♣ 12.Bölüm ♣

493 60 12
                                    

Okula vardığımda günün nasıl geçeceğini çok merak ediyordum. Meryem sanki evdeki Meryem değildi. Evden çıktığı gibi çantasını elime tutuşturdu ve bir dolu makyaj yapmaya başladı. İnanın normal halinden bin beter haldeydi.

Aslında yol boyunca çok korkunç düşüncelere daldım. Meryemle aynı okulda olmak çok tiksindiriciydi. Ona her baktığımda amcam aklıma geliyordu ve ardından da yüzünü tükürüğümle yıkama isteği beliriyordu kafamda.

Ön yargılı davranmak istemem ama cidden dışarıdan iyi niyetli kız profili çizmiyordu. Her an bana ait olanları sahiplenecek gibi duruyordu.

Okula vardık. Belinle sarıldık. 

''Ah, Belin  insan bir bize de sarılır değil mi yani? '' dedi Meryem ve Belin'e sarıldı. Benim yüzüme karşı da pis pis gülmeyi ihmal etmedi tabii.

''Rica etsem hitap ediş şekline dikkat et. Belin'i yalnızca samimi olduklarım kullanır, '' diyerek çıkıştı. 

''Ay inanmıyorum Bilge! '' diye bağırdı bir anda Meryem. ''Bilge bizim Hakkari'den. Bir ara komşuyduk. Neyse ben kaçar kızlar. Onun yanına gideyim. Siz takılın. ''

Çok şükür gidebilmişti. Belinle ben birbirimize bakakaldık. Bu kız şimdiden bir havalara girmişti. Ne kadar ona yapmaması gerektiğini söylesem de dizinde biten eteği kalçasına kadar çekmişti. Karnındaki bebeği şimdiden unutmuş gibiydi.

''Bu kızın bizim okulda ve üstelik de bizim üniformayla ne işi var? Lütfen geçici olarak burada olduğunu söyle yoksa cinnet geçireceğim. Hiç sağlam sopa değil, '' dedi Belin merdivenleri işaret ederek. Yürümeye başladık.

''Aşkım üzgünüm ama artık bizimle beraber aynı okulda ve aynı sınıfta okuyacak. Maalesef bunun sebebi annem ve babam, '' diyerek sinirlice duvara tekme attım.

''Sakin, tamam. Bu kızdan çekeceğimiz var ama unutma ki biz basit kızlar değiliz. Hakkından geliriz. En ufak hatasında annene söyleyeceksin, '' dedi Belin. Basit kızlar zaten annesine yetiştirir her şeyi Belin. Of.

''Pekala. Başka çaremiz yok. Karnındaki masum bebeği şimdiden unuttu bile. Görmüyor musun eteğini? Adeta don show yapıyor, '' dedim sinirden gülerek.

''Cidden lan. Ama vıcık vıcık varoş kokuyor. Eteğinin önü arkasından uzun duruyor. İnsan bir düzgün katlar, '' dedi gülerek.

''Şaka bir tarafa da bu kız durakta iken Meriç'e kötü kötü bakıyordu. Belin ya Meriç'i elimden alırsa? '' diye sordum sessizce. Bu çok saçma ve imkansız bir ihtimal gibi görünse de gerçekten içimde kötü kötü hisler geziniyordu. Bunun nedeni de o kızdı.

''Günaydın benim küçük aşkım günaydın sana. '' Bu Meriç'in sesiydi. Yanağıma bir buse kondurdu. 

''Günaydın aşkım, '' dedim bende yanağından öptüm. O anda arkadan Sebuhan geldi ve Belin'in yanağından öptü. Hepimiz mutluyduk o sabah. El ele tutuşup asansöre doğru ilerledik. Meryem Beyza'nın grubunun yanındaydı. Keyfi yerinde gibiydi. Benden uzak durması çok iyiydi ama Beyza ile gezmesi tam tersi.

Sınıfa vardığımızda Sebuhanla yer değiştirdik. Meriç'in yanındaydım. Her vakit onu görse bile gözlerim yine de yanına oturunca acayip bir şekilde heyecan sarıyordu bedenimi. Yanında oturmak aslında rahatsız ediyordu beni. Çünkü Meriç'in bakışları hep bendeydi. Hissedebiliyordum. Her defasında bana baktığını hissettiğimde emin olmak için dönüyordum ve her defasında da göz göze geliyorduk. Ardından da gülüyorduk. 

''Evet çocuklar! '' Ahanda ders başladı. ''Sınıfımıza yeni bir arkadaşımız gelmiş. Meryem kendinden bize biraz bahsedebilirsin. ''

Orda Kal Portakal  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin