1.BÖLÜM: Kaçış..

1.4K 484 164
                                    

*Kafamın içinde dönüp dolaşan fikirleri, kurguları dökmek istedim. Belirli bir kurgu yok her şeyi karakterlerin enerjisine bırakıyorum..Ve sana çok teşekkür ederim güzel arkadaşım bu satırları okuduğun için, karanlığın içindeki beyazı bulduğun, umudunu asla kaybetmediğin, rengarenk ışıklarla dolu bir hayatın olsun :') *

Ve sana çok teşekkür ederim güzel arkadaşım bu satırları okuduğun için, karanlığın içindeki beyazı bulduğun, umudunu asla kaybetmediğin, rengarenk ışıklarla dolu bir hayatın olsun :') *

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Mehir ve Uzay]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Mehir ve Uzay]

Ruhuma..

Çok mutluyken neden bu kadar kötü hissediyorum, yüzümden gülümseme eksik olmuyorken neden gözlerim hep yaşlı, neden içimde hep bir burukluk var..Neden sürekli nedenlerle boğuyorum kendimi.
Neden kendimi bu yaşadığım hayata ait hissetmiyorum..Hayır aklıma kötü şeyler getirmiyorum sadece bu içimdeki burukluğun sebebini merak ediyorum..

'Küçük kız kendi kendine konuşuyordu. Eve geldi kendini odasına kapattı ve hemen camının önüne geçip gökyüzünü izlemeye başladı, izlerken de cümleler dökülüverdi dudaklarından. Çoğu kişi onun kendi kendine konuşma alışkanlığı olduğunu düşünüyordu, yanılıyorlardı. Çünkü o ya ruhu ile ya da gökyüzü ile konuşuyor, onlarla dertleşiyordu. Son zamanlarda yaşadığı, hissettiği kötü ve sebepsiz duygular onu gitgide yıpratmaya başlamıştı. Uykusuzluktan çıkan göz altı morlukları onu şuanki yaşından daha büyük ve yorgun gösteriyordu. Gün geçtikçe kilo alıyordu. Düşünmemek için kendisini yemeye vermişti.
Bu durum ailesinin, arkadaşlarının,sevgilisinin çok dikkatini çekmemişti anlaşılan. Küçük kız da dikkatler onun üzerinde olsun istemezdi bundan nefret ederdi. Küçük kız dediğim kişi aslında küçük kız değil, onun ruhu..Onun ruhu hala küçük bir kız çocuğuydu. Dizleri yara içinde, gözleri hep yaşlı, çekingenliğinden ve duygusallığından dolayı çenesi hep titrek bir çocuk...


İstemeye istemeye de olsa oturduğum yerden kalktım, gözlerimin durumunu görmek için aynaya bakmaya gerek yoktu banyoya gidip hemen yüzümü yıkayıp çıktım. Yüzümde en sahici gülümsemem ile ailemin yanına gittim.
Annem iyi olup olmadığımı sordugunda sadece gülümsedim ve iyi olduğumu söyledim çünkü ben bile nasıl hissettiğimi bilmiyorken ne diyebilirdim ki?

RUHUMUN GÜNAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin