12.Bölüm ~ATARLI GENÇ~

2.9K 201 57
                                    

Alesya'dan

Merakla Çağan'ın yüzüne bakıyordum söyleyeceği şey neydi bende bilmiyordum. Yanaklarım yanıyordu ve neden kolumdan çekmişti? Canımın artık yanmaya başladığını hissettiğimde kolunu ittirdim ve "Neden?" dedim. O da bir şey diyemeden afallayarak geri gitti. Doğrusu şaşkındım. Çağan'dan beklenmedik hareketlerdi. Gözlerinin içine bakarak tekrar sormuştum ''Neler oluyor sana?'' Çağan da belli ki verdiği tepkinin ne kadar tuhaf ve yersiz olduğunun sonunda farkına varmayı başarmıştı. Kafasını iki yana sallayarak ''Kusura bakma, sinirliydim.'' dedi ve hiç bir şey yapmadan hızlıca arkasına bakmadan gitmişti. Kaşlarımı hayretle kaldırıp gidene kadar ona baktım.  Yaptığının sadece sinirden olduğunu düşünmesem de kafamı yormak ta istemiyordum. "Hadi gidelim." diyen Asena ile bizde yola koyulduk. Kaan'a dönüp "İyi misin? O bunu neden yaptı bilmiyorum ama boş ver." dedim. O da gülümsedi ve "Sorun değil." Dedi. Yolun yarısından sonra Kaan yanımızdan ayrılmıştı. Asena gibi nedense Kaan ve Bora da iyi olmayan bir şeyler seziyordum ama kaba davranıp uzaklaşmakta istemiyordum. Eğer yanılırsam kötü davrandığım için vicdan azabı çekmek istemiyordum.

Asu "O Ateş nasıl kazandı hala aklım almıyor!" Sinirli bir şekilde bunu söyledi. Kumsal "Boş ver elimizde ki o fotoğraflardan sonra istediği kadar kazanabilir." dedi. Bizde aklımıza gelen o rezil fotoğraflara güldük. "Sahi? O fotoğrafları yayınlamayacak mıyız?'' dedim. Asena ''Hayır, onlar yayınlamadıkları sürece gerek yok böyle bir şeye.''

Asena'nın kulağa güzel gelen kafeye oturma fikrinden sonra bulduğumuz ilk güzel kafeye oturmuştuk. Şirin ve sıcak bir yerdi. Ayrıca havalar da artık soğuduğunu derinden hissettiriyordu. Soğuk bir havadan sonra sıcak bir yerde oturup kahve içmek ise güzel hissettiriyordu. İçimizi ısıtıcak bişeyler çok güzel olurdu şuan...

Siparişlerimizi verip beklemeye başladık. O sırada da sohbet ediyorduk. Kumsal ''Piçizler nasıl başkanlığı kazanabildiler ya. Sen kazanmalıydın!'' dedi hiddetle. Asu ''Bilmiyorum ki Ateş'te bir tuhaftı zaten. Sürekli garip garip sırıtıp duruyordu.'' Asena ''Hile yaptılar. Barlas kızların kulaklarına hep Ateş'e oy vermelerini falan söylüyordu.'' dedi. Asu ''Sen niye engel olmadın ki?'' dedi hafif bir sinirle. Asena '' Engel olmaya çalıştım ama kızlar zaten beni dinlemezlerdi bile. Yani hakkıyla kazanmadılar ama yapılacak bir şeyde yoktu. Elimizden birşey gelmezdi.'' dedi. Asu derin bir nefes verip kahvesini içmişti. Ben de motivasyon edercesine ''Aa! Asmayın yüzünüzü, bunu kazandılar belki ama sonra ki zafer bizimdir. Şimdiden söyleyeyim.'' dedim. Telefonuma bildirim sesi gelince ne olduğuna bakmaya karar verdim. Çağan mesaj atmıştı.

Çağan Dinçer

Bugün yaşananlar için kusura bakma geri zekalı.

Böyle özür mü olur. Hakaret ediyor birde şuna bak. Sen görürsün şimdi... Kaşlarımı çatarak;

Alesya Korkmaz

Sen özür dilemeyi öğrenene kadar kabul etmiyorum.

Kumsal bana seslenince kendime geldim ve kızlara döndüm. "Kiminle konuşuyorsun? Baya sinirli gibisin." "Çağan bana özür mesajı yazmış. Elden ele okuyun al." Diyerek telefonu verdim. Asu "Aha! Yazdı. Hahahaha!" Diyerek gülme krizine girince telefonu elime alarak ne yazdığına baktım ve gözlerimi belerttim.

Çağan Dinçer

Sen bilirsin. Çünkü bir daha görebileceğini sanmıyorum bu güzel özür mesajını.

Alesya Korkmaz

Öyleyse görmesem daha iyi olur.

Mesajı gönderip kapattım. Yazdıklarına sinir olsam da şuanı bozmak istemiyordum. Çok güzel bir ortamdaydık. Sıcacık ve içten, çok hoştu. Modumu düşürüp bu anın tadını bozamazdım. Kahvemden bir yudum aldım ve içimi ısıttım. Yemeklerimiz gelmişti o sırada. Tabi ki bu durdurulamaz bir şekilde Asena tarzıydı. Yumulmuştu hemen yemeklere. Asu'yu söylememe bile gerek yoktu. Kumsal ve ben yavaş yavaş sindire sindire yiyorduk. Peki ya Asena ve Asu? Mideleri yol geçen alanına döndü iyice.
Yemeklerimiz bittikten sonra kalkıp hesabı ödedik ve kafeden ayrıldık. Kızlarla beraber biraz sokakta yürüdükten sonra vedalaşıp eve geçtim.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin