tatlı bir kız" 

"Yok komutanım bana tatlı kız gitmez böyle sert kız anca keser beni." deyince omuz silktim.

"Seninle evlenen kız zaten senin dilinden anlayan birisi olması lazım yoksa sen o kızı üzersin" deyip güldü Yiğit.

"Üzmem ki " durgunlaşan sesi ile kimse daha fazla konuşmamıştı.

Abimi ve askerlerimizi sağ salim görmeden derin bir nefes alamayacaktım. Silah seslerini duymaya başlayınca hepimiz yerimizde doğrulmuştuk.

"Üç gruba ayrılıyoruz indiğimiz zaman. Hazar ve Yiğit ikiniz sağ tarafa yönelin. Taner ve Ediz siz sol ben ve Kutay da ön de durup yardım edeceğiz. Herkes dikkatli olacak"

"Olmaz önde ben dururum. Sen h-" Hazarın sözünü kestim.

"Hazar öyle olacak lütfen" deyince bir şey dememişti. 

"Komutana karşı mı geliyorsun birader " deyip göz kırptı Ediz gülerek. 

"Gelemiyoruz baksana " 

"Ben kaç yıldır gelemiyorum sen daha yenisin alışırsın" deyince güldüm.

"İnişe geçiyorum hazırlanın" pilotun sesi ile  birlikte hepimiz ciddiyete bürünmüştük. Helikopter sesini duyan bir kaç terörist bize sıkıyordu.

"İniş yapamıyorum arkadan gireceğim" 

"Tamamdır kaptan" 

"İniyoruz gençler dikkatli olun" 

"Eyvallah abi" 

Helikopter tamamen inince inmeye başladık. Hazar kolumdan tutunca ona döndüm.

"Dikkatli ol güzelim tamam mı "  deyince onaylayıp yanağına bir öpücük koyup koşar adım çatışmanın kalbine doğru gittik.

"Kutay dikkatli olacaksın sakına vurulma gibi bir hata yapma iki hafta tuvaletler sende olur ona göre" 

"Anlaşıldı komutanım" 

Diğer askerlerin yanına gidip hemen destek verdik.

"Heh geldiniz komutanım" 

"Geldik asker geldik durumlar nasıl" 

Teröristleri bir yerden vurup bir yerden de askeri dinlemeye çalışıyordum.

"Komutanım öğlen civarında geldi bilgi biraz önce başladılar" 

"Anlaşıldı. Barlas komutan nerede."

"Barlas komutan bir kaç asker arkadan dolanacaklardı komutanım" deyince derin bir nefes aldım.

Ne yapıyorlardı bunlar kafalarına göre hareket mi edilir ya.

"Dikkatli olun asker ismin neydi" 

"Kerem komutanım" 

"Bugün vurulmak yok asker yoksa olacakları Kutay sana anlatır   "

"Emredersiniz komutanım" 

Seslerin azalması yerine çoğalması bizim açımızdan hiç de iyi değildi.

"Kerem telsiz" deyince yanındaki telsizi bana uzattı.

"Barlas komutanım" 

"Dinlemede" 

"Komutanım bu sizin teröristler eşeysiz mi ürüyor neden azalacakları yerde çoğalıyorlar acaba" deyince telsizden bir kaç saniye ses gelmese de sonra bir kaç kıkırtı sesi gelmişti.

"Bunların türü böyle asker. Ne oldu sizinkilere benzemiyor mu? " deyince güldüm. Canım abim ya. 

"Bizimkiler de az değildir komutanım bir gün ağırlayalım sizi karargahımız da."

"Oraları iyi bilirim asker eskiden orada yaşıyordum."

"A komutanım bende orada yaşıyorum ne tesadüf"  

"Büyük tesadüf ! "

"Komutanım dikkat edin" birden Kutay bana silah doğrultmuş teröristi indirince elimle sağ ol dedim.

"Ne oldu Gökçe vuruldun mu lan " 

"Yok komutanım sağlamım" 

"Hatırlat da Kutay'ı gelince bir öpeyim lan" 

"Emredersiniz komutanım"

Sağda hareket eden teröristi vurup hemen yanında saklanmayı çalışanı da alnının çatından vurdum. Sadistçe gülüp silahımın dürbünüyle teker teker terörist öldürüyordum.

Saklanmayın ama eceliniz geldi. Hepinizin canını alacağım merak etmeyin. Teker teker.

"Komutanım azalıyorlar"

"Korktular aslanım korktular. "

Yarım saat içinde kaçan teröristlerden öldürebildiğimiz kadar öldürmüştük. Siper aldığım yerden çıkıp etrafa bakarken abimlerin geldiğini gördüm. 

Bizimkilerde geliyordu.

"Kartal timi takviye için teşekkür ederiz" deyip elini uzattı abim. Elini tutup sıkıca tuttum.

"Her zaman komutanım. "

"Bu arada hoş geldiniz çocuklar"

"Hoş bulduk komutanım. Daha iyi bir zamanda gelmek isterdik ama " 

"Olsun be Yiğit bak bu şerefsizler olmasa kim bilir ne zaman görürdük birbirimizi"

"Allah aşkına abi teröristlere teşekkür mü edelim "

"He git de teşekkür et "

"Askerler burayı halleder biz Alparslan komutanın odasına gidelim." diyen Kadir abi ile yürümeye başladık.

Önde abimler arkada bizim tim yürümeye başladık. Hepimizin elinde tüfekler ile kendimi yeterince göklerde hissediyordum. Birden aklıma bebeğim gelince gülümsemem daha da artmıştı. Annesinin psikopatlığına almasa iyiydi. 

"Barlas Kılıç emredin komutanım" 

"Tamam şimdi sırası değil aslanım. " deyip başta bana daha sonra bizim timi tek tek inceledi.

"Öncelikle teşekkür ederim Kartal timi"

"Görevimiz komutanım"

"Yine de şehit vermeden bugünü atlatmamızda oldukça yardımınız dokundu. Bu kadar genç bir timin bu kadar iyi olması takdiri şayan" 

"Sağ olun komutanım" dediğimizde bu sefer bakışları abimlere gitmişti.

"Koçum hangisi kardeşin " dediğinde abim göz kırparak beni gösterdi. Alparslan komutana baktığımda şaşırmıştı biraz.

"Vay kendin gibi güçlü bir asker yetiştirmişsin Barlas"

"Sağ olun komutanım"

"Seni alalım bizim time" 

"Teşekkürler komutanım ama ben yerimden memnunum"dediğimde abimin arkadaşı bana dönerek munzurca gülümsedi.

"Eşimden ayrılamam demiyor da yerimden memnunum diyor "

"Evli misin kızım"

"Evet komutanım"

"Tanıyor muyuz " dediğinde bakışlarım Hazara kaymıştı.

"Hm o da asker hemde aynı timde."

"Gözümün önünden ayırmıyorum komutanım" dediğimde herkes gülmüştü.

"İyi yapmışsın. Kaç yıldır evlisiniz" 

"Yedinci aya giriyoruz komutanım" soruyu bu sefer Hazar cevaplamıştı. 

"Daha yeni evlisiniz. Oğlum damadı bir bize getirseydin bir terletseydik önce "

"Komutanım ben onu terlettim yeterince " deyince Hazara baktım. Gülerek abime bakıyordu o da . Benim ona baktığımı anlayınca göz kırpıp komutana döndü.

"Aferin bizden kız almak öyle kolay değildir diyeceğim ama atı alan Üsküdar'ı geçmiş ben daha ne konuşuyorum"

"Olsun komutanım"

"Bugün bizim misafirimiz olun çocuklar zaten gece yarısına şurada bir kaç saat var" deyince tim bana baktı.

"Ediz Tuna komutanı ara bir"

"Emredersiniz komutanım"

"Bir de tim komutanı seni ben nasıl daha önce fark etmem " deyince sadece hafifçe gülümsemekle yetindim.

"Dedim ben komutanım çok önceden al kızı yanına diye ama dinlemedi beni. "

"Selçuk sus bir kardeşim ya."

"Ama ben bu kızı daha yeni askerken keşfetmiştim komutanım da bu aptal abisi ben yukarı ile bunun için konuşmam dedi" deyince gülerek abime döndüm.

"Komutanım tayini buraya çıksa seve seve yanımda olmasını isterdim ama biz askeriz . Bizim için her yer vatandır. Bu yüzden de nerede olduğumuzun hiç bir önemi yok."

--------------------------------

" Annemler gelmiş biraz önce" dediğinde yatakta yana döndüm.

"Cidden ya unutmuşum geleceklerini. Ayıp oldu hep. Hem çağırıyoruz hem de yokuz"

"Güzelim görev bu hem Bahar teyze hemen yanına çağırmış akşama kadar oradalarmış. Biz de direk oraya gideriz "

"Olur "

Bizim için karargahta bir kaç oda ayarlanmıştı ama abim izin vermemiş hepimizi eve getirmişti. Hazar ile ben misafir odasına. Ediz Egemenin odasında ki yer yatağına diğerleri de salona dağılmışlardı. Biz geldiğimizde Egemen ve yengem uyuyordu. Onlar bizim geldiğimizi bilmiyorlardı yani.

"Bizim mercimek ne yapıyor"

"Ne bileyim daha hissetmiyorum ki "

Elini karnıma koydu.

"Gökçe düşünsene baba anne deyip peşimizden gezen küçük bir bebek ne kadar güzel olacak "

" Karargah da büyüyecek "

"Çok şanslı olacak baksana kimler girmek istiyor karargaha ama bizim mercimek torpilli"

"Yanımızda bir sürü insan olacak "

"Yanında her zaman biz de olacağız"

"Olacağız tabi . Bana ilk adımlarını atmasını izleyeceğim anne demesini duyacağım. Benden gizli yediği çikolataları görmemiş gibi yapıp senin arkandan iş çevireceğiz çok işimiz var çok."

"Benim arkamdan iş vay be. Daha şimdiden planlar kuruluyor. Hem nereden biliyorsun belki biz senin arkandan iş çevireceğiz " deyip tek kaşını hınzırca kaldırınca omzuna sertçe vurdum. 

Biz çoktan kurmuştuk ittifakımızı sen niye gelip bozmaya çalışıyorsun dimi.

"Seni döverim Hazar. Hem sen istediğin planı yap bebek bende " deyip karnımı gösterdim.  Bir şey demeyip beni göğsüne çekti. Bir süre öyle yattıktan sonra bizimkiler aklıma gelince Hazara döndüm.

"Ne zaman söyleyeceğiz bizimkilere baksana biz tam söyleyecekken görev çıktı. Hem karnım büyüdüğü zaman ne olacak" 

"İlk time söyleriz Barlas abiye de söyleriz bugün. Diğerlerine de yarın eve gittiğimizde söyleriz zaten hepsi çok sevinecek ve karnın büyüdüğünde artık aktif görevlere çıkmayacaksın yavrum. Bunda bilmeyecek bir şey yok."dediğinde ofladım.

" Bence biz bebeğimle bugün gayet iyi iş çıkardık ilerletebiliriz bunu. "

"Bugün ikinizde çok iyiydiniz ama ya karnın büyüdüğünde rahat hareket edemeyeceksin. Bu da senin ve bebeğimiz için tehlikeli ona bir şey olmasını ikimizde istemeyiz. Hem en fazla bir yıl sonra yine beraber terörist kovalayacağız"

"Bu sefer hayatımızda küçük bir şey de olacak"

"Ştt şey deme ona alınacak . Anneye alınma bebeğim anne ne dediğini bilmiyor tamam mı canım " 

Hazar karnıma eğilmiş fısıltıyla konuşuyordu.

"Canım seni duymuyor o yalnız"

"Sen aramıza girmesen diyorum" 

"Ne halin varsa gör be" beni umursamayıp yine bir şeyler konuşmaya başlamıştı. 

--------------------------------------------

Uyuyamamıştım mide bulantısından . Saat altıya geliyordu. Hazar da hala yatıyordu. Belimde ki ellerini çekerek yataktan kalkıp pijamalar ile dışarı çıktım. Daha kimse kalkmamıştı. 

Salona girdiğimde  üçü de birer koltuğa yayılmışlardı. Dışarı çıkıp biraz temiz hava almak istiyordum ama üstümde ki pijamalardan başka yanımda sadece kamuflajım vardı ve onunla dışarı çıkamazdım.

Mutfağa girip ne yiyebilirim diye baktığımda dolapta yok yoktu. Bir de bizim dolabı görseler sadaka diye bir şeyler alırlardı.

Dolapta yarısı yenmiş pasta bulunca gözümden kalpler çıka çıka aldım. Bunu yesem mide bulantım azalırdı bence.

Masaya geçip pastayı yemeye başladım. Baya olmuştu pasta yemeyeli bu iyi gelmişti. İnşallah Egemen kalktığında pastasını yediğim için beni topu dizmezdi. 

Kısa sürede kocaman pastadan sadece bir kaç küçük parça kalmıştı. Onları da yediğimde kendimi daha iyi hissediyordum. Egemeni mutfağın kapısında gözlerini ovalar bir biçimde bana bakarken gördüğümde hemen yanına gittim.

"Kuzum günaydın" yanağından kocaman öpüp ona baktım. Şaşkın bir şekilde bakıyordu. Ee tabi akşam yattığında yoktuk ve sabah bir bakmış uzakta yaşayan halası gelmişti. 

"Hala gerçek misin sen" 

"Gerçeğim tabi özlemedin mi bakalım halayı " dediğimde hemen boynuma atlamıştı. 

"Çok özledim hala"

"Oh mis kokulum" başımı boyun girintisine sokmuştum. Mis kokuluydu çocuklar. Hala ilk günkü gibi kokuyordu sanki. 

"Hala pasta yiyelim" deyince içimden aha da sıçtık dedim. 

Şimdi ben bu çocuğa ne diyecektim. Halan bir ayı olduğundan bütün pastayı yedi mi.

"Sabah sabah pasta yenmez ki ama"

"Ama canım çekti" deyip gözlerimi içli içli bakınca ne yapacağımı bilemedim.

"Şey ben bir şey yaptım"

"Ne yaptın hala "

"Şey ya biraz pastanın tamamını yemiş bulunmaktayım" deyince dudakları bir kaç saniyeliğine büzülse de sonradan düzelmişti.

"Ama canım çekmişti. Bir dahakine beraber yiyelim olur mu " 

"Bugün sana kocaman bir pasta alırım tamam mı"

"Tamam hala ama kocaman olsun tamam mı"

"Kocaman alacağım"

"Oleyy" 

Koca yüreklim benim ya. Hiç de bir şey dememişti birisi benim pastamı yese her halde onu döverdim.

Zor da olsa kucağıma alıp yanağından kocaman öptüm. 

"Hayırdır erkencisiniz" diyen abime döndüm.

"Uyuyamadım  da ben sonra bu küçük geldi."

"Hala yeğen keyif yapıyorsunuz he"

"Evet baba halamı çok özlemişim keşke hep bizimle kalsa"

"Ay Gökçe sen misin bu hoş geldin kuzum" gözlerini ovuştura ovuştura gelince gülümsedim. Ana oğul nasıl da  benziyorlardı.

"Hoş  bulduk yenge" 

"Bizim dana yüzünden sarılamıyorum da sana."

"Sarılırız ya ben biraz ponçiğimi seveyim" yanağından tekrar öpünce kıkırdayıp o da benim yanağımdan öptü.

İçeriye bu sefer diğerleri gelince mutfak dar gelmişti. 

"Siz de hoş geldiniz çocuklar"

"Hoş bulduk yenge" koro halinde konuşmuşlardı. Hazarın bakışları bana kayınca gülen gözleri birden endişeyle kaplanmıştı.

"Gökçe ağır kaldırmak yok dedi doktor "

"Doktor ne alaka lan" deyince ne diyeceğimi bilememiştim.

"Hayırdır ne doktoru" dedi Ediz .

"Bir şey değil rutin kontroller " deyince tabi ki de kimse bana inanmamıştı. Ben ki vurulduğunda bile doktora gitmeye üşenen kimse rutin olarak doktora hayatta gitmezdim ama artık bu küçük için gidecektim.

"Dün ki miden için mi dedi doktor . Mide ile ağırlığın ne alakası var ki"

Mantıklı konuşma Ediz ya. 

"Gökçe" abim bana seslenince bu sefer ona döndüm. 

Hazar ile bakışınca ikimizde ne yapacağımızı bilememiştik. Tamam bugün söyleyecektik ama şu ortamda da olmayacaktı yani. 

"Abi ne sıkıyorsun ya"

"Söyle sende kızım kardeşimin sağlığı mevzu bahis"

"Ya kötü bir şey değil ki bu "

"E o zaman söyle bizde bilelim" deyince yengemin gözleri büyüdü.

"Ay Gökçe lütfen düşündüğüm şeyin doğru olduğunu söyle "dediğinde anladığını anlamıştım. Zeki kadın. Hemende anlamıştı.

"Neymiş bakalım o" deyince yengem abimi takmadan hala bana bakıyordu.

"Tamam ya söylüyorum. " deyip bekledim. 

"Hasbinallah ne bekletiyorsun kızım araya reklam girecek dizi gibi" dedi Ediz

"Ha haha çok komik"dediğimde abim kızgınlıkla ikimize baktı.

"İkinizin de bacaklarını kıracağım birisi açıklasın artık bu durumu"  deyince Hazar yanıma geldi. Egemeni kucağımdan alıp elini belime attı.

"Gökçe hamile"

-----------------------------------------------------

Selam yavrular. Sonunda zor da olsa ailenin bir kısmı mercimeği öğrendi. Finali biraz yavaştan alacağım ama çok da uzatmak istemiyorum. Gökçenin hamileyken yaşayacağı bir kaç komik fikriniz varsa hemen alayımmmm.

Bir de mercimek kız mı olsun erkek mi karar veremedim. Yorumlarınızda belirtirseniz sevinirim. 

Beğenmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın yavrular.

Continue Reading

You'll Also Like

2.7M 153K 107
Hayat, fırtınanın dinmesini beklemekle ilgili değildir... Yağmurda dans etmeyi öğrenmekle ilgilidir. "Umay?" "Operasyondayız." "Benimle evlenir misin...
32.3K 193 12
Ben kendim adaletin ta kendisiyim.
23.3K 984 14
Boksör bir kız düşünün 12 yaşından beri ailesinden ayrı yaşıyor. Yaşayamıyor daha mı doğru olur? Hayatını dövüşe adamış hem yer altından hem de yasal...
1.6M 45.6K 83
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..