69.bölüm

1K 39 26
                                    















&



"Emre'den boşanmam için, avukatım olur musun?"

Söylediğim sözlerle yeşil gözleri kısıldı. Ciddi mi söylüyorum diye dikkatle yüzüme bakmaya başladı. Elini yavaşça havaya kaldırıp, çenesini sıvazlamaya başladı. Gözlerini ise benden çekip yere dikti. Düşünüyordu. Onun düşünmesine gerek yoktu, ben kararımı vermiştim. Bunca olan bitenden sonra Emre'yle evliliğime devam edemezdim. Ona olan öfkem bunun doğru bir karar olduğunu söylüyordu.

Daha o kadınla aralarında ne geçtiğini bile bilmiyorken, üstüne yaşadığım üzüntüden dolayı kaybettiğim bebeğim vardı... Yaşadıklarımdan sonra hiçbir şey olmamış gibi onunla devam edemezdim. Hâlbuki her şey daha farklı olabilirdi. Her şey daha güzel olabilirdi. Hamile olduğumu öğrendiğim zamanki mutluluğumu Emre'yle paylaşabilirdim... Ona sürpriz yapardım. O bu haberi alınca havalara uçardı fakat ben daha bebeğimi öğrenemeden onu kaybetmiştim. Hepsi de bu yaşadığım olaylardan ötürüydü. Hepsi de o adamın suçuydu.

"Emin misin?"

Vural'ın sorusuyla bakışlarımı yeşil gözlerine diktim ve başımı evet anlamında salladım. Vural içine derin bir nefes çekerken, pencereden dışarı bakmaya başladı. "Öfkeyle alınmış kararlar..."
deyip bana baktı ve devam etti: "Pişmanlık getirir. Şu anda haklı olarak öfkelisin, kızgınsın fakat bekle... Bir süre bekle, iyice düşün. Eğer yine kararın aynı olursa, o zaman yanında olurum. Bu kararını desteklerim."
Dudaklarıma acınası bir tebessüm konarken, yine pencereden dışarı bakmaya başladım. "Neyi düşüneceğim Vural? Ne hâle geldiğime bak! Beni ne duruma soktu! Hepsi onun yüzünden oldu! Nefret ediyorum ondan! Yüzünü bile görmek istemiyorum! Onun yüzünden bebeği..."
Vural kolumu tutarak susturdu beni. Gözlerindeki acınası ifade ile gözlerim doldu. "Çok üzgünüm. Keşke elimden bir şey gelse..."
Tek elimle gözlerimi kapatırken, birkaç kez iç çektim. "Ben nasıl toparlanacağım? Nasıl iyileşeceğim? Ölmek istiyorum. Keşke bebeğimin yerine ben öl..."
Diğer elini de koluma çıkardı ve aniden beni göğsüne çekince susmak zorunda kaldım.

"Böyle konuşma... Ben varım yanında. Her zaman yanında olacağım. Acına da, göz yaşına da, mutluğuna da, mutsuzluğuna da ortak olacağım."

Vural'ın göğsünde iç çekişlerim artarken, gözlerimden ilk kez yaş akmadı. Akacak yaş kalmamıştı. Yavaşça geri çekilirken, başımı kaldırıp yeşil gözlerine baktım. Bana merhamet göstermesi kalbimi sızlattı. Dudağının sol tarafı hafiften yukarı kıvrılırken konuştu: "Sen tahmin ettiğimden daha güçlüsün. Sen çok güclü bir kadınsın. Bunun da üstesinden geleceksin. Eskisi gibi yüzün gülecek. Eskisinden daha mutlu olacaksın. Buna da en iyi sen karar verirsin. İyice düşün... Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu yine en iyi sen bilirsin. Kimsenin söylediği şeylere kulak asma. Hiçbir şeyi bilmeden konuşup yargılamak kolay. Bir de senin tarafından baksın herkes. İçinden verdiğin savaşı kimse anlamaz. Kimse bilmez. Bir tek sen bilirsin. Konuşmak istersin ama her şey daha kötüye gider diye susmak zorunda kalırsın. Susmak iyidir ama içindeki volkan zaman geçtikçe büyür. Konuşmasan daha çok öfkelenirsin. Eğer istersen bir psikoloğa götüreyim seni. Anlat bütün derdini. Kimseye açamadığın, kimseye söyleyemediğin şeyleri doktora söyleyebilirsin. Onunla dertleşebilirsin. Aklındaki şüpheleri yok eder. Rahatlarsın."

Psikoloğa görünmek şu anki ruh hâlime çok iyi gelirdi fakat şimdi sırası değildi. Bundan daha önemli işlerim vardı. Mesela günlerce bir odanın içinde yalnız kalıp düşünmek gibi... Mesela Emre'yle konuşmak gibi... Mesala ailemin sürekli sorduğu soruları cevaplamak gibi. Her şey üstüme üstüme geliyordu. Şu an istediğim tek şey yalnız kalmaktı. "Teşekkür ederim..."
diye mırıldandım ve devam ettim: "Şu an sadece yalnız kalıp düşünmek istiyorum ama etrafım benim yalnız kalmama müsaade etmeyecek gibi."
dedikten sonra, gözlerimi odanın kapısının önüne çevirdim. Hepsi kapının önüne çıkmıştı. Öfkeli ve gür sesleri koridor da yankı yapıyordu. Annem ve Dilek teyze hâlâ sözlü bir şekilde kavga ediyorlardı. Güvenlik ve etraftaki kalabalık onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Annemin: "Defolun gidin buradan!"
dediğini duyunca sıkıntıyla nefes alıp verdim. Bu olay uzunca bir süre kapanmayacaktı.

Acı aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin