♣ 11.Bölüm ♣

517 62 9
                                    

Dün o kadar yorulmuştum ki akşama kadar  uyumak istiyordum. Ayrıca kalkıp da o Meryem denen kızın yüzünü görmek istemiyordum. Ne kadar güzel bir şanstır ki günlerden cumartesiydi ve ben gün boyu onun yüzünü görmek mecburiyetinde kalacaktım.

Aşağıya indiğimde herkes masada yerini almış beni bekliyordu. Gerçekten anne ve babama hiç olmadığım kadar kırgındım. Böyle bir hatayı nasıl yapabilmişlerdi Allah aşkına? Amcamın ölme sebebi bu kızdı! Bu illetin abisi öldürdü amcamı. Buna hangi yürek dayanırdı? Hangi yüreksiz bu kızla aynı çatı altında yaşama fikrine göz yumabilirdi?

''Hoş geldin canım kızım. Bizde seni bekliyorduk, '' dedi annem sevecen sesiyle. Cevap vermedim çünkü vermek istemiyordum. 

''Anne ben aç değilim, '' dedim tersleyici bir tavırla.

''Rüyanda mı yemek yedin Asel? '' dedi babam gülerek.

''Espri kaldıracak havamda değilim gerçekten baba, ''dedim ve Meryem'in tam karşısındaki sandalyeye oturdum. Bir şeyler atıştırıp acilen evden çıkmam lazımdı. Suratsız kızı tüm gün görmeye tahammül edemezdim. 

Pazar günü de bu işin cabası olacaktı.

Bir şeyler atıştırıp hemen odama çıktım. Koridorun en başındaki odayı Meryem'e vermişlerdi. . İlk defa minicik bir evde oturma isteği doğmuştu içimde, Meryem'siz. Belin'i arayıp biraz alışverişe çıkmamızı söyledim ve o da hemen kabul etti. Alışveriş vazgeçilmeziydi.

Turkuaz kazağımı giyip altıma da mini siyah eteğimi giydim. Saçımı örüp aşağıya indim.

''Ben kaçar. Belinle alışverişe çıkıyorum, '' dedim soğuk bir ses tonuyla.

''Bekle Asel! Meryem de gelsin seninle. Hem arkadaş edinmiş olur. Gitmek ister misin Meryem? '' dedi babam.

Şaka mıydı? Babam çıldırmış olmalıydı.

''Evet gerçekten çok isterim hemen Asel'in dolabından üzerime bir şeyler geçirip geliyorum, '' dedi  Meryem. Ve hemen merdivenlere doğru heyecanla yürüdü. Önüne geçtim.

''Hop! Burada dur bakalım. Sordun mu elbiselerini ödünç alabilir miyim diye? '' dedim sinirle. Her halde filmlerdeki gibi yapmayacaktım. Pislik kızların her yaptığı şeye boyun eğmek benlik durumlar değildi.

''Özür dilerim Asel. Ben kendi kıyafetlerimden giyeyim o zaman, '' dedi.

''Haddini bileceksin, '' dedim ve onu ittim.

Korkusundan altına kaçırmış bir vaziyette hızla odasına çıktı.

''Neden böyle bir şey yaptın kızım? ''diye sordu annem.

''Anne, baba bu kızı eve almadan önce bana da danışmanız gerekti! Bu evde bende yaşıyorum bilmem anlatabildim mi? Bir kızın gelip huzurumu, huzurumuzu bozmasına göz yumamam. Hele evimize gelen bir kız sürtük ise hamile ise hiç göz yumamam! Bana yakışmaz. Amcamı öldüren bunun abisi. Hatırladınız umarım. Amcam bu sürtük yüzünden şuan kara toprakta! '' dedim sinirle. Salon da sessizlik oluştu.

''Tamam kızım sen bildiğini yap. Gerçekten çok haklısın. Ama mecburduk buna. Özür dileriz, '' dedi babam yanağımdan öperek.

Meryemle beraber işkence gibi geçen yolculuğun ardından Belin'in bana konumunu attığı yere vardık. Belin'i görünce yanına ilerledim. Sarıldık. Bana Meryem'i sorarcasına bir bakış attı.

''Bizim misafirimiz Meryem. Kendisi amcamın katilinin kız kardeşi, '' dedim.

''Burada ne işin var?Utanmıyor musun? Diyecek söz yok, '' dedi Belin sinirle.

''Mecburiyetten buraya geldim. Babamlar beni zorla gönderdi, '' dedi gülümseyerek Meryem. Daha sonra lavaboya gitti bizde oturduk kahvemizi içtik.

''Bu kızın masum göründüğüne bakma bence Asel. Tehlikeli bir kıza benziyor. Dikkatli ol, '' dedi Belin. Haklıydı. Asıl böylelerinden korkmalıydı insan. 

''Haklısın. Bunu bize zaman gösterecek, '' dedim.

Alışverişimizi yapıp durağa gittik beraber. Meriç ve Sebuhan bizi bekliyordu.

Meriç bana sımsıkı sarıldı yine. O an hiç bitmesin istedim.

''Kim bu kız? '' Diye sordu başını boynuma koyup.

''Misafir bir süre bizde kalacak,'' dedim.

''Neyse önemli değil. Sadece kokunu içime çekmek istedim, '' dedi Meriç gülerek. 

Sebuhanla Belin yanımızdan ayrıldı. Meryem de eve gitti. Bizi yalnız bıraktı sağ olsun. Meriç beni bırakacaktı. Arabasına bindim, arabayı eve doğru sürdü.

Açıkça söylemek gerekirse Meryem beni korkutuyordu. Bilmiyordum nedenini ama içimde bir sıkıntı vardı. Bana bakışları çok sinsiydi. 

Zaman bize ne gösterecekti bilemiyordum. Ne olacağını tahmin edemiyordum. Elimden gelen tek şey kötü şeylerin benden uzak olması için dua etmekti.

***

Pazar günü çok sıkıcı geçmişti. Ve sonunda akşam olmuştu. Pazartesi Meriç'i cumartesi görmeme rağmen gerçekten özlemiştim. Onsuz geçen günlerimde bir acayip oluyordum. Sesini duymasam, onun mesajlarını on yirmi defa okumasam kendimi kötü hissediyordum. Odama girip uzandım yatağıma. O sırada mesaj geldi.

Gönderen; Meriç

İyi geceler sevgilim, sevdiğim, meleğim.

Mesajı iki defa okudum ve içimden şu cümleyi yazan elleri öpesim gelmişti.

Gönderilen; Meriç

Sana da iyi geceler biriciğim.

Gönderen; Meriç

Okay.

Aynı Yıldızın Altında ? Pekala.

Gönderilen; Meriç

Okay.

Galiba Augustus ve Hazel'e özenmiştik.

Sabah olduğunda Meriç beni uyandırdı o güzel sesiyle. - telefondan- 

Hemen kalkıp duş aldım ve giyindim. Aşağıya indim.

Ve yine şok! Meryem'in üzerinde okul forması vardı,bizim okul formamız. Yani bu kabus değil de ne olabilirdi? 

''Asel, Meryem'i sizin okula kaydettim. Annenle karar verdik ve sana sürpriz yapmak istedik. Meryemle artık aynı okulda ve aynı sınıfta okuyacaksınız, ''dedi babam.

Dev mükemmel ötesi bir sürprizdi.

Orda Kal Portakal  Where stories live. Discover now