9.bölüm

3.1K 83 1
                                    

O anda afalladım. Cevap veremedim. "Gamze?"
Tuhaf, tuhaf bakıyordum gözlerine...

Gözleri kırgın bakıyordu bana. Elini tam çekecekti ki hemen tuttum, uzattığı eli.

Yüz ifadesi değişti. "Tabii ederim." Dedim. Emre abinin yüzü gevşedi. Gözünün içi gülüyordu.

Babama dönüp izin istemişti, babam sadece kafasını salladı. Onay gelince, piste doğru yürüdük.

Ben ellerimi Emre abinin omuzlarına koydum. En doğru şekil buydu elini tutamazdım. O da ince belimden tutmuştu.

Gözlerini gözlerimden çekmiyordu. Bu bana tuhaf geliyordu. Belimi tutan elleri çok sıcaktı. Kalbim çarpıyordu kötü hissettim kendimi. Abim gibiydi sonuçta böyle düşünmem saçmaydı. Dayanamadım. Gözlerini çeken taraf ben oldum. Neden böyle hissediyordum?

Belimde ki elleri titriyordu. Şaşırdım, çünkü hafif titrese hissetmezdim. Ama zangır zangır titriyordu elleri, neden bu kadar titriyordu ki? Şaşkınlıkla gözlerine baktım. "Emre abi?"

"Hıım" demişti sanki sarhoş olmuş gibi konuşuyordu. "Ellerin neden bu kadar titriyor?" Afalladı... Bir anda durdu fark ettiğimi sanmıyordu. Ve hızla gözlerini kaçırdı.

"Uykumu alamıyorum, ondandır elimin titremesi."
Anladım der gibi başımı salladım.

"Peki Özge ile neden dans etmedin?" Çünkü Özge, Emre abi ile aynı yaşta ve Özge'nin Emre abi'den hoşlandığını, bütün mahalle biliyordu. Ama Emre abi hiç bir zaman Özge'ye yüz vermedi.

Umursamazca omuzlarını silkti.
"Ben seninle, dans etmek istedim." Bunu duymak nedense, hoşuma gitmişti. Tebessüm ettim.

Dans müziği bitmişti ve çiftetelli çalışıyordu. Emre abi ile birbirimize baktık, birden oynamaya başladı.

İyi de ben oynamayı sevmezdim ki Emre abi bana kaş göz işareti yapıyordu. Mecbur bende başladım oynamaya.

Bir o yana bir bu yana sallanıyordum. Pist iyice kalabalık olmaya başladı. Annemler de gelmişlerdi. Abim Emre abi'yi çekti. Birlikte oynamaya başladılar.

Sinirle homurdandım: "Ya ben tek kaldım!" Demeye kalmadan Dilek teyze güler yüzü ile beni yanına çekti.

Bende Dilek teyze ile oynamaya başladım. Kadro üçlüye çıktı mahallemizin mobese kamerası da bize katılmıştı.

Topukludan ayaklarım ağrımıştı. Olduğum yerde tökezledim.
"Kız Gamze kıvırt azıcık cenazeye mi geldin?"
Konuştu gönlümün sultanı bende, bana ne zaman laf çakacak diye bekliyordum.

"Oynuyorum ya Cemile teyze."
Bir o yana bir bu yana savurdu devasa kalçasını.
"Hadi be için geçmiş senin daha gençsin kıvırt kıvırt yandan yandan."

Dilek teyze alttan altan gülüyordu. Göz devirdim. Abim ile Emre abi'ye baktığım da. Alkışlıyorlardı. İkisi de durmuş bir yandan bizi izliyorlardı. Bir yandan ise gülüyorlardı. Bozulmadım değil yani o kadar da kötü oynamıyordum!

"Kız Gamze hadi be anacağım, kıvırt o poponu."
Oha! Dedim resmen ne diyordu bu kadın? Tam laf söyleyecektim ki.

Devasa poposuyla bana vurdu. Resmen uçtum. Tam düşüyordum ki Emre abi tuttu beni.
"Hahaha pabucumun kenarı daha ayakta duramıyorsun."
Sert bir nefes aldım. "Ben şimdi sana gösteririm!" Emre abi kolumdan tuttu. "Dur Gamze boşver."
Sakince nefes verdim. Emre abi'yi başımla onayladım.

"Gamze otur istersen."
İyi bir fikirdi. "Çok iyi olur" Emre abi'ye bakıp gülümsedim ve hemen masaya geçtim.

Oynayanları izliyordum. Yanımda bir hareketlilik hissettim. Kim olduğuna baktığım da ağzının suyu akan Hamza danasını gördüm!

Acı aşk Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum