KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ Tamam...

By bayanclara

5M 190K 33.8K

10 yaşındaki Mert Atalay'ın en büyük hayali süper kahraman olmaktı. Olmuştu da. 6 yaşındaki Beril'in hem süpe... More

#1 - Kantindeki Kızıl
#2 - Kayıp Kimlik
#3 - Halı Saha
#4 - Yeni Partner
#5 - Kalp Kırıkları
#6 - Hoş Geldin
#7 - Mavi Saçlı Kız
#8 - Süper Kahraman
🌠 Geçmiş ~ 1 🌠
#9 - Mektup
#10 - Borç
#11 - Rövanş
#12 - Narin Prenses
#13 - Bencil
#14 - İçine Kimseyi Almayan Yürek
#15 - Sarışın Hırsız
#16 - Bir Elmanın Beş Çeyreği
#17 - Davetsiz Misafir
#18 - Artık Çok Geç
#19 - İlk Aşk
#20 - Yalancı
#21 - Kabuk Bağlayan Yaralar
#22 - Şeker Güzelmiş
#23 - Mucizeler Yalnızca Masallarda Olur
#24 - Abartarak Sevmek
#25 - Yasak
#26 - Alınacak Hesap
#27 - Çöken Omuzlar
#28 - Çıkmaz Sokak
#29 - Söz
#30 - Gözyaşı
#31 - Küçük Yıldız
#32 - Umut
#33 - Hata
#34 - Aslan Avı
#35 - Zoru Başarmak
#36 - İhtiyaç
🌠 Geçmiş ~ 2 🌠
#37 - Sarhoş
#38 - En Çok Sen
#39 - Yetmeyen Kalp
#40 - Adı Aşksa Eğer
#41 - Ait Kılan Bağ
#42 - Görülmeye Değer Sevgi
#43 - Koca Bir Karanlık
#44 - Gerçek Kahraman
#45 - Hissetmek
#46 - Vuslat
🌠 Geçmiş ~ 3 🌠
#47 - Geçmişin Külleri
#48 - Yalnız Sen
#49 - İçten Sarılışlar
#50 - Saf Duygular
#51 - El Ele Yürümek
#52 ~ Dans Yarışması
#53 - Kutlama Yemeği
#54 - Murada Ermek
#55 - Doğum Günü
#56 - Yılbaşı Gezisi / 1
#57 - Yılbaşı Gezisi / 2
#58 - Ürkek Yara |Feza|
#59 - Sevilen Başka Biri |Gökay|
🌠 Geçmiş ~ 4 🌠
#60 - Zamansız Hata |Koray|
#61 - Böylesine Rastlamak |Kamer|
#62 - Can Yakan Güzellik
#63 - Beklenmedik Teklif
#64 - Pijama Partisi
#65 - Gizli Kahramanlar
#66 - Eski Günler
#67 - Değişmek
#68 - Düğün
#69 - Mert Atalay Sözü |FİNAL|
Özel Bölüm / MERT
🌜DOLUNAYIN VECHİ🌛
Özel Bölüm 2 / MERT
Özel Bölüm / KORAY
Özel Bölüm: "Mert / 3"

KIZIL YILDIZ - |Giriş|

141K 4.1K 1K
By bayanclara

[Multimedia: Tanıtım Videosu]

Rica ediyorum yorumları hikâye reklamlarıyla doldurmayın!


Gördüğüm reklam yorumlarını siliyor ve sahiplerini engelliyorum!

✨✨✨

14.07.2006

Altı yaşındaki küçük kız, annesinden zorla kopardığı izinle yerinde tepinirken, annesinin sabah iki taraftan bağladığı kızıl saçları sallanıyordu. Suzan, sevinçle ellerini çırpan kızına baktığında gülerek kafasını iki yana salladı ve son hatırlatmasını yapmayı ihmal etmedi.

"Sadece yarım saat, Beril. Sakın unutma, geç kalmak yok. Sonra yemek yiyeceğiz."

Beril yerinde zıplamayı bırakarak annesine baktı ve kafasını salladı.

"Tamam anneciğim, hiç merak etme. Çağırdığın zaman hemen geleceğim," deyip annesinin yanağından öptü ve atlama ipini alarak dış kapıya koştu. Cırt cırtlı spor ayakkabılarını giydikten sonra vakit kaybetmeden kendini evden dışarı attı. Acele ediyordu çünkü yarım saatin -ne kadar bir süre olduğunu tam olarak bilmese de- azıcığını bile boşa harcamak istemiyordu. Bahçe kapısından çıkarken tepesinde durup onu ısıtan güneşe bakıp gülümsedi. Yaz aylarını seviyordu. Güneşi seviyordu. Ancak hepsinden daha çok bu güzel havalarda dışarıda arkadaşlarıyla oyun oynamayı seviyordu.

Bahçe kapısından çıktıktan sonra gözleriyle etrafı taradı ve küçük, ela gözleri karşı kaldırımdaki arkadaşı Ceylin'e takıldı. Yüzünde gamzelerini belli edecek kadar büyük bir gülümseme oluşurken, vakit kaybetmeden arkadaşına doğru koştu.

Karşı kaldırımda arkadaşını bekleyen küçük Ceylin de Beril'i gördüğüne çok sevinmişti. Açıkçası annesi izin vermeyecek diye çok korkmuştu. Düşüncelerini kızıl saçlı arkadaşıyla paylaşmayı da ihmal etmedi.

"Annen izin vermeyecek sanmıştım Beril," dedi, içinde oluşan büyük rahatlamayla.

"Ben de," dedikten sonra önüne gelen saçını küçük omzundan geriye attı Beril. "Neyse ki ikna edebildim. Ama sadece yarım saatliğine izin verdi Ceylin. Babam işten geldiği için yemek yiyecekmişiz. Eğer çağırınca gitmezsem annem çok kızar. O yüzden hemen oynayalım, tamam mı?" diyerek elindeki ipi gösterdi.

Mutluluğu yarım kalan Ceylin suratını asarak "Tamam," dedi ve ardından omuz silkti. "O zaman ilk ben atlayacağım."

"Olmaz," dedi Beril, kızıl kaşlarını çatarak. "İp benim. İlk ben atlamalıyım." Bu onun için fazlasıyla mantıklı bir açıklamaydı. İp onunsa ilk o atlamalıydı.

"Ben sen getireceksin diye ipimi getirmemiştim ama," deyip dudaklarını büzdü Ceylin. Aslında Beril'in ipiyle atlayabilmek için kendi ipini evde bırakmıştı. Açıkçası onun ipini kendininkinden daha çok seviyordu ve kendi ipinden sıkılmıştı.

Beril mahalledeki en yakın arkadaşının yüzündeki üzgün ifadeyi görünce dayanamadı. Sevdiklerinin üzülmesinden nefret ediyordu. Her ne olursa olsun.

"Tamam, tamam," dedi, arkadaşının yüzünün gülmesi için. "İlk sen atla," diye de devam etti. Ne de olsa ip onundu, sonrasında istediği kadar atlayabilirdi.

ღ ღ ღ

Ne zamandır oyun oynadıklarını bilmeyen Beril, annesinin ona seslendiğini duyunca seksek oynamayı bıraktı ve annesine baktı. Suzan bahçe kapısında durmuş, eliyle kızının eve gelmesini işaret ediyordu.

"Beril, hadi gel kızım!"

Beril daha oynamaya doyamadığından birazcık daha izin almak için minik dudaklarını araladı ama sonra annesinin kızabileceğini düşünüp dudaklarını birbirine bastırdı. Küçüktü fakat yaşına göre fazla zekiydi. Annesini kızdırmak yapacağı en büyük hata olurdu. Bu yüzden üzgün suratıyla Ceylin'e döndü.

"Üzgünüm, gitmem gerekiyor. Ama yarın okuldan sonra hemen size gelirim, oyun oynarız. Olur mu?"

"Olur," dedi Ceylin dudaklarını büzerek. Hiç ama hiç eve gitmek istemiyordu. Ancak o da farkındaydı geç olduğunun. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Eğer biraz daha kalırsa dışarıda, onun da annesi kızabilirdi.

Beril arkadaşına veda ettikten sonra ipini aldı ve hoplaya zıplaya eve doğru yol aldı. Evlerinin karşısındaki kaldırıma geldikten sonra etrafına bakmayı akıl edemeyerek yola atladı. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Bir anda duyduğu korna sesiyle yerinde kalakaldı ve kafasını sağa çevirip kendisine doğru hızla gelen arabayı gördü. Minik gözlerini hızla kırpıştırırken "Anne!" diye büyük bir çığlık attı. Çığlığı korkusunun en büyük kanıtıydı.

Kızını çağırdıktan hemen sonra tekrar eve giren Suzan, yemek masasında eksik olup olmadığını kontrol ediyordu. Kızınınkiyle aynı renk olan gözleri masada gezinirken ekmek sepetini getirmediğini fark etti. Tam mutfağa yöneleceği sırada kızının çığlığıyla yüreği hop etti ve kocaman açtığı gözleriyle evin kapısına doğru koştu.

Korkudan hareket edemeyen Beril, gözlerini elleriyle kapadı ve ağlamaya başladı. Hıçkırıklarının arasında arabanın kendisine çarpmasını bekliyordu ama beklediği olmamış ve araba falan çarpmamıştı. Onun yerine kolundan biri tutmuş ve saniyeler içinde onu geri çekmişti.

Bir anda hissettiği acıdan düştüğünü anlayan Beril, vücudunu terk eden şokun ardından daha çok ağlamaya başladı. Ancak biri yüzüne kapattığı ellerinin üstüne dokunup "Hey, küçük kız! İyi misin?" diye sorunca önce yavaşça ellerini yüzünden çekti. Daha sonra ise minik, yaşlı gözlerini kırpıştırarak açtı. Yüzünün dibindeki kahverengi gözleri görünce gözlerini hayretle büyüttü ve annesinin "Beril!" diye bağıran sesini duydu. Her ne kadar annesine koşup onun güvenli kollarına sığınmak istese de, gözlerini hala ona dikkatlice bakan çocuktan ayıramıyordu.

Ne kadar da güzel bir çocuktu öyle!

Beril tam onun kim olduğunu sormak için dudaklarını aralamıştı ki, birden çocuk önünden çekildi ve görüş alanına annesi girdi. Annesi telaşla onu kucağına alırken, babası neredeyse Beril'e çarpacak olan arabanın şoförüne bağırıyordu. Ama Beril'in bakışları karşısındaki çocuktan ayrılamıyordu.

Sonunda annesi çenesinden tuttu ve yüzünü kendisine çevirdi. "Bebeğim, iyi misin? Bir yerin acıyor mu? Hastaneye gidelim mi, ha?"

Beril fazla acı çekmediğinin farkındalığıyla, "İyiyim anne. Sadece kolum acıyor," diyerek sağ kolunu uzattı annesine. Suzan'ın bakışları hızla Beril'in koluna kayarken ufak bir sıyrık olduğunu görüp rahatladı. İçinden şükürler ederken yanındaki, üst sokaktaki komşusunun oğlu olduğunu bildiği ancak adını bilmediği çocuğa döndü.

"Ah, çok teşekkür ederim oğlum. Kızımın hayatını kurtardın."

"Ne demek teyze!" dedi, küçük çocuk büyük bir sevinçle. Gözleri yaptığı şeyin mutluluğuyla parlıyordu. Üstelik Beril'den de sadece birkaç yaş büyüğe benziyordu. Bu yaşta bu cesaret yürek isterdi doğrusu.

Çocuğun kahve gözleri Suzan'ı bırakarak Beril'e kaydığında, gülümsemeye devam ediyordu. "En büyük hayalimdi süper kahraman olmak. Sonunda olabildim!"

Suzan yüzündeki büyük gülümsemeyle çocuğun kafasını okşarken "Adın ne senin?" diye sordu. Beril de annesinin sorusunun üzerine heyecanla cevabı beklemeye başladı. Onu kurtaran çocuğun adını gerçekten çok merak etmişti.

"Mert," dedi küçük çocuk başını dikleştirerek. Sesinden kendiyle gurur duyduğu anlaşılıyordu. Beril duyduğu ismi içinden tekrar ettikten sonra gülümseyerek elini uzattı Mert'e.

"Ben de Beril. Beni kurtardığın için teşekkür ederim süper kahramanım."

Mert duyduklarından memnun olduğunu göstererek genişçe sırıttı.

"Ne demek, görevimiz!"

Beril aldığı cevapla kıkırdarken Mert'e hayranlık dolu gözlerle bakmaya devam etti. Çocuk gerçekten çok güzeldi. Üstelik onun hayatını kurtararak kahramanı olmuştu. O an fark etmemişti belki ama çocuk yüreği çoktan büyük bir sevgiyle bağlanmıştı kahramanına.

Annesinin kucağında gülümseyerek kendisine bakan kıza son bir bakış atarak doğruldu Mert. Suzan'a dönerek, "Artık gitmem gerekiyor," diye mırıldandı. Aslında babası çağırdığı için eve gidecekti ama bunu onlara söylemeye hiç niyeti yoktu. "Ne de olsa ben bir süper kahramanım ve kurtarmam gereken çok kişi var," diyerek gururla bitirdi konuşmasını.

Suzan, büyük bir minnetle çocuğa tekrar teşekkür ettikten sonra küçük kızına döndü. Kızı ise ona havalı bir şekilde göz kırparak giden süper kahramanın arkasından bakıyordu. Hem de hayran gözlerle...

ღ ღ ღ

*Başlangıç tarihinizi buraya bırakabilirsiniz, keyifli okumalar

İnstagram: rabiiaosma

Twitter: xbayanclara

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 69 3
Kendine teşekkür et. O mermer zemine güvenle attığın adımların, Diline yayılan o en sevdiğin kahvenin Tadına vardığın güzel anların Ve sevdiğin ço...
1M 43.3K 41
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
34.7K 2.5K 32
Kızıl, Kabir ve Cellat. Bu oyun üçü arasında kuruluydu. Kızıl, alev. kabir, ölüm. Cellat, katildi. Cellat, kurbanının alevini söndürmüş ve ölüme terk...
4.4M 234K 48
Wattys 2016 kazananı! Yarı Texting. 2017'de Epsilon Yayınevi ile basıldı. 21.02.2022 tarihinde bölümler Wattpad'e yeniden yüklenmeye başlandı. ...