♣ 37. Bölüm ♣

253 29 4
                                    

''Hangi rüzgar buraya attı sizi bilmem ama, iyi ki attı, '' dedim Ceren'e sıkıca sarılırken. Oturma odasına geçmiştik. Evet her şey yolundaydı. Mümkünse şu mutluluk biraz uzun sürseydi ya. Daha fazla mutsuz olmak istemiyordum. Benim ki de candı, patlıcan değil!

''Aslında kızacaksın ama biz bir haftadır buradayız. Bu akşam gidiyoruz, '' dedi Semih.

''Ne? Bir haftadır buradasınız ve bize gelmediniz, öyle mi? E yuh ama. '' Sinirlenmiştim. Bir haftadır İzmir'de olmalarına rağmen gelmemişlerdi. Nihayet akıllarına gelmiştim.

''Ya kızım hemen atarlanma. Semih göz ameliyatı oldu haftanın başında. Bu yüzden geldik buraya. Gözlük takmak artık istemiyordu. Ameliyat olduktan sonra dinlenmesi lazımdı. Ev tuttuk kendimize. '' Annem konuşmamızı duymuş olacak ki mutfaktan çıkıp yanımıza geldi.

''Ceren, ne diye ev tutuyorsunuz? '' dedi annem çıkışarak. ''Biz burada ne güne duruyoruz Allah aşkına? Bir daha ki sefer geldiğinizde burası sizin eviniz, '' dedi.

''Haklısın İsra teyze ama sende bizi anla. Sizin belli bir düzeniniz var. Bir hafta olsa bile bu düzeni bozmak asla istemeyiz. Ama söz bir daha ki sefere sizdeyiz, '' dedi Ceren gülümseyerek.

''E, her neyse. Semih iyi misin? Ameliyat başarılı geçti mi? '' dedi annem.

''İyi geçti İsra teyze. Kurtuldum sonunda şu lanet gözlükten, '' dedi Semih gülerek.

''E, anlatın orada neler var? Her şey yolunda mı? '' dedim.

''Evet, herkes kendi halinde. Her şey yolunda. Bu arada.. '' dedi.

''Evet? ''

''Asel, İbrahim ve Meryem çıkıyorlar. ''

İbrahim ve Meryem çıkıyorlar- mış...

''Ciddi misin? '' dedim şok içerisinde.

''Harbiden çıkıyorlar Asel, '' dedi Semih Ceren'i onaylayarak.

''İlginç. ''

''Senden sonra çok yıprandı. Ve seni unutması zor oldu. ''

''Unuttuysa çok mutlu oldum bak, '' dedim gülümseyerek. Çünkü benim için İbrahim hiçbir şey ifade etmiyordu.

''Unuttum diyor ama biz öyle olduğunu sanmıyoruz. Bize bir ara demişti ki Meryemle konuşurken Asel'i hayal ediyorum, '' dedi Semih.

''Umrumda değil. Kızı oynatıyor demek. Merak etmesin o kızda onu oynatıyordur. ''

''Neyse Semih bu konuyu kapatalım, '' dedi Ceren.

''Asel anlat bakalım. Meriç nasıl? '' dedi Semih.

''Bizi sormayın, '' dedim gülerek. ''Bizde sizin gibiyiz. Hep kavgalıyız. Bir mutlu olsak, bin kavga ederiz. Mutluluğumuz kursağımızda kalır. Hep birileri gelir ve hayatımızı mahveder. Şimdi ama aramız çok iyi maşallah. ''

''Hadi gelin sofra hazır, '' dedi annem bağırarak. Bizde gülüşerek masaya oturduk ve yemeğimizi yemeye başladık.


***

Ceren ve Semihle evde vedalaşmıştım. Çünkü lanet olası okul vardı. Bu arada İbrahimle Meryem çıkıyorlarmış. Bu ilişkinin pek yürüyeceğini sanmamakla birlikte, beni ilgilendirmediğini de düşünüyordum. İbrahim'in beni unutmuş olduğu düşüncesi çok mutlu etmişti. Onun adına çok sevindiriciydi bunun düşüncesi bile. Ama beni unuttuğunu sanmıyordum.

Okula vardığımda Belin beni kapıda bekliyordu. Canım arkadaşım be.

''Günaydın aşkıııım! '' dedi ve bana sımsıkı sarıldı.

Orda Kal Portakal  Where stories live. Discover now