u make me a better person every day

Beginne am Anfang
                                    

"Abi ben-"

"Ben çağırdım," dedi Utah. Bu çocuk yürek yemiş olmalıydı.

Zayn yavaşça Utah'a döndü ama sinirli olduğunu anlamamak için gerizekalı olmak lazımdı. "Sebep?"

"Çünkü.. kız arkadaşım?" Utah gergince Waliyha'nın yanına gitti ve onu elini tuttu.

Zayn'in gözleri Utah ve Waliyha'nın kenetlenen ellerinde sabitlenirken, dudağımı ısırmış bir şekilde ne olacağını merak ediyordum. Zayn alayla ikisine bakıp güldü ve benim elimi kendine çekerek arabaya doğru yürüdü. Tabi peşinden beni de sürüklüyordu. "Gidiyoruz."

"Ne? Zayn dur!"

Beni dinlemedi ve hızlı adımlarıyla arabaya doğru yürüdü. Aldığı soluklar çok derin ve hırıltılıydı. Kendini çok kasmıştı ve bir sorun çıkmaması için kendini uzaklaştırdığını anlamıştım.

Peşimizden Utah geldi ve Zayn'i omzundan tuttu ve onu kendisine çevirmek için bir harekette bulundu "Dostum ben.."

Ama Zayn lafını bitirmesine izin vermeden Utah'ın suratına sert bir yumruğu çakmıştı bile. "Beynini sikeyim." dedi sessizce.

Attığım çığlık diğerlerinin attığıyla karışırken, yavaşça Zayn'i kontrol etmeye çalışıyordum. "Zayn!"

O ise beni umursamayıp, bize doğru koşarak gelen Waliyha'ya baktı. "Abi, ne yaptın?!" Ayağa kalkan Utah'ın dudağındaki kanı sildi ve elleriyle yüzünü tuttu. "İyi misin?"

Utah ona gülümseyerek yavaşça onaylar biçimde başını salladı. "Sen içeri gidebilir misin?"

"Ne?"

"İçeri git Waliyha."

"Saçmalama Utah. Seni bu aptalla baş başa bırakacağımı mı zannediyorsun?"

Zayn arabaya yaslanmış olan vücudunu geri çekti. "Ben de buradayım, Waliyha. Seni duyuyorum."

"Duy, umrumda değil! Ne yaptığının farkında mısın?"

"Asıl siz ne yaptığınızın farkında mısınız?!" diye kükredi Zayn. Daha sonra Leon Zayn'i, Brooklyn'de Utah'ı birbirinden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu çabaları süregelirken sakinleştirici sözler de söylemeye çalışıyorlardı.
Diğerleri de yanımıza geldiği zaman, Daisy yavaşça titreyen elimi tuttu. "Sakin ol, bu ilk değil."

"Ama en ciddi olanı," diye fısıldadım. Bir an için önüme tekrar döndüğümde, abisine bağırmaya devam eden bir Waliyha, ona tüm siniriyle karşılık veren Zayn, Waliyha'yı bir sorun olmadığına ikna etmeye çalışıp dudağındaki kanı silen Utah ve onları sakinleştirmeye çalışan Leon ve Brooklyn vardı. Bu birkaç saniye daha devam edince dayanamayıp ortalığa bağırdım. "Tamam, tamam susun artık!"

Olay bu kadar büyümemeliydi ve Zayn'in öfkesini kontrol altına alması lazımdı.

Herkes bir an bana bakınca ses tonumu alçalttım. "Şimdi siz içeri gidip patenlerinizi giyiyorsunuz, biz de Zayn'le ufak bir konuşup yanınıza geliyoruz, tamam mı? İtiraz yok, hadi herkes içeri!"

Daisy bana yardımcı olup bizimkileri içeriye doğru götürmeye çalışırken, Zayn hızlıca arabaya binip kapıyı sertçe kapattı. O sırada Utah dışında herkesin içeriye doğru adımlamış olduğunu görünce, kaşlarımı kaldırarak Utah'a baktım.

"Ben onunla bir konuşayım," dedi sessizce.

"Şimdi olmaz," dedim. "İlk önce biraz sakinleşsin. Bak, o haklı demiyorum ama sen de biraz anlayışlı olsan? Kardeşlerine zaten düşkünken bir de tutmuş habersizce karşısına getiriyorsun."

in love w you//zmWo Geschichten leben. Entdecke jetzt