stupid cody

2.4K 143 64
                                    


Zayn'le yaşadığım ilginç, sinir dolu ve bir o kadar da saçma olan konuşmadan sonra, beni bekleyen Luke'a, şu an için kahve içmelik havamın olmadığını söylemek durumunda kalmıştım. Son anda çocuğu ekmek hiç hoşuma gitmese de, Zayn bütün düşüncelerimi ve bütün duygularımı allak bullak ediyor, geriye hiçbir şey yapma hevesi bıraktırmıyordu.
Luke'a sıralı özürlerimi sunarken, bunun telafisinin olacağını, başka bir gün kahve içmemiz gerektiğini söylemiştim. Luke ise anlayışlı bakışlarla beni onaylamıştı. Şu an ise annemlerin evinde, kendi yatağımın üzerine oturmuş, kendi hayatımı gözden geçiriyordum.
Derin düşüncelerimi devam ettirmeye çalışırken, odamın kapısı hızlıca açıldı. Aniden bakışlarımı kapıya çevirdim.

Akşamın bir vaktinde, odamda Cody'yi görmek, bugünün en anlamsız olayı olmalıydı."Burada ne işin var?!"

Cody sırıtarak bana baktı. Cevap vereceği sırada, Cordelia odama girdi ve gözüme sokmak istercesine Cody'nin elini kavradı. "Sizi tanıştırmak isterdim ama, siz zaten iş arkadaşıymışsınız."

Anlamsız bakışlarımı ikisinin üzerinde gezdirerek, uzandığım yerden yavaşça doğruldum. O sırada kuzenim, konuşmasına devam etti. "Olsun, ben yine de tanıştırayım." Cody'ye döndü. "Cody, bu Juliet. Kuzenim."
Daha sonra bakışlarını bana çevirdi. "Juliet, bu da Cody. Kendisi benim sevgilim olur, kuzen."

Cordelia'nın söylediği şeyleri kulaklarım duyuyordu ama iş algılamaya gelince, orada ufak bir kopukluk yaşıyordum. Düşük bütçeli Hint dizisinin içinde miydim?

Cordelia, surat ifademe gülüp, Cody'ye döndü. "Arabada seni bekliyorum, sevgilim."

Cody arsız sırıtışıyla Cordelia'nın gitmesini izledikten sonra bana döndü. Konuşmasına müsaade etmeden, "Odamdan çık," dedim.

"Yapma ama Juliet." Hala sırıtıyordu.

Ayaklarımı yataktan indirip yerle temas ettirince, az önceki cümlemi, sakince yine yineledim. "Odamdan çık."

"Yatağını temizlemişsin."

Gözlerinin içine bakarak kaşlarımı çattım. "Ne?"

"Parti günü bir şeyler dökmüştüm. Yanlışlıkla." dedi, son kelimeyi sırıtarak söylerken.

"Odamı sen mi mahvettin?!" Hızlıca ayağa kalkıp dibinde bittim.

"Kazaydı."

Sinirlerime hakim olamayıp onu ittirecekken, bileklerimden kavradı ve beni kendine daha da yakınlaştırdı. "Yerinde olsam.." her kelimesinde naneli nefesini koklayacak kadar yakındım. "Benimle iyi geçinirdim."

"Sebep?"

Bileklerimi biraz daha sıktı. "Çünkü güzelim, parti gecesi odana biraz göz gezdirdim ve," sırıtarak bana bakmaya devam etti. "Bir defter buldum. Sanırım günlüğün."

siktir siktir siktir siktir siktir

her şey mahvoldu ve galiba bu benim son günüm

"Normalde bakmayacaktım ama, kader işte. Bilgilenmem gerekiyormuş."

Hareket yeteneğimi kaybetmiş olarak anlamsızca ona bakmaya devam ediyordum. Sanki ruhum bedenimden ayrılmış gibiydi.

"Bir de ne okuyayım? Küçük Juliet'imiz aşık olmuş."

Hızlanan kalp atışlarımı umursamadan devam etti. "Hem de sevgili numarası yaptığı, çocukluk arkadaşına. Üstelik çocuğun onu sevmediğini bile bile."

in love w you//zmWhere stories live. Discover now