ocean eyes

1.6K 104 52
                                    

"Kanka," dedi Utah, çekingen bir tavırla yanıma yaklaştığında. "Ben bu kızdan çok korkuyorum."

"Ne?"

Eliyle Zayn'in kucağındaki küçük kızı işaret etti. "Geldiğimden beri onunla konuşmamama rağmen bana, beni sikecekmiş gibi bakıyor. Biraz ürktüm."

Kalçamı yemek masasında çekip Utah'a döndüm. "50 yaşına gelmişsin, bak birisi duyarsa dalga geçer seninle, haberin olsun."

"Sen sanki korkmuyorsun," dedi bana bakıp.

"Korkmuyorum tabiki! Sadece çok sinirim bozuluyor."

"Bırak ya, kıskanıyorum demiyor ya.."

"Beş yaşındaki çocuğun neyini kıskanacağım?"

"Baksana, geldiğinden beri Zayn'in kucağından kalkmıyor. Sen zamanında o kucağa oturabilmek için yıllarını heba etmiştin."

Kaşlarımı kaldırıp karşımdaki mala baktım. "Salak salak konuşma, kız akşama gidecek zaten. Siz sadece burada durup benim aklımı dağıtın yeter. Ya da kızın aklını."

Utah bej rengi keten gömleğinin yakasını dikleştirdi ve gururlu bakışlarla benim yanımdan adımlayıp kıza doğru gitti. "Sen o işi bana bırak."

Kollarımı göğsümde birbirine bağlayıp aptal arkadaşımın ne yapacağına merakla baktım. Zayn'in yanına oturup, onun kucağındaki kızın kıvırcık saçlarına dokundu. "Merhaba küçük şey."

"Şey mi?" dedi Zayn, şaşkınlıkla Utah'a bakıp. "O bir insan, kanka."

"Herneyse," dedi, burun kırıştırıp. "Her insan bir şey değil midir sence?"

Zayn gözlerini devirip kucağındaki kızın oyuncaklarını eline aldığında derin bir nefes vermişti. Bense onları şimdilik gülerek izliyordum.

"Ben bir şey değilim, adım Melinda." dedi küçük kız.

Utah yavaşça elini uzattı. "Merhaba Melinda, ben de Utah. Tanıştığıma memnun oldum."

Melinda'ysa uzatılan ele bile bakmayarak oyuncaklarıyla oynamaya devam etti. "Umrumda değil. Şimdi gider misin?"

Utah, bu çirkin davranışı hiç beklemediği için gözlerini ardına kadar büyüttü ve kaşlarını kaldırarak Zayn'e baktı. "Bu çocuk kesinlikle Malik ailesinden."

"Ne? Hayır." Zayn kaşlarını çatıp kucağındaki kızı dürttü. "Melinda, kibar olman konusunda ne demiştim ben sana?"

"Annem yabancılarla konuşmamam gerektiği konusunda beni çok uyardı. Bu adamı tanımadığıma göre, o benim için bir yabancı."

Utah hafifçe sırıtıp Melinda'nın burnuna dokundu. "Ne kadar şirinsin sen öyle, küçük şey." Sonra bana döndü. "Baksana Juli, annesinin sözünden hiç de çıkmıyor."

"Aynen," dedim, bakışlarımı devirerek. "Çok şirin."

Bu çocuk az önce bu kızdan korkmuyor muydu?

Bu sefer araya Zayn girdi. "Annen çok doğru bir şey söylemiş ama bu çocuk benim arkadaşım. Yani yabancı değil, tamam mı? Hadi şimdi tanış bakalım onunla."

Melinda istemeye istemeye Utah'a baktı ve küçük elini ona doğru uzattı. "Merhaba," dedi, kelimeleri ağzında yuvarlayarak.

Utah ise bu istenmeyen selama aldırmadı ve gülümseyerek kızın saçlarına dokundu. "Merhaba, seninle çok iyi anlaşacağız, çünkü ben çocukları çok severim!"

"Ben yetişkinleri sevmem ama."

"Merak etme, Melinda," dedim, kaşçamı yasladığım yerden onlara bağırarak. "Utah'ın zeka yaşı ikiyle beş arasında gidip geliyor. O yüzden yetişkin sayılmaz."

in love w you//zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin