Özel Üçgenler

27

multi ; Ayaz ve Barış ⚡️

Bu bölüm Barış tarafından anlatılmıştır.

Kızları bıraktıktan sonra kaldığımız eve gittim. Arabayı park edip eve girdim. Ateşe hala sinirliydim. Odama çıkıcakken Yiğit " Barış bahçeye gel." diye seslendi. Oflayıp bahçeye çıktım. Hepsi havuzun etrafında oturuyordu.

( Evleri)

" Ne var?" dedim. Genellikle onlara karşı tavır almazdım ama bu kez gerçekten sinirlenmiştim. Yağız " Gel otur konuşalım. " dedi. Ne konuşucaktık ki ? " Yorgunum gidip yatıcam." diyip arkamı dönüp gidicektim ki " Aramızdaki meseleyi halletmeden gidemezsin." dedi Yağız.

Gülerek geri onlara döndüm ve " Sizle aramda bir şey yok Yağız. Muhattabım olan kendini çok iyi biliyor. " diyerek bana arkası dönük olan Ateşi gösterdim. Yağız bir şey demedi.

Ateş havuzun kenarından kalkıp bağırarak " Ne yapmalıydım lan ? Kollarımda öldü diyorum sana Barış. Onun iyiliği için yaptım ben bunu!" dedi. Bir kaç adım atarak bana yaklaştı. Bende aynı şekilde ona yaklaşıp " Onun iyiliği için mi ? Siktir git Ateş. Senden sonra kızın halini gördün mü ? Ben gördüm ! Ruh gibiydi. Rengi gitti lan kızın ! Odada senin gömleğine sarılıp ağladı. Ayağa kalkıcak mecali yoktu." diye bağırdım.

Ateşin gözleri dolunca attığım adımları geri attım. Saçımı çekiştirip " Onun iyiliği için dediğin şey onun için daha kötü oldu. O senin için ölmeyi göze alırken sen kızı bırakıp gittin." dedim ve içeri girdim.

Merdivenleri çıkarken bahçeden kırılma sesleri duydum ama umrumda değildi. Odama girdim ve kendimi direk duşa attım.

Giyinip yatağa uzandım. Telefonum çaldı. Arayan Beyzaydı. Ah benim kızıl denizim. Açıp " Efendim canım" dedim. " Yaaa Barıış utanıyorum ama." dediğinde güldüm. Bu kızı gerçekten seviyordum. " Ne utanıyosun be sevgilimsin sen benim." dedim.

Bir kaç saat konuştuktan sonra saate baktım. Neredeyse sabah olmuştu. Beyzanın sesi kesilince bir şey oldu sandım ve panikledim. " Aşkım Duru arıyor ben seni birazdan arıyim mi?" dedi ve kapattı. Bir şey mi olmuştu acaba ?

Odanın içinde volta atmaya başladım. Yok be bişey olsa Beyza beni hemen geri arardı. Karnımın guruldadığını duyunca mutfağa koştum. Ekmek arası hazırlamak için malzeme çıkarırken mutfağa Sercanla Sarp girdi.

" Valla bende acıktım bro banada bi ekmek yapsana." dedi Sarp. Bunu yapmayacağımı biliyordu. Kendime yaptığım için bile şaşırmalıydılar. Orta parmağımı kaldırıp ona gösterdim. " Götüne girsin." dedi.

Ekmeği yapınca beraber bahçeye çıkıp oturduk. Sercan " Çok mu kötüydü lan?" diye sordu. Ağzım dolu olduğu için başımı salladım. Yutunca " Görücektin oğlum. O neşeli Duru yoktu. Neşeli Duruyu bırak Duru yoktu. " dedim.