DUYGUSUZ

By MaviyeTutkun

631K 17K 1.1K

Gözlerimi açtığımda siyah bir BMW X5'in önünde yatiyordum. Aklımı şöyle bir kurcalağıdımda üvey babam'dan ka... More

DUYGUSUZ
KÜÇÜK ŞEYTAN
SÜTLÜ KAHVE
KELEBEĞİN SONSUZLUĞU
FARKLI BİR HİS
SAKIN BANA AŞIK OLMA
ALLAH BELANI VERSİN
BENİM MALIMSIN
OROSPU
SEVGİLİ
HAZIR MISIN?
YOLUN SONU
SANA DOKUNMAK
EVLEN BENİMLE
BEN SANA İNANMIŞTIM
SENİ İSTİYORUM
BEKLENMEYEN HABERLER
TAMAMEN BENİM OLMANA
+ 18 (SENİ SEVİYORUM)
VE GİTTİN..!
SENİN YÜZÜNDEN
SANIRIM GİTME VAKTİ?
ŞİMDİ BEDEL ÖDEME ZAMANI
KİMDİ BU ADAM?
BU DUDAKLARI ARTIK SEN ÖPECEKSİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT..
ÖLÜM
KARIMI GETİR BANA ABİ
GÜVENLİ KOLLAR
SABIR VER YA RAB..
BEN SANA RUHUMU VERDİM
Bana baktığında kalbimin çarptığını hissediyorum..
TEK BİR DAMLA
SANA GİT DİYEMEM AMA KAL DEMEKTE GELMİYOR İÇİMDEN..
GELECEK BÖLÜMDEN KESİT
SENSİZ HAYATIM YALNIZCA ANLAMSIZ PARILTILI BİR DEKOR
BEN ESAS KIZIYDIM HİKAYENİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
HAYAL KIRIKLIKLARI
"DİKTATÖR CESUR"
PARAMPARÇA PART 1
PARAMPARÇA PART 2
YENİ BİR HAYAT İÇİN YENİ BİR UMUT
BUGÜN SANA YİNE HASRET KALDIM
GELECEK BÖLÜMDEN ALINTI
YENİ HABERLER
BEREKET DAMLASI
YENİ HAYATA İLK ADIM
TATİL -I-
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
SORU
TATİL -II-
TATİL -III-
SAĞLIK PROBLEMİ

BEKLENEN KAVUŞMA

4.4K 167 27
By MaviyeTutkun

Kendi kendime gözlerimin önünde çekip giden adamı izledim. Tabi artan ağrım buna ne kadar izin verirse..

Beni benden daha iyi tanıyordu ya da iyi bir gözlemciydi. Bir süre dediklerini düşünüp fazlasıyla haklı olduğunun kanısına vardım.

Haklıydı...

Ben herkesi düşünen ama kendini düşünmeyen bir insandım... Hala neden kendimi düşüneceğimin anlamını çözemedim. Gerçi evdekilerinde davranışlarını da çözmüş değildim...

Elimi ağrıyan karnıma götürüp kafamı eğdim. Denizin kokusunu derin derin soluyarak bekledim.

Kimdi bu adam?
Neden benimle konuşma gereği duymuştu ya da neden bu kadar ilgisini çekmiştim...

Şiddetini artıran ağrım yüzünden derin bir nefes aldım veya sabır çektim...

"Unutmadan inci, sen aynı inci gibi kokuyorsun" gelen sese kafamı kaldım ve kısa bir " haa" çektim.

Yine aynı adam karşımda dikilmiş bana sırıtıyordu. Hadi ama Esila, adam sana kafayı takmışş..

İç sesimi kışkışlayıp karşımdaki adama bir bakış yönlendirdim.

"Ne demek istediğinizi anlayamadım? Üstelik kim olduğunuzu söylemediniz de?" dediğimde karşımdaki adam önümde diz çöktü ve "Seni evine götüreyim gerçekten kötü gözüküyorsun" dedi.

Adama salak mısın ? der gibi baktım ve bakışlarımı denize çevirdim. Anlamamazlıktan geliyordu. Kimse kimdi ama beni rahat bırakmalıydı.

"Sağolun, kendim gidebilirim" diyip rahatsız olduğumu az çok belli etmeye çalıştım. Ama karşımdaki adam bunu bile anlamıyordu. Karnımdaki ağrının biraz geçtiğine emin olup bacaklarımı banktan aşağıya indirdim ve tüm gücümü kullanarak ayağa kalktım.

Aslında eve hiç gidesim yoktu ama buraya gelmedeki amacımda sadece yalnız kalmaktı. Ama ona bile izin vermiyorlardı açıkcası.

Önümde diz çöken adama kısa bir bakış attım ve hiç birşey demeden oradan uzaklaşmaya başladım. Artık tanıdık gelen sokaklardan bir bir geçneye başladım. Onu çok özlemiştim. Onun bende yarattığı his ve duygu oldukça farklıydı. Sanki o yokken bir yanım eksikti. Kanadı kırılmış yardım bekleyen bir kuş idim. Hani kokusuyla bile hayat bulur ya insan, işte bende onlardanım.

Büyük evin önüne geldiğimde derin bir iç çektim ve girişteki demir kapıyı sessizce açtım. Mia ve Cesur abi büyük ihtimal odalarındadır. Güneş ise kendine uğraşacak birşey bulmuştur elbet. Acaba yokluğum hissediliyor mu diye merak da ediyordum.

Hah.. Seni sürtük sen öyle san..

İçimdeki sesi tekrar kışkışlayıp yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde sağda duran zile bastım ve beklemeye başladım... Birkaç saniye beklememle görevli bayan kapıyı açtığında bana "Hoşgeldiniz efendim" dedi.

Kafamı sallayıp içeriye girdim etrafa bakmadan doğruca odama çıktım ve üstümdekilerden bir bir kurtulmaya başladım. Belirginleşen karnıma kısa bir bakış attım ve doğruca banyoya yöneldim. Beni yatıştıran sadece sıcak su idi. Derim büzüşene kadar o suyun içinde durmak istiyorum. Belkide o sıcak suyun içinde uyumak..

Ellerimi kapının koluna koyup sıkıca bastırdım ve kapıyı sonuna kadar açtım. Onun kokusuyla dolu olan bu banyoya bir adım giriş yaptım. Gözlerimi karşıdaki küvete yönlerdirdim ve sessiz adımlarla gidip suyu açıp ayarladım. İçerisine ne buldumsa sıkıp suyun dolmasını bekledim. Bu arada geri dönüp kapıyı kapatıp kilitledim. Uzun bir süre buradan çıkmayı düşünmüyordum açıkcası.

Solumdaki ayna bana göz kırptığında bedenimi aynaya doğru çevirdim ve çıplak vücuduma baktım. Diri vücudumun aslında ne kadar yıprandığına baktım bir süre. Belirginleşen karnım içimdeki o küçücük varlığı simgeliyordu. Beni hayata tutan şeylerden bir tanesiydi belkide..

İçimdeki o sıcaklığı hissetmek belkide bir kadına tanınan en büyük ayrıcalıklardan bir tanesiydi.. Daha fazla ayakta durmak istemedim ve suyun içine usulca girdim ve başlık tarafına kafamı dayadım. Köpükleri üzerime çekip biraz daha suyun içinde yol aldım. Evett, şimdi iyi.. Nedendir bilmiyorum ama aklımda dönüp dolaşan o sorulara bir türlü cevap bulamıyordum. Beni hayatının merkezi yapan insanlar şimdi bana sırtlarını dönmüştü. Belkide tam olarak öyle değildi ama son doktor kontrolünden sonra böylelerdi. Bir kaç gün içinde nasılda değişmiş mesafe koymuşlardı bana öyle.. En çok bu zamanlarda yanımda olmak yerine bana sırtlarını çevirmişlerdi. Yanlış ne yapmış olabilirim diye düşündüm ama yine bir sonuca varamadım. İstemsizce dökülen yaşlarım benim çaresizliğim idi.

Gözlerimi kapattım ve o sessizliğin için gözyaşlarımın su ile karışmasını dinledim. Tenimi yakan su bile benim canımı yakmıyordu. Aslında ben sacede onu istiyordum. Gelip beni bu çaresizlikten çıkartmasını sadece ona sıkı sıkı sarılmayı istiyordum. Ama bu da olmazdı dimi?

****GÖKTUĞ****

Koltuğumda rahatsız bir şekilde kımıldadım ve ayağa kalktım. Karşımda birşeyler anlatan insanların bile ne dediğini anlamıyordum. Elimi kaldırıp susmalarını sağladım ve "Arkadaşlar bu günlük bu kadar yeterli. Haftaya yapılacak ihale için sizlerin çok iyi bir şekilde hazırlanmasını istiyorum, Toplantı bitmiştir" diyip onları gönderdiğimde koltuğuma çaresizce bir düşüş yaşadım.

Kaç gündür onun kokusu olmadan sıcaklığı olmadan günlerimi geçiriyordum ama bir türlü rahatlığa varamıyordum. Ellerimi başıma götürüp çaresizliğim yüzünden ağlamaya başladım. Yıkılmıştım tamamiyle..

Kapının aniden açılmasıyla gözlerimi sildim ve bana doğru gelen abime ve özel korumamıza baktım. Abim karşımdaki koltuğa kendini attığında Ahmet bir şeyler söylemeden önce boğazını temizledi. Elimle koltuğu işaret edip otumasını istedim.

Karşıma oturduğumda gözlerimi kapattım ve kafamı arkama yasladım. "O nasıl Ahmet"

"Efendim, bugün bir saat öncesine kadar evde durdu ve sonra deniz kenarına gitmek için evden çıktı. Bir süre onu izledim ama sonra ağlamaya başladı yanına gidip konuşmaya çalıştım ama sonra kalkıp eve gitti. Odasına girdi ve sonra bir daha çıkmadı." evet farklı bir şey yoktu hergün yaptığı şeyleri yapıyordu.

"Peki iyi mi?" dediğimde Ahmet karşımda kıpırdandı. Gözlerimi kapattım ve gelecek cevabı bekledim. "Efendim, her gün olduğu gibi bugünde ağrısı vardı. Onu eve götürmek için teklifte bulundum ama bana gerek yok diyip kendisi gitti, bugün gerçekten kötüydü. Yardım etmeme bile izin vermedi efendim" dediğinde kafamı salladım ve "Sen şimdi eve git ve onu gözlemlemeye devam et" dedim.

Bana "Peki efendim" diyip odadan çıktı. Abimle sinir bozucu bir sessizliğe girdiğimizde onu düşünmeye başaldım. Artık yanına gitmem gerekiyordu. Gidip herşey geçti kelebeğim demem lazımdı. Ama ona bile cesaretim yoktu. Sanki ona baktığımda kaybolacakmış gibi hissecektim, bu benim en zayıf noktamdı. Onun yok olması, benim en büyük imtihanımdı.. "O iyi değil, git ve herşeyi eskiye döndür. Sen bir bok yapamadığından bizler nasıl davranacağımızı çözemiyoruz" abim o sinir bozucu sessizliği bozdukdan sonra onu nasıl iyileştireceğime hala bir cevap arıyordum.

"Bak hasta olduğunu öğrendiğimiz andan beri ondan uzak duruyoruz, kim bilir kendini nasıl yalnız hissediyor. O benim şu dünyadaki en değer verdiğim kişilerden biri, üzülmesine dayanamıyorum anlıyor musun? Hele elimden hiç birşey gelmemesi beni daha da kötü yapıyor. Git ve ona yanında olduğunu göster seni lanet olası, üzülmesine dayanamıyorum" kükreyen abime kaşlarımı çattım ve hızlıca ayağa kalktım.

"Tek sen mi onu düşünüyorsun sanıyordun. Canım bildiğim insanın hasta olduğunu öğrenmek ne demek sen biliyor musun? Onu kaybedemem anlıyor musun? Onsuz bir hayat artık süremem bağırıp çağırmayı kes ne kadar perişan olduğumu görmüyor musun?"

"Seni lanet piç, git o zaman karının yanına " yüzüme değen ellerle neye uğradığımı şaşırdım. Hiç bir şey söyleyemdim. Beni kapıya doğru savurdu ve "Düş önüme ve ailemizin yanına gidelim" abimin bu sinir krizi beni en çok şaşırtan şeylerden biri olmuştur hep. Kafamı sallayıp yanınadan yürümeye başladım.

*****

Eve girdiğimde gözlerim onu aradı ama göremedim. Hala odasında olduğun duyguğumda adımlarımı merdivene yönlendirdim. Mia ve Güneş yemek masasına oturmuş yemek ile yememek arasında bir şey yapıyordu. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Boş odada gözlerimi gezdirdim ama yere savrulmuş kıyafetlerden başka bir şey göremedim. İçimi saran korkuyla hızlıca banyo kapısına yöneldim ama kapı kilitli idi. Ve inanılmaz bir sessizlik vardı içeride. "Güzelim hadi aç kapıyı, ben geldim" diye seslendiğimde içerinden hiç ses duyamadım.

"Esila" kapının kulpunu zorladığımda dudaklarımdan sadece ismi dökülüyordu. İçime saran o korku beni daha fena yapıyordu. İçeriye giren ev halkının ne dediğini bile duymuyordum. Kapıyı yumrukluyor onun bu kapının ardından çıkmasını umuyordum..

"Aç şunu aç" diye bağırdığımda bir kol elimi kavradı. Yaşlı gözlerle kafamı çevirdiğimde Güneş "Bak sakin ol tamam mı? Belliki yalnız kalmak istemiş ama bak eğer için rahat edicekse soyunma odasının tarafına açılan kapının anahtarını getirebilirim." kafamı tamam diye salladım ve adımlarımı soyunma odasına yönlendirdim. Ölüm gibi gelen sessilik ve zamandan sonra Güneş nefes nefes odaya girdi ve elindeki anahtarı hemen kapıp titreyen ellerimle kapıyı açmaya çalıştım.

Kısa bir zorlamadana sonra kapıyı açtığımda karşımda küvetin içinde yatan kadınımı gördüm. Koşarak onu soğumuş suyun içinden çıkartıp bağrıma bastım. Üstümüze örtülen havluyla odaya geçiş yaptım. Yatağa oturup kurumuş gözyaşlarını ıslak saçlarını öpmeye başladım. Ama ne uyanıyor ne de bir ses veriyordu. "Güzelim, hadi aç gözlerini" açmıyordu. Hasret kaldığım o gözleri bir türlü açmıyordu. İçimi saran korkuyla gözlerimden yaşların boşalması bir oldu.

Karşımda bana bağıran bir şeyler söyleyen insanların sesini sadece uğultu halinde duyuyordum. Onu daha çok öpüyor, sarıp sarmalıyordum. Uyanması gerekirdi ama hala uyanmıyordu. Kucağımdan çekilmesiyle aniden ayağa kalkmam bir oldu. Mia onu yatağa yatırıp kontrol etmeye başladığında gözlerim sadece ondaydı. Belli bir zaman sonra Mia beni onun ayak ucuna oturtup yüzümü okşadı ve "O iyi tamam mı? Bedeni sadece güçsüz düşmüş. Birazdan kendine gelir. Kendine gel ve onu giydir." dediğinde sadece kafamı salladım. Herkes odadan çıktığımda kafamı ona çevirdiim ve o meşhur güzelliğine bakmaya başladım.

Onu kaybedemezdim..

****ESİLA****

Beni saran şeyle kendime geldiğimde bunun bir rüya olduğunu düşünmeye başladım. Ama beni sarıp sarmalayan adam şimdi bir kaç santim karşımda duruyordu. Sıcak nefesi o mükemmel yüzü tam karşımda duruyordu. Ağlamamı iptal edemediğim için kollarımı boynuna doladım ve ağlamaya devam ettim.

"Allah'ım sana binlerce kez şükürler olsun" diye sayıkladığımda kafamın üstünde bir ıslaklık hissettim. Kafamı kaldırıp o öpücüğün yüzümde bir yerlere değmesini sapladım. Kokusunu deli gibi içime çekmeye başladım. "Güzelim" dediğinde hala rüyadamıyım diye düşünmeye başladım. Çatallaşan sesine rağmen ne kadar daa hasret kaldığımı anladım; Kokusuna, sesine, sıcaklığına...

"Seni çok özledim hayvan herif"

"Seni çok özledim" "Seni çok özledim" birbirimize sıkıca sarılıp ağzımdan sadece bu laflar dökülüyordu. O ise kokumu içime çekip saçlarımı öpüyordu. Şimdi zaman durmalıydı.

Sadece şimdi..

"Bende seni çok özledim kelebeğim" dediğinde sırtına bir tane geçirdim. "Hayvan herif bir daha bu kadar uzak kalma benden" dediğimde "Söz veriyorum, söz veriyorum" diyip beni öpmeye devam etti.

CANLARIM NABERSİNİZ YAA??

BİLİYORUM BANA BOL BOL KÜFÜR EDİYORSUNUZ AMA BEN ÇOK MASUMUM :)))

HEPİNİZE İYİ OKUMALAR GEÇİKMELERDEN DOLAYI ÇOK ÖZÜR DİLERİM AMA FIRSAT BULDUKÇA YAZIYORUM VALLAHA...

SEVİLİYORSUNUZ..

RESİMDE GÜNEŞ VE GÜZEL BİR ŞARKI VAR :)

Continue Reading

You'll Also Like

808K 45.5K 37
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmı...
19.6M 1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
782K 46.2K 66
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
292K 12.5K 51
Biraz fazla içki içtikten sonra birinin yanında uyanmak bu çağda yeni ve sürükleyici bir hikaye değildi. Ama Korkut Mirzan'nın çarşaflarında uyanmak...