28.Bölüm ~BEKLENMEYEN~

2.8K 174 53
                                    

Alesya'dan...

İşte zamanın durması gereken o sahnedeydik. Hepimizin kafası karışmıştı. Berkan ve çetesi gelmişlerdi ve piçizler de buradaydı. Varlığını yeni fark ettiğim kızıl saçlı kız da tabii. Çok güzeldi ve masum bir yüzü vardı. Gözlerimi kısarak nedense Çağan'a baktım. Kıza göz ucuyla bile bakmıyordu. Barlas sinirle "Sizin burada ne işiniz var?" dedi. O an piçizleri bu kadar sinirli ikinci kez görüyordum. Birincisi zaten spor salonundaki çocukları dövdükleri zamandı. Barlas cidden Asena'yı bugün kıskanmıştı ve Miraç'ı öldürecek gibi bakmasını saymıyorum bile. Kıskanmadığını da inkar edemezdi her halinden belliydi.

Miraç alayla "Kızları almaya geldik. Asıl sana ne oluyor? Bence biraz sakin ol." dedi. Berkan Asu'yu alıp yanına çekti. Asu da dünden hazır zaten kıkırdadım. Ateş gözleriyle Berkan'ı deliyordu resmen biraz daha dayanamayıp dalacak gibiydi ama neden bir şey yapmıyorlardı? Araf da buradaydı ve göz göze gelmiştik. Gülümseyerek yanına gitmiştim. Çağan'ın baskıcı gözlerinden kaçmaya yer arıyordum. Düşmanım olan birisi beni neden bu kadar merak ediyordu onu da anlamıyordum?

Araf yine karizmatik karizmatik sigarasını içiyordu. Sigara içenleri sevmiyordum ama Araf dikkatimi çekiyordu. Araf sinirli sinirli gözlerini karşıya çevirdi ve kolumdan tutup arkasına çekti. Çağan sinirle "Alesya buraya gel!" diye bağırdı ve yanıma gelip beni almak için bir hamle yapacakken Araf onu durdurdu. Çağan sinirle " Ona dokunma!" diye bağırdı. Açıkçası şaşkındım Çağan bunları benim için mi yapıyordu? Çağan kolumdan tutup beni yanına çekti. Kolumu çok kötü sıkıyordu. Sinirden ne yaptığının farkında değildi. Kimse bana bu şekilde dokunamazdı. Kolunu sinirle ittim. ''Sakın bir daha böyle bir şey yapma!'' diye bağırdım. Çağan bile şaşırmıştı ve kaşlarını çatmıştı. Araf sinirle ona ilerliyordu ki. Anıl onu tuttu ve kulağına bir şeyler fısıldadı.

Kumsal "Hadi artık gidelim. Siz de lütfen kendinize çeki düzen verin. Unutmayın biz düşmanız." dedi. Barış sinirle "Hiç bir yere gitmiyorsunuz Kumsal Hanım." diyerek kolundan çekti. Anıl Barış'ı engelleyerek diğer kolundan tutup çekti. Barış Anıl'a dalmak için bir adım öne atıldı ama sonra kendini durdurdu. Hayda! Amaçları neydi bunların? Bir türlü ben de anlamamıştım. Çağan'ın arkasında duruyordum. Asena "Barlas yeter artık amacın ne senin? Bizi rahat Bı-ra-kın! Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Biz düşman olarak başladık ve devam ediyoruz. Bunu artık aklına soksanız iyi edersiniz. Eğer başka bir şey yoksa?" dedi Asena sorarcasına.

Piçizler bir adım gerilediler. Barlas son kez "Asena o çocuk piçin önde gideni senin onun yanında olmaman gerek." dedi. Asena gözlerini devirip. "Sen çok farklısın sanki." diyerek ağır darbeyi vurdu. O fırsattan istifaden kızların yanına geçtim. Böylece Berkan ve arkadaşlarıyla beraber okuldan çıkıyorduk. Arkamı dönüp Çağan'a baktım. Barış'ı tutmaya çalışıyorlardı. O an nedense içimde kötü bir his oluştu. Onun yanından ayrılmak istemiyordum. Ağlayacak gibiydim, bu nasıl bir his böyle? Araf "İyi misin? Kolun acıyor mu?" dedi. Koluma dokunarak. O an aklıma Çağan'ın söyledikleri geldi Ona dokunma! Beni derinden etkileyen o sözlerdi. Ne kadar etkilese de o da bana zarar veriyordu. Kimse bu kadar ileri gidemezdi ve ona çok sinirliydim. Fiziksel şiddetten küçüklüğümden beri korkuyordum çünkü sebeplerim vardı. Çağan'ın gereksiz yere bu kadar tepkiler verip, bana zarar vermeye çalışması da affedilemezdi. Araf çok yakışıklı biriydi ama beni ondan uzak tutan şeyler de vardı. Onu arkadaştan daha öte göremiyordum. Berkan "Evet kızlar olanları şimdilik aklımızdan atıyoruz. Sizi sürpriz bir yere götüreceğiz ama önce eve gidelim siz giyinin." Hepimiz onaylar bir şekilde mırıltılar çıkardık. Asu "Ne sürprizi? Ben meraktan çatlarım."

Zaten şuan aramızdaki en mutlu o idi. Berkan'a karşı bir şeyler hissettiği ortadaydı. Kendim için aynı şeyi söyleyemiyordum. Arabaya bindik. Kızıl saçlı kız da yanımıza oturdu. "Merhaba kızlar. Ben Ece, tanıştığıma memnun oldum." dedi gülümseyerek. Aslında iyi bir kıza benziyordu. "Ben Alesya. Bu Kumsal, Bu Asu Lina ve Bu da Asena Eda biz de memnun olduk." dedim. Asena zaten ilk tanıştığı kişilere çok sıcak davranmazdı ama bu kıza o bile ısınmış gibiydi. Eve gidene kadar kıza kendimizden az çok bahsettik. O da bize kendinden bahsetti. Berkan'ların uzun zamandır arkadaşıymış. Sevecen ve cana yakın birisiydi. Bizi teker teker evlere bırakıp ilerdeki parkta bekleyeceklerini söylediler. Eve girer girmez Anasu karşıma çıktı. "Anasu kızlarla dışarı çıkacağız. Üstümü değişeceğim haberin olsun." dedim. "Tamam kızım çok geç kalmayın bir de yarın Hayriye Teyzen bizim evin bahçesinde Altın günü yapacakmış. Bütün sosyeteyi toplayacağım buraya dedi. Mahalledeki bütün arkadaşları gelecek yani. Kızların anneleri falan da varmış. Kızlar da gelsin kurtlarınızı dökersiniz, yardım edersiniz." dedi anasu heyecanla.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin