47.BÖLÜM: Merhaba Ve Güle Güle.

72 24 110
                                    

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim:)♡

Neyse- Kar
Şebnem Ferah- Hoşçakal

"Artık gel demeyeceğim Mehir çünkü sen benden hiç gitmedin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Artık gel demeyeceğim Mehir çünkü sen benden hiç gitmedin."

(Yazarın Anlatımından)

Uzay, Mehir'i soracakken bambaşka bir haber almıştı. Hiçbir şey düşündüğü gibi gitmemişti. Ozan'ın yanında oturmuş hastaneye gidiyorlardı. Yaşananları anlaması zor olmuştu, ilacın etkisi yavaş yavaş geçmeye başlıyordu. Etkisi geçmeye başladıkça Mehir'in rüya olduğu düşüncesi de yokluyordu kendini. Saatlerdir kapalı olan telefonunu açtığında annesi ve babasından onlarca arama, annesinden doğum günü mesajı geldiğini görmüştü. Bu aramaların arasında onun dikkatini çeken tek bir isim vardı. Toprak Kara. Dedesi onu aramıştı. Aylardır saklanan, kendini göstermeyen adam neden aramıştı onu? Dün gece ne yaşanmıştı? Toprak Kara'yı kim vurmuştu?

Beynini ele geçiren onlarca düşünce vardı ve hepsi ayrı bir ağrıya neden oluyordu. Hastaneye geldiklerinde anne ve babası ameliyathanenin önündeydi.

"Cevdet amca!" Ozan'ın sesi koridorda yankılanıp Cevdet ve Seçil Kara'yı bulmuştu. "Uzay!" Seçil Kara, kollarını açarak Uzay'a koşmuştu. Uzay ile sımsıkı sarılırken Ozan, Cevdet Kara'dan detayları öğreniyordu.

"Ne olmuş? Kim vurmuş?" Diye sordu Uzay, annesinin kollarından ayrılıp babasına döndüğünde.

"Bilmiyorum. İki saat önce gizli numaradan biri aradı. Babanın cesedi Kırkağaç Ormanının girişinde git al dedi. Başta inanmadım, babamı aradım açmadı, evini, adamlarını aradım onlar bilgimiz yok deyince adrese gittim. Oradaydı. Karın bölgesinden vurulmuş bir şekilde.." Cevdet Kara daha fazla devam edemedi. Uzay'ın yüzünde dinlerken mimik oynamamıştı.

Acımasızlık diye düşündü bir ân, sonra vazgeçti. Şuan ona olan tüm hislerimi kendi inşaa etti diye ekledi düşüncelerine.

"Kesin o yaptı!" Cevdet Kara, volta atarak söyleniyordu. "Kimden bahsediyorsunuz?" Diye sordu Ozan kaşları çatık bir ifade ile. "Kim olacak! Savaş Akan'dan." Duyulan cevap ile birbirine bakışlar gerçekleşti.
Uzay, bir şey demeden sırtını duvara verdi.

"Neden böyle sakinsin?" Diye bağırdı babası önünde belirdiğinde. "Eğer bunu yapan Savaş Akan ise.." Dedi ameliyathane kapısına bakarak. "Intikamını almaya başlamış demek ki."

"Ne saçmalıyorsun sen! Utanmasan kim yaptıysa eline sağlık diyeceksin!" Babasının boğazında ve alnında beliren damarlar öfkesinin şiddetinin görsel şöleniydi.

"Senin baban, bir ailenin ölümüne neden olmuş, bir ailenin katili! Bu normal, benim sakin oluşum mu anormal geliyor! Kabul et baba! Baban bir katil!"

RUHUMUN GÜNAHIWhere stories live. Discover now