52.Bölüm ~PEMBE MEZARLIK~

1.7K 127 92
                                    

Medya:Çağan ;)

Alesya'dan...

Telefonuma gelen mesajla yarı uyuduğum halimden sıyrılıp kalktım. Berkan gruba mesaj atmıştı. Araf'lar da buluşmamız gerekiyordu. Saat geç olmuştu, bakkala çıkıyorum bahanesiyle gidemezdim. En iyisi canım sıkıldı Asena'ya gideceğim demekti. Üstüme kıyafetlerimi geçirirken düşünüyordum. Bu saatte çıkmam doğru olmayabilirdi. Sonuçta tehlike içindeydik. Özellikle tek başıma gitmekse ayrı bir tehlikeydi. Ancak Berkan inatla gelmemiz gerektiğini söylüyordu. Belli ki önemliydi yoksa bu saatte bu kadar ısrarla çağırmazdı.

Aşağı inip Annemlere "Ben çıkıyorum. Canım çok sıkıldı Asena'ya gideceğim." dedim. Annem kaşlarını çatıp "Bu saatte ne Asena'sı Alesya? Saçmalama istersen." dedi. "Anasu bir şey olmaz bir saat oturup geleceğim." dedim. Annem sinirle "Ne yaparsan yap ama geç kalma aklım sen de kalmasın. Kalacaksan da arayıp haber ver." dedi. "Tamam hadi görüşürüz." dedim ve botlarımı giyip dışarı kendimi attım. Bisikletime binip gidiyorken aynı an da düşünüyordum. Piçizler Asu'yu dövdürecek kadar aciz olmuşlardı. Bu çok... çok acınasıydı. Benim arkadaşıma zarar vermişlerdi. Ne Çağan'a ne de Piçizler'e bunun cezasını çektirmeden bu olayın peşini bırakmayacaktım. Bırakmayacaktık!

Bu aralar aklımda tuhaf sorular vardı. Hiç bir şey sorup etmeden işleri yapmıştık. Berkan'lar zaten bir şey söylemiyorlardı. Araf zaten ne desem hemen geçiştiriyordu. Bu durum canımı sıkıyordu. Piçizler de anlatmamıştı. Orta da kalan biz olmuştuk. Bu oyunun, bu karanlığın, bu boşluğun yerini ne alacaktı? Ben de bilmiyordum. Yoldan geçerken aynı zaman da arada bir arkama da bakıyordum. Bir yerlerden Piçizler çıkacak diye ödüm kopuyordu. Korkusuz olmaya çalışsam da beceremiyordum. Ölümle burun buruna gelmiş biriydim ve bunun sorumlusu yine Piçizler'di. Bunu yapmaya birincide cesaret ettilerse kim bilir ikincide neler yapacaklardı? Aklımda ki diğer soru ise sırada ki Asena mı yoksa ben miydim? Umarım ikimizde değilizdir. Umarım o A harfi Ateş'in isminin baş harfidir diye içimden sürekli dua ediyordum.

Başka çarem vardı sanki...

Araf'ın evinin önüne sağ salim gelince bisikletimi park ettim. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Kapıyı Anıl açmıştı. "Hoş geldin sarı çiyan." demişti. Anıl'ı ne zaman görsem bana bu şekilde hitap ediyordu. Çok sinir bozucuydu. "Hoş buldum." dedim ve içeri geçtim. Araf beni görünce bana sarılmıştı. "Hoş geldin güzellik." demişti. Gülümseyip "Hoş buldum." dedim. Kızlar da gelmişlerdi. Ece şaşırtıcı derecede sessizdi ve üzgünce bize çok uzak bir köşede kafasını eğmiş oturuyordu. Aynı zaman da kolunu da tutuyordu. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Bir sorun vardı belli ki. "Ece'ye ne oldu?" dedim. Kumsal "Alesya gel otur." dedi sessizce. Yanına oturup dinlemeye başladım.

"Asena neden böyle yapmaya başladın? Okula da gelmiyorsun. Bir sorun mu var? Bu soru hepiniz için geçerli." dedi. Ben tuhafça etrafıma bakıyordum. Neler dönüyordu? Asu da benimle aynı şekildeydi. Asena sinirle "Neden yaptığımı duymak ister misiniz? Ece'ye neden bize bu depo olayıyla ilgili bir şey anlatmadınız diye sordum. O ise bana 'Boş ver Asena.' cevabını verdi. Bu onun suçu mu sizin suçunuz mu onu bile bilmiyorum. Bir şeyler dönüyor. Bizim haberimiz yok ve bundan zarar görüyoruz. Asu'ya bak Berkan! Ne halde? Bu tabloya iyi bakın. Yakın da hepimiz Asu gibi olacağız. Neden? Çünkü siz bizi hiç bir şey söylemeden bu işe alet ettiniz." dedi. Asena'nın söyledikleriyle sanki uyuşturulmuş bir uykudaymışım, yeni uyanıyormuşum gibi hissetmiştim. Kumsal "Asena haklı. Neden böyle yapıyorsunuz? Bize her şeyi anlatmak zorundasınız." dedi. Berkan sinirle kalkıp "Siz bize güvenmiyor musunuz?" dediğinde Asena "Evet, güvenmiyorum. Güvenmiyoruz. Bu iş çok uzadı Berkan. Biz en çok zararı görenler olduk. Her şeyi anlatın yoksa aramız çok fena bozulur." dedi. Ben sinirle kalkıp "Asena haklı bize hiç bir şey anlatmıyorsunuz. Sırada ki kişinin başına ne gelecek ondan bile haberimiz yok. Orta da kalan biz olduk." dedim.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin