55

125 10 0
                                    

    multi ; Ateş ve Duru

                      İyi okumalar canlarım










   Beyzanın lokantasının önüne gelince arabadan indim. İçeri girdiğimde mutfak tarafına doğru yürüdüm. Genç bir kadın garson durdurup " Merhaba. Ben Beyza hanıma bakmıştım. Çağırabilir misiniz ?" diye sordum. " Tabi siz şöyle oturun." dedi ve mutfağa girdi.

   Ben bir su söylerken Beyza mutfaktan çıktı. Yüzümden bir sorun olduğunu anlamış olmalıydı. Gelip sıkıca sarıldı. Çalışanlarına bir kaç şey söyledi ve lokantadan çıktık. Arabaya bindikten sonra Beyza " Anlatıcak mısın ?" diye sordu. Derin bir nefes alıp olanları anlattım. Tabi anlatırken ağladım da.

   Beyza Ateşe bir sürü küfür saydırmıştı. " Nasıl yapabilir anlamıyorum. Sen o yokken bile ona bağlıydın. Asla vazgeçmedin. Demire el sürdürtmedin." dedi. Haklıydı bir şey diyemezdim. Bizim evin önüne gelince çantamdan çıkartıp anahtarı verdim.

   " Bir kaç eşya alsan yeter. Bir de pasilisi alırsan sevinirim." dedim. Başını sallayıp indi. Benim önümdeki arabanın Ateşin olduğunun farkında değildim. Plakayı gördüğümde sokağın sonuna sürdüm arabayı. Beyzaya da sokağın sonunda olduğumu yazdım.

   Yarım saat geçtikten sonra Beyza geldi. Ama yanında pasilis yoktu. Arabaya binip çantayı arka koltuğa bırakırken " Pasilis nerde ?" diye sordum. " Çok istiyorsa gelip kendi alsın dedi Ateş." dedi. Gitmeyeceğimi biliyordu. Ben sinirle önüme dönerken Beyza devam etti. " Eşyalarını toplarken bir kaç şey anlattı. Eceyle birlikte olduklarını ama hatırlamadığını söyledi. Sabah uyandığında ikisi de çıplakmış." dedi.

   Sinirle gülüp " O kadar sarhoş olmasaymış o da." dedim ve arabayı çalıştırdım. Beyza bedenini bana döndürürken " Şu gücünü kaybetme konusu var ya. Onla alakalı olabilir. Çünkü Ateş o geceden sonra gücümü kaybettim dedi. Emreylede konuşmuş. Eğer inanmıyorsan sorabilirmişsin." dedi. Gücünü kaybetmesiyle alakası olsa bile bu onu haklı çıkarmazdı.

   Ama sarhoş olacağını nerden bilebilirdi ki ? Sonuçta iyileşme yeteneği sarhoş olmasını engelliyordu. Başımı hafif sallayıp her şeyi attım kafamdan. Beyzadan evin adresini istedim ve onlara doğru sürdüm. Bize göre karşı yakada oturuyordu. Küçük bir çiftlikte.

\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

   Beyzalara gelmiştik. O mutfakta yemek hazırlarken Barışla bahçede oturuyorduk. " Anlatsana artık be kanka." dedi. Daldığım yerden başımı çevirip " Neyi ?" dedim. " Geldiğinden beri bir haller var. Hem sen niye teksin ? Ateş nerde ? Arayayım da gelsin." dedi ve telefonunu çıkardı. Elimi telefonun üstüne koyup " Arama" dedim.

   Barış kaşlarını çatıp kısa bir süre gözlerimin içine baktı. Ona da anlatmak istemiyordun ama anlatmalıydım. " Eceyle Ateş birlikte olmuş. Ve Ece hamileymiş." dedim kısaca özet geçerek. Ağzı kocaman bir o şeklinde açıldı. Beyza elindeki tabaklarla gelip masaya koyduğunda Barış " Yalan de." dedi.

  Başımı iki yana salladım. Oturduğu yerden aniden kalkıp " Nasıl yapabilir lan?" dedi ve bahçede volta atmaya başladı. " Ya sen bu çocuk için neler çektin. Demir elini sana her sürmek istediğinde kaçtın. Bize yansıtmadın ama deli gibi özledin. Hiç bir zaman vazgeçmedin pes etmedin. Geleceğine emin bir şekilde bekledin. Geldiğinde karnında bebeğinleydin. Boşanmak istedi kabul ettin. Ya siktir et bunları sen ona çocuk vereceksin ya çocuk." diye bağırdı.

   Söyledikleri o kadar doğruydu ki. Bunları bende düşünmüştüm ama bir şey değiştirmemişti. " Bi insan sevdiğine neden böyle bir acı yaşatır? Neden peşinden gelmedi ?  Barıştığınız da neden gelip ben bu boku yedim haberin olsun demedi." diye devam etti.

Özel Üçgenler Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon