10 yaşındaki Mert Atalay'ın en büyük hayali süper kahraman olmaktı. Olmuştu da. 6 yaşındaki Beril'in hem süper kahramanı hem de biricik Mert'i idi ancak Mert, hayranlıktan ibaret sandığı bu sevginin ne kadar büyük olduğunu kavrayamamıştı. Taşınmadan...
Hafta sonu bölüm gelecek dedim ve sözümü tuttum. İşte burayım ve size harika bir bölüm getirdim!
Muhtemelen şu an multideki ablamızın Holland Roden olmadığını düşünerek ona neden 'Beril' dediğimi anlamaya çalışıyorsunuz. Hemen kısaca anlatmaya çalışayım. Multide çeşitli fotoğraflarını gördüğünüz kişi Abigail Cowen ve kendisi yalnızca birkaç hafta önce tesadüfen karşıma çıkan, çıkar çıkmaz da bana 'Oha, ama bu resmen Beril!' dedirten tek kişi. Kızı o kadar beğendim ve o kadar Beril'e benzettim ki! Ancak ne yazık ki araştırmalarım sonucu göz renginin mavi olduğunu görüp hayal kırıklığına uğradım. Uzaktan fotoğraflarında belli olmuyor ama Abigal'in fevkalade mavi gözleri var. Göz rengi kendisine çok yakışsa da Beril'e uyduramadığımdan içimde bir ukde olarak kalmıştı ve instagramdan da bunu sizlerle paylaşmıştım. Sonra sizden gelen geri dönüşlere bir baktım ki, kızın gözlerine takılanınız olmamış. Hepiniz ona bayılmış ve Beril'e çok benzetmişsiniz. Bu beni çok mutlu etti ve tabii sonra da tereddütte bıraktı. Bu yüzden burada sizlere sormaya karar verdim. Ne dersiniz sizce Holland mı daha çok andırıyor Beril'i, yoksa Abigail mi? Bana sorarsanız göz renginin belli olmadığı (özellikle de pembe ceketli fotoğrafında) fotoğraflarda Abigail tam olarak kafamın içinde canlanan Beril ama tabii ki kararımı size göre vereceğim. Çoğunluk ne derse onlara uyacağım ve modeli ona göre belirleyeceğim.
Ee, ne diyorsunuz? Holland mı kalsın yoksa Abigail mi gelsin?
Kısa dedim ama görüyorum ki kendimi tutamamışım 😂 Yeni bölümü deli gibi merak ettiğinizi bildiğimden konuşmaya burada ara veriyorum ama sona çok önemli bir açıklama bıraktım. LÜTFEN OKUMAYI İHMAL ETMEYİN. ⭐
Oy ve yorumları unutmazsanız sevinirim, keyifli okumalar!💞
🎶Sezen Aksu ~ Çocuklar Gibi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşittiğim kuş cıvıltılarıyla içinde bulunduğum karanlıktan sıyrıldığımda gözlerimi kırpıştırarak açtım ve uyku mahmurluğuyla etrafa bakınmaya başladım. Tam karşımda sıkça dizili yemyeşil ağaçların olduğunu gördüğümde, gördüklerime inanamayarak gözlerimi bir kez daha kırpıştırdım ancak hayır, görüşüm netleşse de gördüklerim değişmemişti.
Neresi olduğunu bilmediğim bir yerdeydim.
Ne hissedeceğimi bilemeyerek hızla doğrulduğumda, bir ağacın gövdesine yaslanmış olduğumu fark ettim ve gözlerimi, yaslandığım devasa ağaca diktim. Duyduğum cıvıltılar, bu ağacın ulaşamayacağım kadar yüksekte olan dallarına konmuş olan kuşlardan geliyordu.
Bakışlarımı kuşlardan çekerek doğruldum ve çevik bir hareketle ayağa kalktıktan sonra daha dikkatli bir şekilde etrafa bakmaya başladım. Bulunduğum yer, daha çok bir ormanı andırıyordu. Ancak ben böyle bir yerin varlığından dahi haberdar değildim. Buraya nasıl geldiğim konusunda ise en ufak bir fikrim yoktu. Ayrıca biz kış mevsiminin başlarındaydık. Bulunduğum yerse ilkbaharla yaz arasında bir mevsimde gibiydi. Her yerde yemyeşil ağaçlar, rengârenk çiçekler ve ötüşen onlarca kuş vardı.
