5.bölüm

3.3K 91 4
                                    


&



Dalgın ve üzgün hâlimle gelen otobüse bindim ve boş yer bulup oturdum. Emre abiyi düşünüyordum. Acaba çok mu ağır konuşmuştum ama o da bana ağır konuşmuştu. 'Fingirdeştiğin adam kim?' diye bağırdı bana. Lafları çok zoruma gitti.
Ben öyle bir insan değildim! Bu zamana kadar kimseyle görüşmedim, kimseyle çıkmadım. Gelen bütün teklifleri hep reddettim. Tek odak noktam okulumdu, derslerimdi. Bunu da en iyi Emre abi biliyordu. O zaman neden bana öyle davrandı?

Oflayarak alnımı sıvazladım. Bu düşünceler aklımda  deli gibi dönüp duruyordu. Acaba dedim içimden, acaba beni...
Kafamı hızla sağa sola salladım.
İmkansız bu. Emre abinin beni sevebilme olasılığı imkansız. Beni kardeşi gibi görüyordu ve ayrıca benden kaç yaş büyüktü.

Emre abinin çok eskiden sevdiği bir kız vardı ve 2 seneye yakın görüşmüşlerdi. Bir gün ansızın ailesi taşınıp gitti. O zaman ayrıldıkların da ben daha 18 yaşıma girecektim.

Ayrıldıkların da Emre abi çok üzülmüştü. Bence hâlâ Ebru'yu seviyordu ama belli etmiyordu. Onlar ayrılalı 4 sene olacak neredeyse. Bu 4 sene içinde görüştüler mi bilmiyorum. Ebru'yu 4 senedir bizim mahalle de hiç görmedim.
Sırra kadem basmıştı resmen. Acaba neden ayrılmışlardı? Birkaç kez Emre abiye sormak istedim ama cesaret edemedim. Ebru gittikten sonra, Emre abi çok içine kapanık olmuştu. Özellikle şu son zamanlar da huyları aşırı değişmişti. Özellikle bana karşı...

Düşüncelerimi dağıtmak için, çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım. Hareketli bir müzik açtım. Belki bozuk olan moralime iyi gelirdi. Otobüs ilerlerken yine zihnime Emre abi düştü. Boyu 1.90'dı, iri yapılı vücudu vardı ama kesinlikle kilolu değildi. Kaslı bir erkekti. Hem de bayağı kaslıydı. Buğday tenliydi. Teni fazla çekiciydi.
Gür ve parıl parıl parlayan siyah saçları vardı. Kahverengi gözleri, her zaman bıraktığı siyah kirli sakalları vardı ve bir o kadar da yakışıklıydı, tatlıydı. Göz alıcı bir yakışıklılığı vardı. Ben onu her zaman çok beğeniyordum, hele güldüğün de iki yanağın da oluşan, gamzeleri... Bir kızın hayallerindeki erkek tipine gerçekten çok benziyordu.

Emre abi'yle ne zaman bir yere gitsek, bütün kızlar Emre abi'ye bakardı ve çoğu kişi bir peçeteye yazılmış numarayı Emre abinin eline tutuştururlardı ama Emre abi sinirlenip hemen çöpe atardı, ya da yırtar bir kenara bırakırdı.
Ebru dışında kimseyle görüştüğünü görmedim. O yakışıklılığına rağmen daldan dala konan erkek tiplerinden değildi.

Bana her zaman çok düşkün olmuştu. Her zaman yanımda, yakınımda olurdu. Bazen ise günlerce görmezdim, yokluğunu hissederdim.

Bazen çok sıcak davranırdık birbirimize, bazen ise buz gibi. Anlam veremezdim çoğu zaman. O nasıl davranıyorsa ben de ona göre davranırdım. Bazen beni çok sinir ederdi. En az abim kadar kıskançtı. Bazen giydiğim kıyafete bin ton laf ederdi, bazen ise sessiz kalırdı. Özellikle yanımda birisini gördü mü, şarterleri atıyordu.

Onunla aramızdaki ilişki abi kız kardeş gibi değildi. Bazen öyle davranışlar sergiliyordu ki, sevgilim olsa bu kadar karışmazdı herhalde. Gerçi abim bana çok karışıyor. Emre abinin de karışmasını pek yadırgamıyordum. O benim gözümde ikinci abim gibiydi. Onu gerçekten çok seviyordum.
Yok vazgeçtim eve gidince gönlünü alacaktım, kıyamazdım ben ona.

Telefonum çalmaya başlayınca düşüncelerimden sıyrıldım. Sevil arıyordu. Kulaklığı mı çıkarıp, aramayı cevapladım: "Söyle canım."
"Ne yapıyorsun Gamze?"

"Otobüsteyim canım, ineceğim 5 dakikaya kadar."

"Tamam, ben okuldayım. Seni bekliyorum."

"Tamam, görüşürüz." deyip kapattım.

Acı aşk Where stories live. Discover now