6.bölüm

3.3K 81 5
                                    


&

Odadan çıkmadan önce aynanın karşısına geçtim ve tişörtümü yukarı sıyırıp belime baktım. Gözlerimi kaçırırken, hızla tişörtü indirdim. Çok korkunç görünüyordu. Eğer annem belimi görürse kıyameti koparırdı. Belimin açılmaması için, eğilip kalkarken çok dikkat etmem lazımdı.

Odamdan çıkıp, ağır adımlarla merdivenlerin başına geçtim. Merdivenlerden inecekken telefonum çaldı. Arka cebimden telefonumu çıkarıp, arayan kişiye baktım. Yabancı bir numara arıyordu. Aramayı cevaplayıp kulağıma götürdüm. "Alo."  Dedim, yavaşça. Birkaç saniye sonra karşı taraf konuşmaya başladı: "Gamze benim Burak."
Bu Burak hocaydı. Unutmuştum beni arayacağını. Kendimi toparladım ve cevap verdim: "Merhaba hocam."

"Merhaba Gamze, nasıl oldun diye aramıştım."
Burak hoca konuşurken, merdivenleri inmeye başladım. Birden belime sancı girince hafifçe inledim ve korkuluğu tuttum. Kulaklarıma Burak hocanın endişeli sesi geldi: "Gamze iyi misin? Ne oldu?"
Derin bir nefes alıp verdim ve belime giren sancının geçmesini bekledim.

"İyiyim hocam, ani hareket edince belime sancı girdi."

"Dikkat et kendine. Fazla hareket etme, daha yeni düştün."
Beni önemsemesi hoşuma gitmişti.  Tebessüm edip, son basamağı indim. Bakışlarım karşım da oturan ikiliye takılınca gülümsemem dudaklarımda asılı kaldı. Emre abinin sinirli bakışlarını görünce yutkundum. "Gamze orada mısın?"
Burak hocanın sesini duyunca kendime geldim ve sessizce fısıldadım: "Evet hocam buradayım."
Keşke konuşmam bitince aşağıya bitince inseydim. Herkes beni izliyordu.

"Dikkat et kendine, fazla hareket etme anlaştık mı?"

"Anlaştık hocam görüşürüz."
Dedim ve aceleyle telefonu kapattım,  annemlerin yanına gittim. "Kimdi o konuştuğun?"
Hah konuştu bal kabağı, ben de ne zaman soracak diye bekliyordum. Emre abinin bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Konuşmayacaktım. İnadım inattı. "Arkadaşım."
Deyip konuyu kapattım.

"Kızım geçip otursana, ne diye ayakta dikiliyorsun?" Koltukla kısa bir bakışma yaşadım. Annemin sesiyle irkildim. "Ay bugün sen de bir gariplik var Gamze."
Deyince gözlerimi devirdim.

"Ne gibi bir gariplik anneciğim?"

"Ne biliyim, ayakkabını çıkarırken de öyle bakmıştın." Ahh bu annem beni iyice zora sokuyordu.

"Yok anne bir şeyim merak etme, ben bir su içip geleyim."
Dedim ve koşar adımlarla mutfağa geçtim.

Mutfağa geçince kendime bir bardak su doldurdum ve tek dikişte bitirdim. Belim çok ağrıyordu. En iyisi ağrı kesici içmekti. Doktorun yazdığı ilaçları almayı unutmuştum. Yarın alsam iyi olurdu. Dolabı açtım ve ağrı kesici çıkardım.

"Bir yerin mi ağrıyor Gamze?"
Ani gelen sesle irkildim ve hemen arkamı döndüm. Abim soran gözlerle bana bakıyordu, daha çok elimde tuttuğum ilaç kutusuna bakıyordu.

"Biraz başım ağrıyor abi ağrı kesici içtim geçer şimdi."

"İyi dikkat et kendine."
Bu benim abim miydi? Yoksa başkası mıydı? Tuhaf bakışlarla abime bakarken, o da gözlerini bir o yana bir bu yana döndürüp duruyordu. "Abi iyi misin?"
Diye sorunca gözlerime baktı. "İyiyim neden sordun?"
Omuzlarımı silktim. "Ne bileyim sen hâlimi hatrımı sormazdın da, o yüzden sordum."
Deyince ters ters yüzüme baktı. "Çok konuşma! Su ver bana, daha sinirliyim sana ben!"
Hıh ben de nerede kaldı abim diyordum. Bardağa su doldurup abime verdim. Suyunu içip çıktı.

            ♡♡♡♡♡

Herkes sohpete dalmıştı. "Gamze hadi kızım çayı demle."
Annemi onaylayıp mutfağa geçtim ve çayı demledim, birazda oyalandım. Maksat içeride oturmaktan kaçmaktı. Emre abiyle göz göze gelmemek için, resmen savaş vermiştim. Onun da morali çok bozuktu. Yemek yerken, kafasını bir kez olsun kaldırmadı. Yemek boyunca sessizdi ve doğru dürüst bir şey yememişti.

Acı aşk Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt