Beyza eşyalarını toplayıp bahçeye indi. Yanıma geldi ve " Ben gidiyorum kuzu dikkat et kendine. Olanları haber vermeyi unutma." dedi ve uzaktan öpücük attı. Bahçeye Barış giriş yaptı. Beyzayı eşyalarını toplamış bi şekilde görünce yanımıza geldi. " Eve mi gidiyorsun?" diye sordu. Beyza burnunu çekerer " Evet" dedi. Barışının onunla ilgilendiği gözle görülür bir şekilde belliydi. Barış ne kadar iyi gözlemciyse bende öyleydim. Barış " Ben bırakıyim seni o zaman yollarda sürünme." dedi. Beyzada onunla gitmek için can atıyordu eminim ama zor kızı oynuyordu. " Zahmet olmasın sana." dedi. Barış çantasını aldı ve elini arabaya doğru uzattı. Beyza yürümeye başlayınca dönüp bana göz kırptı. Ağzımı oynatarak " Görüşücez senle" dedim ve güldüm. O da güldü ve Beyzanın arkasından gitti.

Son bir dersimiz kalmıştı. Çıkışta Ateşle konuşmayı düşünüyordum. Merdivenler düşünceli bir şekilde çıkarken birine çarptım.

Başımı kaldırıp baktığımda Ateşle karşılaştım. "Pardon" diyip tebessüm ettim. " Önemli değil. Dalgın gibisin bir sorun mu var?" diye sordu. Yüzü çok güzledi. Bunu hep söylüyorum biliyorum ama yamuk çenedi o kadar sempatik duruyordu ki. Kendime gelip " Çıkışta konuşabilirmiyiz ?" dedim direk. Ah Duru insan bi sorduğu sorduya cevap verirdi dedim içimden. " Tabi olur. Çıkışta benim arabamın orda buluşalım o zaman." dedi. " Tamam" diyip merdivenleri çıkmaya devam ettim. Arkamdan baktığını hissettim ve içim daha çok kıpır kıpır oldu.

Derse hiç bir şekilde odaklanamadım. Söyliceğim cümleler aklımda dönüp duruyordu. Dersin nasıl bittiğini anlamamıştım ve çoktan zil çalmıştı. Eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım.

Merdivenlerden inerken bacaklarım titriyordu. Kendi kendime " Sakin ol Duru sakim ol" dedim ve okuldan çıktım. Arabasının önünde çocuklarla şakalaşıyordu. Yanlarına gittiğimde hepsi Ateşin omzuna vurup arabalarına bindiler.

Ateş " Gidelim mi?" diye sordu. "Olur" diye cevapladım onu. Arabaya bindiğimizde ellerimin buz kestiğini fark ettim. Ateş sahil kenarında bir kafeye götürdü bizi.

" Aç mısın?" diye sordu. " Hayır ama bi su alırım." dedim. Garsona seslendi. Garson geldiğinde " Bir bardak su bir de orta şekerli türk kahvesi lütfen." dedi.

Garson gittiğinde " Evet artık konuşabiliriz." dedi. Cümleye nasıl başlicağımı bilmiyordum. Yüzüme bakmaya devam edince artık saçmada olsa bir yerden başlamalısın Duru diye düşündüm.

Derin bi nefes alıp " Çocukluğumda sana karşı neler hissettiğimi biliyorsun. Ve sonra taşındın vs. 4 yıl sonra seni tekrar gördüğümde çok sevinmiştim." dedim ve garson siparişlerimizi getirdi. Ateş Teşekkür ettikten sonra bana dönüp " Devam et ." dedi ve gülümsedi. " Sevinmiştim işte. Sonra aslında o çocukken hissettiğim duyguları seni gördüğümde tekrar hissetmeye başladım."dedim ve onun ne hissettiğini bildiğimi çaktırmayarak " Tabi sen arkadaş olarak görüyorsan onu da anlarım." dedim. Ve tepkisini ölçmek için yüzüne baktım.

Gülüyordu. Hatta kahkaha atıyordu. Gülmesi kesildiğinde konuşmaya başladı. " Aslında çocukken sana bir şey hissetmiyordum doğruyu söylemek gerekirse. Ama 4 sene sonra seni tekrar gördüğümde çoğu şeyin değiştiğini anladım. Çünkü Duru , bende senden hoşlanıyorum." dedi.

Ne diyiceğimi bilemeyerek yüzüne baktım. " Bilmiyormuş gibi yapman beni daha da şaşırttı. Barışın bana söylemiceğini mi sandın?" dedi gülerek. Güldüm ve " Aslında biliyordum. Ama tepkini ölçmek istemiştim sadece." dedim ve güldüm.

O kahvesini içti bende suyumu. Hiç konuşmuyorduk ama göz göze gelip gülüyorduk. Sessizliği bozan Ateş oldu. " Ee artık o zaman biz sevgiliyiz." dedi. Sevgili kelimesini duyunca tuhaf olmuştum. Ne cevap vericeğimi düşündüm. Ama gayet ortada değil miydi?

Gülümsedim ve " Evet öyleyiz." dedim. Tam bir şey söylicekti ki telefonu çaldı. Ekrana baktı ve " Yağız arıyor baksam sorun olur mu?" diye sordu. " Hayır aç tabi ki " dedim.

" Efendim Yağız?" diye cevapladı telefonu. Karşıdan gelen ses hem yüksekti hem de Ateşi germişti. " Tamam geliyorum." diyip kapattı. Bana dönüp üzgünce baktı. " Yağızın bir şeye ihtiyacı varmış. Buluşmayı böyle bitirmek istemezdim ama" dedi ve cümlesini tamamlamasına izin vermeden " Yağızın ihtiyacı varsa gitmelisin ve bu bi sorun değil." dedim.

Hesabı istedi ve kalktık. Beni eve bıraktı. Dönüp yanağımdan öptü ve " Yarın görüşürüz sevgilim." dedi. O sevgilim dediğinde yine tuhaf oldum. Her söylediğinde böyle mi olucaktı? Bende eğilip yanağını öptüm. " Görüşürüz sevgilim" dedim. Arabadan indikten sonra arkamdan seslenip " Yarın senle konuşacaklarım var hatırlatır mısın bana ?" dedi. " Tamam hatırlatırım." dedim ve binaya girdim. O da arabasını çalıştırıp gitti.

Eve girdiğimde üstümü değiştirip kendimi yatağa attım. Tavana salak salak gülümsedim ve bugün olanları düşündüm tekrardan. Sonra aklıma Beyza geldi.

Aşağı inip anneme " Annneee ben Beyzalara gidiyorum hastaydı bugün bir bakıcam. " dedim ve cevap beklemeden çıktım evden.

Beyza biraz daha iyi görünüyordu. Yüzüne renk gelmişti en azından. Mutfaktan Ajda teyzenin yaptığı bitki çayından alıp tekrar Beyzanın odasına çıktım. Karşısına oturdum ve olanları anlattım. Pek aksiyonlu bir açılma değildi. Ama benim için ilkti. Beyzayla biraz vakit geçirdikten sonra eve geri döndüm.

Saatimi kurdum ve huzurlu bir uykuya daldım.


-Bölüm Sonu-
❤️

Özel Üçgenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin