DUYGUSUZ

By MaviyeTutkun

631K 17K 1.1K

Gözlerimi açtığımda siyah bir BMW X5'in önünde yatiyordum. Aklımı şöyle bir kurcalağıdımda üvey babam'dan ka... More

DUYGUSUZ
KÜÇÜK ŞEYTAN
SÜTLÜ KAHVE
KELEBEĞİN SONSUZLUĞU
FARKLI BİR HİS
SAKIN BANA AŞIK OLMA
ALLAH BELANI VERSİN
BENİM MALIMSIN
OROSPU
SEVGİLİ
HAZIR MISIN?
YOLUN SONU
SANA DOKUNMAK
EVLEN BENİMLE
BEN SANA İNANMIŞTIM
SENİ İSTİYORUM
BEKLENMEYEN HABERLER
TAMAMEN BENİM OLMANA
+ 18 (SENİ SEVİYORUM)
SENİN YÜZÜNDEN
SANIRIM GİTME VAKTİ?
ŞİMDİ BEDEL ÖDEME ZAMANI
KİMDİ BU ADAM?
BU DUDAKLARI ARTIK SEN ÖPECEKSİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT..
ÖLÜM
KARIMI GETİR BANA ABİ
GÜVENLİ KOLLAR
SABIR VER YA RAB..
BEN SANA RUHUMU VERDİM
Bana baktığında kalbimin çarptığını hissediyorum..
TEK BİR DAMLA
SANA GİT DİYEMEM AMA KAL DEMEKTE GELMİYOR İÇİMDEN..
GELECEK BÖLÜMDEN KESİT
SENSİZ HAYATIM YALNIZCA ANLAMSIZ PARILTILI BİR DEKOR
BEN ESAS KIZIYDIM HİKAYENİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
BEKLENEN KAVUŞMA
HAYAL KIRIKLIKLARI
"DİKTATÖR CESUR"
PARAMPARÇA PART 1
PARAMPARÇA PART 2
YENİ BİR HAYAT İÇİN YENİ BİR UMUT
BUGÜN SANA YİNE HASRET KALDIM
GELECEK BÖLÜMDEN ALINTI
YENİ HABERLER
BEREKET DAMLASI
YENİ HAYATA İLK ADIM
TATİL -I-
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
SORU
TATİL -II-
TATİL -III-
SAĞLIK PROBLEMİ

VE GİTTİN..!

15.1K 321 36
By MaviyeTutkun

Ve gittin.
Sadece bitti dedin.
Fazlasına gerek yoktu zaten.
Herkes anlamak istediğini anlardı degil mi?
Ama inan hiçbir şey anlamıyorum.
Sana lanetler mi yağdırmalıyım, yoksa yolun açık olsun mu demeliyim?
Yok bu çok fazla, dilerim Allah'tan bensiz gittiğin hiç bir yol açık olmasın.
Sensiz aldığım nefes nefes değilken, bensiz aldığın nefes nefes olmasın.
Yok bu da çok fazla.
Ben kıyamam ki sana.

~~~~~~~~

Yanımda hissettiğim boşlukla gözlerimi hemen açtım Göktuğ yoktu.

Kasıklarıma giren ağrıyla yatakta biraz dinlendim ve sonra kalktım. Neredeydi?

Beni bırakıp gitmiş olamazdı dimi?

Çarşaftaki kana yüzümü buruşturarak hemen odadan çıktım. Ama üstüm çıplaktı.

Hemen odaya geri döndüm ve GÖktuğ'un getirdiği valizi açtım. Üstüme oduncu gömleği ve kot pantolon ve ayakkabı geçirip odadan çıktım.

İçimi bir üzüntü kaplamıştı niyeyse. Oysa ben beraber kahvaltı yaparız diye hayal etmiştim.

"Göktuğğ" diye bağırdım ama kimse yoktu.

Önce mutfağı dolaştım. Tekrar "Göktuğ" diye bağırdım. Ama yine ses yoktu.

Şöminenin önündeki sehbanın üstündeki kağıt gözüme çarptı ve yanında ise bir kutu vardı.

Koltuğa oturup kağıdı ve kutuyu elime aldım.

Kutuyu yanıma koyup kağıdı okumaya başladım.

"Acil bir işim çıktı ve gitmem gerekti. Cesur abi seni almaya gelecek. O gelene kadar evden dışarı çıkma ve karnını doyur. Akşamda beni yemeğe bekleme hatta yat uyu. // Göktuğ //"

diye yazıyordu. Ne işi olabilirdi ki bu kadar önemli.

Onun beni sevmesini beklemiyordum. Ama en azından ilk gecemizin sabahında yalnız da kalmak istemiyordum.

Elimdeki notu sehbaya bıraktım ve kutuyu elime aldım.

Kutuyu açtığımda içinde beştaş tektaş ve alyans çıktı.

"Ama bu bu çok güzel" diyip yüzüklere hayranlıkla baktım.

Sanki hepsi özenle yapılmış yüzüklerdi. Beştaş ve tektaşı sağ yüzük parmağıma takıp alyansımı elime aldım. İçinde evlilik tarihimiz yazıyordu.

Onuda sol yüzük parmağıma takıp yerimden kalktım. Evet yaptığı öküzlük affedilecek gibi değildi ama bu yüzükler beni fazlasıyla mutlu etmişti.

Mutfağa gidip kendime sandwich hazırladım. Ve şöminenin başına geçip oturdum.

Giderken şömineyi de yakmıştı. Sanırım gideli çok olmamıştı.

Elimdekini yerken aklıma dün gece geliyordu. Hayatımda hiç yaşayamayacağım duygulardan birini yaşamıştım.

Zaten bana dokunan elleri beni çileden çıkartmaya yetmişti. Oysa biz bunu daha da ilerletip birbirimizin olmuştuk. Bir bütün olmuştuk.

Bundan sonra bana böyle dokunacak mı bilmiyorum ama bu duygu başkaydı. Benim olmatamamen başkaydı.

Tamam evet normal bir evlilik değildi bizimkisi ama ikimizde birbirimize karşı koyamamıştık.

Son lokmamıda ağzıma atıp sırıttım.

Hayır niye sırıtıyorsam.

Odaya tekrar dönüp dolabı açtım. içinden bir tane çarşaf çıkartıp yataktaki çarşafı değiştirdim ve yatağı düzelttim.

Bekaretimi burada böylece bırakacak değildim.

Etrafa saçılan kıyafetlerimide toplayıp valizin içine koydum. çarşafla valizi elime alıp tekrar salona döndüm.

Mutfağa gidip elime bir poşet aldım ve çarşafı içine deptim. Dün gece yediğimiz yemeğin kalıntılarınıda poşete bırakıp kirli tabakları yıkamak için içeriye götürdüm.

Feci şekilde banyo yapma isteğim vardı ama bunu artık eve gidince halledicektim.

Bulaşıklarıda yıkadım ve yine şöminenin karşısındaki koltuğa yayıldım.

Pardon uzandım.

Yorgundum belim ağrıyordu ve kasıklarımdaki ağrıda cabasıydı.

Tam gözümü kapatırken kapı çaldı ve yerimden oflayarak kalkıp kapıyı açtım.

Cesur abi karşımda sırıtmış beni süzüyordu.

"İyisin iyisin" diyip birden içeriye girdi.

Beni utandırmak zorunda mı???

"Hoşgeldin abicim" diyip bende koltuğa oturdum.

Bana gülüp "Hazırsan çıkalım" dedi. Bende kafamı salladım ve "Abi bir tek şömine var ondu da söndürürsek ben hazırım" diyip sırıttım.

Sahi saat kaçtı?

"Tamam küçüğüm sen eşyalarını al ve arabaya bin ben de geliyorum" dediğinde kafa salladım ve ayağa kalktım.

Valizimi ve çöp poşetini alıp evden çıktım araba orada bekliyordu. Çöp poşetini çöplüğe koyup arabaya bindim.

Beş dakika sonra Cesur abide gelip arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı.

~~~~~~

~~CESUR~~

Küçüğü eve bıraktıktan sonra doğruca arabayı Göktuğ'un yanına sürdüm.

Gerizekalı dingil herif..

Bu kızı da mı diğerlerinden sanmış ve bırakıp gitmişti.

Oysa küçük bile benim yanımda nasıl utanmış nasıl kıvranmıştı.

Ne yapmaya çalışıyordu bu herif ilk gecenin sabahında kızı bırakıpta gitmek neydi.

Arabayı hızlıca şirketin önüne parkettim ve bir sinirle yukarı çıktım.

Kapıya atıp elimle açtım. Ne yaptığımı bende bilmiyordum.

Göktuğ masasına oturmuş elindeki içkiyi içiyordu.

Gidip hemen boğazına yapıştım ve "Karını bırakacak kadar ne önemli işin vardı lan, hakediyor mu bu kız bunları, o diğerleri gibi değil anlamadın mı?" diyip kükrediğimde elimden tutup kendini ayırdı.

Sonra gülmeye başladı.

İyice sinirlenmeye başlamıştım.

"Abi beni seviyormuş kendi ağzıyla söyledi" dediğinde birden gülümsedim. Aferin be küçük sonunda itiraf ettin.

"Ahahaha beni seviyormuş" diye tekrar güldüğünde kaşlarımı çattım.

Neresi komikti ki bunun?

"Ne demek istiyorsun Göktuğ " diye tısladığımda elindeki içkiyi kafasına dikti.

"Salak kız onu seveceğimi felan mı sandı? Oysa artık oda diğerleri gibi oldu. İlki ben olabilirim ama bunun ne önemi varki. Gerçekten salak bu kız onu karım gibi mi göreceğimi sandı? Yanılmış ben ne severim ne de sevdiririm" diyip yine kahkaha attı.

Tüm sinirlerim tepeme çıkmıştı üstelik ona dalmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Artık o masum değil, artık o bir sürtük ve benim" dediğinde yerimden bir hışımla kalkıp "Seni adi köpek" diyip suratına yumruğumu geçirdim.

Nasıl küçük hakkında böyle düşünebilirdi.

Nasıl?

Yere yatmış attığım yumruk onu durdurmamıştı. Hala kahkaha atıyordu.

Bende senin burnundan bunları fitil fitil çektirmezsem bana da Cesur demesinler.

~~ESİLA~~

Eve geldiğimde direk duş alıp kendimi Göktuğun yatağına attım. Onun kokusıyla uykuya dalmak istiyordum. O beni yakan ilahi kokuyla uyumak istiyordum.

Öyle de yaptım.

Bir kaç saat uyudukdan sonra kalktım ve kendime yemek hazırladım. Güzelce karnımı doyurdukdan sonra salona geçip televizyonu açtım gözüm cd'lere gittiğinde gözüme ilk TITANIC takıldı.

Ellerimi çırpıp içimden "En bi sevdiğim" dedim ve Cd'yi kenara bıraktım ve koşarak mutfağa gittim.

Mısır patlatıp kendime pepsi (ben bunu daha çok seviyorum da :)) doldurdum.

Elimdekilerle mutfaktan çıkıp hemen sehbaya koydum ve filmi açtım.

Koltuğa kurulup Göktuğ usulü ayaklarımı sehbaya uzatıp mısırı kucağıma aldım.

Başta çıkan yaşlı kadın hala çok güzeldi. Ve gerçekten filmdeki o kadın mı diye de düşünmeden edemedim.

Kafamda deli sorular :)) (Yazar delirdi arkadaşlar hadi hayırlı uğurlu olsun :)) )

Kendime gülüp filmi izlemeye devam ettim.

Jack in tatlı bir yüzü vardı üstelik çokta talıydı be. Sarışındı. Offf offf dedim içimden.

Ama benim erkeğim esmer ve gri gözlüydü yani yakışıklıydı hem de çok.

Ara ara Rose'ın annesine sinirlenip filmin içine girip kadını boğmak istedim.

Ama sonra sonra gelişen olarlar beni hem çok mutlu etti hemde üzdü. Bu film sanırım 20. izleyişimdi. Roseın nişanlısına ayrı bir gıcık olmuştum yahu.

Dikkatle bir filmi izliyor bir ağzıma mısır atıyom bir yandan pepsi içiyordum.

Oskarlıktım ben yahu resmimi çekin lüften ünlü olmak istiyorum. Titanic izleyen kız kafayı yiyip bütün fonksiyonlarını kaybetti diye haber çıkarabilirlerdi.

Neyse kalsın ya çekmeyin siz benim resmimi en iyisi :)

Artık mısırım bittiğinden beri hüngür hüngür ağlıyordum. Jack'i oraya kitleyeninde buzdağına çarpanında sülalesine küfür etmek istiyordum.

Zaten başından belliydi adam kurtulamamıştı. Bu sefer daha çok ağlamaya başlamıştım.

Hayır o değil şu Orkestra ne ayak lan.

Yemin ederim şu an o orkestranın rahatlığından istiyordum.

Tövbeyşınnn ben iyice kafayı yedim :)

Film bitmek üzereyken kapı açıldı ve içeriye Göktuğ girdi.

Gözündeki morluğu görünce hemen yerimden kalkıp yanına gittim.

"İyi misin, Gözüne ne oldu. gel bi pansuman yapalım" dediğimde kahkaha attı.

Beni kolumdan tutup yere savurduğunda neye uğradığımı şaşırdım.

Üstelik popomda çok acımıştı. "Göktuğ ne yapıyorsun, canım acıdı" dediğimde yine kahkaha attı.

Zaten çok hassatım filmden dolayı şimdi daha çok hassastım.

Gözlerimdem yaş akmaya başladığında üstüme eğilip yakamdan tuttuğu gibi beni kendine çekti.

Korkmuştum.

"Bana bak küçük fahişe bir daha bana o pis ellerini sürersen seni mahvederim. anlıyor musun? Başımızdaki şu beladan kurtulduldan sonra bu evden defolup gideceksin tabi benim istediğim birine fahişe olarak satılacaksın. Bu evlilik felan da yalan seninle birlikte oldum diye kendini bir bok sanma. sende artık o fahişelerdensin" diyip yakamı bıraktığı beni yere takrar savurdu.

Duyduklarım karşısında şok olmuştum.

Beni nasıl o kadınlara benzetebilirdi. Ne yani dün gece benim bakireliğimi alabilmek için mi benimle beraber olmuştu.

Üstelik bana değer verdiğini sanmıştım. Hatta beni sevdiğini.

Ağrıyan popomla yerimden kalktım kendimi odama attım.

Zar zor yatağa yatıp dizlerimi kendime çekip ağlamaya başladım.

Ama ben ona ne yapmıştım ki üstelik ben ona, onu sevdiğimi söyledim.

Lanet olsun sana Göktuğ. .

Kapımın yumruklanmasıyla yerimden sıçradım. "Ağlamayı kes kalk bana kahve yap" dediğinde ağlamam daha da çok artmıştı.

Ne günahım vardı benim Allah'ım. .

Neden sevdiğim adamla beni sınıyorsun.

Neden beni sevmiyorsun Göktuğ.

Çok mu çirkinim, sevilmeyecek bir kızmıyım ben?

Peki ya benim duygularım onlarında mı hiç önemi yoktu. DUYGUSUZ olduğun kadar GADDAR, VİCDANSIZsında :(

Yatağa iyice sokulup sessizce ağlamaya devam ettim.

EVET ARKADAŞLAR DUYGUSUZ'UMUZ YİNE ORTAYA ÇIKTI.

RESİMDE GÖKTUĞ VE ESİLA VAR.

BÖLÜM ŞARKIMIZDA; SERTAP ERENER / BEN ÖYLE BİRİNİ SEVDİM Kİ

SİZLERİ SEVİYORUM

KENDİNİZE CİCİ BAKIN ♥♥♡♡

Continue Reading

You'll Also Like

755K 44.6K 65
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
3M 152K 64
Hayatı boyunca kimseyi sevmemiş, tek derdi vatan, bayrak ve ülkesi olan asker ile hiç sevildiğini hissetmemiş, kalabalık içinde yalnızlığı hisseden b...
123K 12.4K 32
*Asker Kurgusu* Güneş Milan Aksu, annesinin günlüğünü okuyarak babası hakkında herhangi bir bilgiye ulaşarak onu bulmak ister. Fakat günlüğü okurken...
58.9K 3.7K 14
Unutulmuş bir kadın, Yüzbaşı Hazal Unutulmuş. [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur]