5.BÖLÜM: Yara..

620 395 32
                                    

~Uzay, duşunu almış ve biraz nefes almak için balkona çıkmıştı. Bir süre gökyüzünü izledikten sonra telefonunu çıkarmış sevgilisinin resmini açmış, öpmüştü. Yarın uzun ve stresli bir gün olacağı için uyumayı daha fazla ertelemek istemedi.
Içeriye girmek için sağ elini balkon kapısının dış koluna koyması ile acıyı hissetmesi bir oldu. Gördüğü şeyin bir eşek şakası olduğunu düşünüyordu çünkü biri kolun iç kısmına küçük küçük bir sürü jilet parçası koymuştu. Kapanın kolunu tutması ile sağ elinin avuçları ve parmaklarının kesilmesi bir olmuştu.
Uzay bir an ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ayak parmaklarına düşen kan damlaları onun gerçeğe dönmesini sağlamıştı. Uzay kapıyı açmak için bir daha kolu tuttuktan sonra acıyı umursamadan kapıyı açtı.

Bir hışım ile banyoya gitti, sol eli ile dolabı açtı ilk yardım çantasından oksijenli su, tentürdiyot, sargı bezi ve yara bandını çıkardı. Yarasını temizledi, mikrop kapmaması için sargı bezi ile de yarasını kapattı.
Ne olduğunu anlatmak için aşağıya babasının yanına gitti. Babası çalışma odasında kitap okuyordu.

-"Baba, biraz konuşabilir miyiz?"

Babası elinde kitabı masaya bıraktı. Uzay'ın elini görünce hemen ayağa kalktı.

-"Uzay, oğlum noldu? Kim yaptı bunu?"

Uzay başını sağa sola sallayarak tekli koltukların birine oturdu.

-"Bilmiyorum baba. Bende sana bunu sormaya geldim."

Babası anlamayan gözlerle Uzay'a baktı ve karşısındaki koltuğa oturdu.

-"Ne demek bilmiyorsun oğlum? Doğruyu söyle noldu?"

Uzay sıkıntılı bir şekilde nefes alıp verdi ve herşeyi olduğu gibi anlatnaya başladı. Konuşmaları bitince babası büyük bir öfke ile oğlunun odasına bitti balkona çıktı ve kapının koluna baktı. Gördükleri karşısında gözlerine inanamadı.
Büyük bir öfke ile küfür savurup kamera odasına gitti. Uzay da babasını takip ediyordu. Baba oğul kamera görüntülerine bakarken bir şey farkettiler. Kamera son 2 saati kaydetmemişti ama o son 2 saate kadar herşeyi kaydetmişti. Bunun kumpas olduğu belliydi. Babası ayağa kalktı oğluna sımsıkı sarıldı.

-"Sana söz veriyorum sana bunu yapan kimse onu bulacağım ve cezasını kendi ellerimle vereceğim. Sen babana güven."

-"Teşekkür ederim baba."

Baba oğul beraber odadan çıktı mutfağa gidip birer sandalye çektiler. Babası, Uzay'a ılık limonlu su getirdi ve yanına oturdu, cebindeki paketten bir sigara çıkardı ve yaktı.
Sessizliği bozan Uzay oldu.

-"Baba, seninle uğraşan birileri var mı? Sana zarar vermek isteyen birileri?"

Babası sıkıntılı bir şekilde dumanı üflerken, hayır anlamında başını sallıyordu.

-"Hayır oğlum yok olsa muhakkak bilirdim."

-"Peki kim o zaman? Bu eşek şakasını kim yaptı?"

-"Bilmiyorum oğlum ama bulacağım. İstersen bir hastaneye gidelim bir de doktor baksın yarana."

-"Hayır baba gerek yok ben hallettim."

Babası gözleri dolu bir şekilde Uzay'ın gözlerinin içine bakıyordu.

-"Annen gittikten sonra kendine bir şey yapacaksın diye o kadar çok korkmuştum ki evde haftalarca bir doktor kalmıştı. Ama sen o zaman bile kendine zarar vermedin, hiçbir şey yapmadın daha çok içine kapandın. 
Senin de beni bırakmandan çok korkmuştum ama sen bırakmadın. Her zamanki gibi kendin emin ve güçlüydün. Duygularına yenik düşmedin peki ya bu nasıl oldu?"

RUHUMUN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin