1.Bölüm ~KURTARICI MELEKLERİM~

8.1K 336 312
                                    

(Düzenlendi)

Asu Lina'dan...

" Hay kökünü sattığımın saçı yine kabardı!"
Tabiki gene saçlarımı tarıyordum ve sürekli kabarıyordu. Saçlarımın kabarmasını sevmiyordum ama ne yaparsam yapayım yine de kabarıyorlardı. Mis gibi dalin kokan kolay tarama spreyini aldım ve sıkarak taramaya devam ettim. "Ah canım dalinim..."diye şükürler yağdırarak spreyi öperek geri yerine koydum. Bu sırada ağabeyimin "Asu!" diye bağırdığını işittim. Bir süre ne diyecek diye bekledim ama devamını getirmedi. Yatağımın yastıklarını düzeltirken "Ne...!" diye bağırdım. Biri adımı seslenip devamını getirmediğinde çok sinir oluyordum. Bugün yeni okulumu görmeye gidecektim. Doğrusu hiç merak etmiyordum. Sıradan bir özel okul işte en fazla ne olabilir ki?! Kendime aynada bakıp tişörtümün eteklerini düzenledim. Ağabeyim "Kahvaltı hazır." dediğinde çoktan aşağı inmeye başlamıştım. Bu sırada Çok sevdiğim Dilek teyze yani evimizdeki yardımcı abla salonun tozunu alıyordu. "Kolay gelsin Dilek Sultan!" deyip mutfağa geçtim. "Günaydın." diyerek masaya oturdum. "Sana da." Ağabeyim benden önce başlamıştı. Tabağıma birkaç bir şey alıp yemeye başladım.

Bu semte yeni taşınmıştık. Tanıdığım hiç kimse yoktu. Zaten çok da arkadaşım olmazdı. Tek tabanca takılırdım çoğu zaman. Yeni okulumda kimler olacak acaba? 11. sınıf oldum bu sene ve gideceğim okul turizm ve otelcilik okuluydu. Aşçı olmak hayalimdi. El lezzetime çok güveniyordum. Eski okulum Anadolu lisesiydi ve orada böyle bir imkanım yoktu. Üniversitede gastronomi okuyabiliyordum ama bu okulumda önceden hazırlanıp üniversitede daha iyi olabilecektim.
Dalmış düşünürken abim ağzını sildi "Ben işe gidiyorum. Aksam işim var geç gelirim." dedi ve kalktı.
Annem ve babam... İşleri onlar için çok önemlidir. Varlıklı bir ailenin kızıydım. Bir çoğu yerde şirketimiz vardı ve ailemin yaptığı iş de inşaattı. Babam müteahhit, annem de inşaat mühendisiydi. İşlerini beraber yürütüyorlardı. Biz de ağabeyimle beraber yaşıyorduk. Ağabeyim sakin ve yaşına göre çok olgun birisiydi. Gereksiz samimiyetlerde pek bulunmazdı. Onu bu yüzden bazen çok sıkıcı bulurdum ama büyüme şartlarımız böyle olmuştu. Çoğu zaman sadece ikimiz kaldığımız için bana ağabeyim bakmıştı. Annem sürekli işleri için yurt dışına gidiyordu ya da burada bile sürekli işleriyle uğraşırdı. Bu benle ilgilenmiyor demek değildi tabii ki. Benimle de ilgilenirdi, ağabeyimle de ama çoğu şeyimde yanımda ağabeyim olurdu. Onun yeri bende çok ayrıydı.

Ben de ağabeyimin arkasından masadan kalktım ve odama çıkıp çantamı aldım. Aşağı indiğimde Dilek teyze de salondaki işini bitirmişti. Ayakkabılıktan ayakkabılarımı alıp "Diloşum ben çıkıyorum. Sana kolay gelsin." deyip çıktım. Arkamdan "Tamam Asu'cum, sağ ol."sesini duydum.

Evimizin okula yakın olduğunu biliyordum fakat nerede olduğunu bilmiyordum. Telefonumdan okulun nerede olduğuna baktım. Yürüyerek 15 dakika gösteriyordu. Kısaca yollara göz atıp telefonumdan müzik açtım, kulaklığımı taktım ve yürümeye başladım. Az çok nerede olduğunu gözüme kestirmiştim. Yol tarifine bakmama gerek yok diye düşünüyordum. Biraz ilerledikten sonra yolun sonundan dönmem gerekiyordu. Ama hemen yanımda bir ara sokak vardı. Yolun sonuna kadar yürümek istemiyordum. Hiçbir şey düşünmeden ara sokağa daldım. Sadece fazla yorulmak istemiyordum.
Filmlerdeki gibi bir ara sokak değildi gayet normal bir sokaktı. Gayet sakin bir şekilde ilerliyordum. Kimse yoktu sokakta. Kimsenin olmaması korkutmalı mıydı sevindirmeli miydi bilmiyordum. Bir kaç dakika yürüdüm zorunlu sağa dönüş vardı. Neredeydi bu sokağın çıkışı? Biraz yürüdükten sonra etrafta içki şişeleri, yırtılmış kıyafet parçaları ve bir sürü çöple karşılaştım. Tedirgin olmaya başlamıştım. Daha fazla ilerlemeye cesaretim vardı ama içki içen ayyaşlarla karşılaşma düşüncesi beni korkutuyordu. Bir kaç adım daha atmak istemiyordum. Hızla geldiğim yöne doğru döndüm. Dönmemle korktuğumun başıma geldiğini anladım...

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin