74.bölüm

1.1K 45 11
                                    




&

Burnuma dolan ferah kokuyla gülümsedim. Ben cennette miydim? Yoksa rüya mı görüyordum? Bu aşinası olduğum koku... Sevdiğim adamın kokusuydu. Bu hissettiğim sıcaklık da onundu ve bu çok güzel bir duyguydu.

Aşık olduğum kokusunu bir kez daha içime çekmek için derinden nefes çektim içime... Hayır, bu gerçek olamayacak kadar güzel bir şeydi. Rüyam da sevdiğim adama sarılıyordum... Benim saçlarımı okşuyordu. Kokusunu doya doya içime çekiyordum. Sanki o bana yasak değildi. Sanki o hâlâ benim kocamdı...
Gözlerimi açmak istemiyordum. Bu rüyanın bitmesini istemiyordum.

Rüyam da sevdiğim adamı öpüyordum. Tadı dudaklarımın arasında hopsolmuştu sanki. Ne de güzeldi... Sıcak ve beni baştan çıkarıcı dolgun dudakları... O dudakları bir kez daha öpmeyi hayal ederken, yine gülümsedim. Keşke gerçek olsan... Keşke şu anda gözlerimi açsam ve günüme senin güzel yüzünü izlemekle başlasam.

Sevdiğim adamın kalbime kazınmış adı dudaklarımın arasından dua misali döküldü: "Emre..."
İşte kalbime kazınan adı... Adımın yanına yakışan tek insan... Tek gerçeğim. İlk aşık olduğum insan. Kalbimin ritmini bozan tek insan. Bir gülüşüyle beni havalara uçuran insan. Gamzesi ile günümü aydınlatan tek kişi... İşte bu benim sevdiğim adamdı. Nasıl bu kadar sevdim onu bilmiyorum... Her hücreme ilmik ilmik işlemişti. Ama ona kavuşamıyordum. Artık onunla aramıza ulaşılamayacak kadar mesafeler girmişti.

Başımın altındaki sıcacık göğüs kendimi güvende hissettiriyordu. Olmam gereken yerdeydim. Her zaman bana ait olan yerdeydim...
Başım kendiliğinden hareket ederken, gözlerim yavaşça aralanmaya başladı. Saçımda gezinen eller çıplak koluma inince, bu düşündüğüm şeylerin gerçek olması aniden yüzüme çarptı.

Ben bu olanları rüya sanıyordum. Bunlar gerçek miydi? Ben az önce onun adını sayıklamıştım değil mi? Hafifçe kaldırdığım başımı tekrardan onun göğsüne bastırdım. Yavaşça kendime gelmeye başlayınca dünkü olanlar da birer birer zihnime üşüşmeye başladı...

Çoğu şeyi hatırlıyordum. Emre'nin beni o bardan yaka paça çıkarmasını, o adamı dövmesini, yolun ortasında olan kavgamızı, onun evine geldiğimi ve konuşmalarımızın bir kısmı aklımdaydı fakat bu yatağa geldiğim kısmı aklımda değildi. Onu öptüğümü ise hayal meyal hatırlıyordum. Ben dün gece Emre'yi öpmüştüm değil mi? Görüntüler parça parça olsa da hatırlıyorum. Ben Emre'yi öpmüştüm ve onunla olmak istediğimi dile getirmiştim.

Tedirginlikle alt dudağımı ısırdım. Yaptığım şeylerden pişman mıydım? Değildim tabii ki! Asla pişman olmam. Ben bu anı uzun zamandır bekliyordum. Sarhoşluğun verdiği etkiyle de kendimi kaptırmıştım. Dudaklarını hâlâ dudaklarımın üzerinde gibi hissediyordum. İçimde başlayan kıpırtılar ateşimi yükseltmişti. Onu istiyordum... Biz kadınlar da insanız sonuçta öyle değil mi? Hele böyle çekici bir adama aşıksanız bu durum kaçınılmaz oluyor.

Sevdiğim adam çok çekici bir erkekti. Kadınların hayallerindeki gibi bir adamdı bu! Onunla yapmak istediğim şeyler aklımdan geçince dudaklarımı kanatana kadar ısırmama neden oldu. Sakın sormayın; çünkü söylemem... Bu benim içimdeki en, en, en özel detaydı. Ben iyice arsız bir kadın olmuştum. Şu anda düşünmem gereken başka şeyler varken, ben neler düşünüyordum. Hep bu adam yüzünden... Neden bu kadar çekici olmak zorundaki? Sus artık be!
diye bağıran iç sesime lanetler okudum.

Emre kolumu okşamaya devam ederken, sık sık nefesler alıp veriyordu. Uyanıktı ve onun adını sayıkladığımı duymuştu. Dün geceki yaptığım şeylerden dolayı pek utanmıyordum. Dedim ya arsız bir kadın olup çıktım diye... Onunla en özel şeyleri paylaştıktan sonra utanmam saçma olurdu zaten -ki utanmak ne onu bile unutmuştum- başımı yavaşça kaldırdım ve durgun görünen kahve gözlere çevirdim bakışlarımı. Gözleri anında gözlerime değerken, dudakları zorlukla iki yana kıvrıldı. Sanki canı sıkkın gibiydi. "Günaydın,"
diye mırıldandı. Tedirgin gibi duruyordu. Sanki vereceğim tepkiden çekiniyordu ya da başka bir derdi varmış gibiydi.

Acı aşk Where stories live. Discover now