#28 - Çıkmaz Sokak

24.6K 1.3K 94
                                    

🎶 Yaşlı Amca ~ Kaybediyorum Yeniden 🎶

Çaresizlik.

İçimdeki o koca yangının ardından kalan küllerin adıydı.

Birbiriyle büyük bir kavgaya tutuşan hislerimin adıydı.

Arkama bile bakmadan kaçmak istediğim o lanet duygunun adıydı.

"Niye göndermediniz ki beni sanki? Gidip önce o şerefsizin sonra da o yellozun saçını başını yolacaktım ne güzel!"

Derin'in sinirli homurtusunu işitmeme rağmen kafamı gömdüğüm ellerimden kaldırmadım. Çünkü ne verecek cevabım ne de konuşmaya mecalim vardı. Zihnimin her köşesinde bir düşünce nöbet tutuyor, biri sussa diğeri hemen bağırmaya başlıyordu. Aklım karmakarışık, yüreğim paramparçaydı.

"Heh, çok güzel! Susmaya devam edin siz! Onları sahilde sarılırken gördüğümde anlamıştım ben! Dedim size kaç defa, inanmadınız ki bana! Yok akrabası olabilirmiş, yok yakın arkadaşı olabilirmiş! Alın, gördünüz mü yakın arkadaşı!"

Derin'in sesi gittikçe yükselirken iç çekerek yüzümü ellerimden çektim ve dirseklerimi yasladığım diz kapaklarımdan ayırarak oturduğum koltuğa yaslandım.

"Derin, bize bağırıp çağırman hiçbir şeyi değiştirmiyor, farkındasın değil mi güzelim?"

Tam karşımdaki ikili koltukta oturan Feza, odanın içinde dört dönen Derin'den gözlerini çekmeden söylemişti bunları. O da benim gibi sırtını koltuğa dayamış, başını koltuk başlığına yaslamıştı.

Evet, sahilden ayrıldıktan sonra Derin'i aramış ve hemen eve gelmesini istemiştim. Derin de zaten evde olduğunu ve Feza'yı beklediğini söylemişti. Feza gelince evden ayrılmamalarını tembihledikten sonra okula gitmiş ve arabama atladığım gibi eve gelmiştim.

Onlara, tuvalette o şerefsizin konuşmasını dinledikten sonra peşine takıldığımı ve ondan sonra yaşanan her şeyi anlatmış, bana bir çare bulmalarını istemiştim. Bilinmezlik içinde çırpınıyordum. Beynim beni yarı yolda bırakmıştı ve ne kadar çabalarsam çabalayayım adam gibi düşünemiyordum.

Düşüncelerimin hepsi o iti bulup öldüresiye dövmeye dayanıyordu ama bunu yapmak her şeyi daha da karıştıracaktı. Yalnızca bunun farkındaydım.

Derin, ellerini saçlarına atarak kahverengi tutamlarını hırsla çekiştirdi.

"Biliyorum, biliyorum ama o kadar sinirliyim ki patlayacak bir şeyler arıyorum." Duraksayarak başını salladı iki yana. "Yok ben anlayamıyorum. Ne yaparsam yapayım bir türlü basmıyor kafam. Bu ne tür bir iğrençliktir? Nasıl bir mideye sahipler ki böyle bir şeyi... Ah, delireceğim. Beril, çok narin. Bunu kaldırması çok zor olacak, çok zor."

Beril, çok narin. Bunu kaldırması çok zor olacak, çok zor.

Usulca yutkundum. Haklıydı. Beril daha çok toydu ve o şerefsizi seviyordu. O kızı da aynı şekilde...

"Koray'a mı danışsak?" diye sordu Feza. Ses tonu tedirgindi. "Yani en azından Beril'e nasıl söyleyebileceğimiz hakkında fikir alırız."

Kafamı salladım iki yana. "Olmaz. Çocuğun yarası kapanmak bilmiyor zaten, bir de biz tuz banmayalım. Hem o şeylerin düğün fotoğrafını göreli çok az bir zaman oldu. Bu kadarını kaldıramayabilir."

"Mert doğru söylüyor," diyerek onayladı beni Derin. Sesi fazlasıyla sıkıntılıydı. "Hem Koray'a sormamıza gerek yok. Ne şekilde dersek diyelim kızın canı çok yanacak. Bunu engelleyemeyiz."

KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin