♣ 5.Bölüm ♣

903 103 18
                                    

Alarmın sesiyle birlikte gözlerimi açtım ve tekrar kapattım. Gün boyu uyumak istiyordum.

''Kahvaltı hazır. Aşağıya! '' Annemin sesiyle irkildim. Alışmam gerekti şu bağırışlarına ama nafile. Her defasında da korkuyordum.

Söylene söylene banyoya gittim. Her zamanki rutin işlerimi yapıp okul kıyafetimi giydim. Saçımı hafif düzleştirip ördüm. Aşağıya indiğimde herkes masada oturmuş beni bekliyordu.

''Günaydınlar,'' deyip oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladık.

Amcam ''Asel eğer istersen bugün ben seni okula götüreyim. Hem benim için de değişiklik olmuş olur, '' dedi ve gülümsedi.

Bence birinin beni okula bırakması gereksiz bir şeydi. Ama amcam ile gitmek fena fikir değildi doğrusu. Serviste her ne kadar kimseyi tanımasam da çok gıcık kapmıştım hepsinden. Birçoğu bir havalardaydı. Onların havasına yetişmem için pek de vaktim olamazdı. Zaten gerek de yoktu. Ben halimden gayet memnundum.

Dışarıdan sempatik gibi görünürdüm fakat içimde herkese yer veremezdim. Hemen samimi olurdum ama şu kalbime giren nadir insan tanırdım. İnsanlara hep ön yargılı yaklaşırdım. Kabul ediyordum, çok farklı bir karaktere sahiptim. 

Saftım da aynı zamanda. Söylenen birkaç söze kanacak, birinin yanında beş dakika dahi geçirdikten sonra hayatımı anlatacak ve haklı olduğuma rağmen birilerinden özür dileyecek kadar saf. 

Sevinçle ''Tamam bana uyar, '' dedim. Kahvaltımızı yaptıktan sonra ayaklandık.

Amcam ''Biz gidiyoruz millet! Hadi akşam görüşürüz, '' dedi.

Babam da amcama dönerek ''Çok geç kalma Abuzittin. Akşam yemeği dışarıda yiyeceğiz hep beraber. Sonrada çarşı, park, cami gezeriz. Misafirleri evde oturtmak bize yakışmaz, '' dedi ve güldü.

Amcam ''Yapma şunu be ağabey. Kaç defa size diyeceğim bana Kerem deyin diye, '' dedi. Salonda kahkaha sesleri yankılandı.

''Hadi Abuzittin Bey, geç kalacağız, '' dedim koluna vurup gülerek.

Büyükbabamın en sevdiği arkadaşı Abuzittin vefat ettikten sonra amcam dünyaya gelmiş ve amcamın ismini Abuzittin koymuş. Amcam da ailece ona takıldığımız ve ayrıca kendisi de ismini pek sevmediği için nüfusta ismini değiştirip Kerem yapmıştı. Ama kimse bu duruma alışmamış, Abuzittin demeye devam ediyorlardı. Bizde ona her fırsatta takılıyordum.

*** 

''Yeni okulun nasıl? '' diye sordu ve radyoyu açtı. Ezginin Günlüğü - Siyah gözler' i   dinliyorduk. Sözleri sabah sabah okşuyordu adeta bedenimi.

''İyi, '' dedim.

''Arkadaş? '' dedi gülerek.

''Yani birkaç tane sadece.''

'' Erkek, '' dedi sırıtarak. Amacını anlamıştım. Yine yalakalık peşindeydi ve ağzımdan laf almaya çalışıyordu.

''Var iki tane, '' dedim kafasına vurarak.

''Umarım oradaki arkadaşlarını aratmazlar. Erkeklerle de arana mesafe koy, '' dedi.

Erkeklerle arana mesafe koy? Oysa ki kendisi diyordu erkeklere yakın olmaya çalış yoksa evde kalırsın diye.

''Arkadaşlarımı seçecek kadar bilinçli ve kocaman bir kız olduğumu gözüne sokmak isterim Abuzittin, '' dedim ve omzumu dikleştirdim gururla.

''FÖS! Sen mi? Arkadaş kazığı yiyen de benim zaten, '' dedi ve saçımı çekti.

Ufak tefek şakalaşmaların ardından okula varmıştık. Bu arada güzel kız var mı diye sormayı da ihmal etmemişti tabii ki. 

Orda Kal Portakal  Onde as histórias ganham vida. Descobre agora