8.bölüm ~KOMŞU ÇOCUKLARI~

3.5K 229 67
                                    

Medya:Bora ve Kaan

Athena- Kafama göre

-

Alesya'dan...

"Ah! Bu ben kendimi nerelere koysam?" Saçlarımı yanlardan iki örgü yaparken bağırarak şarkı söylemeyi de eksik etmiyordum. Aynı zamanda da kızlarla dün ettiğimiz kavgayı düşünüyordum. Hırsımı hala alamamıştım. O kızlarla son kavgamız olduğunu zannetmiyordum. En azından tek başıma değildim. Güvenebileceğimi düşündüğüm birileri vardı. Bu sene uzun zaman sonra ilk kez düzgün bir arkadaşlık kuracağıma inanmıştım.

Bu kızları çok sevmiştim. Hepsi birbirinden farklıydı ve eğlenceliydiler. Aradığım arkadaşlık buydu işte. Asu çok gülüyordu, Asena psikopat ve soğuktu ama biz onun içindeki sempatikliği görüyorduk, Kumsal çok güzel ve bakımlı biriydi. Bakımı yüzünden her yere geç geliyordu zaten. Ben mi? Ben sayko birisiydim, çevremdekilerin tabiriyle. Dıştan ne kadar sessiz görünsem de insanların kuyusunu hiç beklemedikleri bir anda kazabilirdim. Boşuna kızlar bana "Sinsi Salvador" demiyorlardı. Kızlarla grupta yaptığımız konuşmalarda olaylara hep sinsice yaklaştığım için 'Sinsi Salvador ' demeye başlamışlardı.

Düşüncelerden ayrılıp sonunda kendime gelebilince saçlarımı örmeyi de bitirmiştim. Ardından okul için üstümü giyip aşağı indim. Annem bugün her zaman ki gibi şıktı ama resmi giyinmişti. 'Bir yere mi gidiyorlardı?' diye düşündüm.

"Nereye bakalım Anneciğim?" Annem bana dönerek "Günaydın bugün babanın toplantısı varmış. Toplantıdan sonra iş seyahati varmış. Ben de onunla gideceğim iki gün kadar yokuz tek kalabilecek misin?" Kafamı olumlu anlamda sallayıp kahvaltı etmeye başladım. Ailemi seviyordum ama bu işin ışık vuran yanıydı. Karanlık tarafından bahsetmek bile istemiyordum. Niye mi? İş, iş, iş... Göründüğü kadar harika bir hayatım yoktu.

Kahvaltıdan sonra babam ve annem çıktılar ben de onlardan bir kaç dakika sonra çıkıp kaldırımda yürümeye başladım. Kızları görür görmez hızla koşmaya başlamıştım. Asena'nın sırtına atlıyıp "Günaydın!" diye bağırdım. Asena hiç şeklini bozmadan" Ne kadar hafifsin(!)" dediğinde sesli bir şekilde güldüm. Sonra Asena beni güzel bir şekilde(!) aşağı indirmişti. Kumsal her zaman ki gibi ortalar da yoktu. Asu telefona bakıp sosyal medya da geziniyordu. Biz bu şekilde okula gidiyorken tanıdık birinin önden bir çocukla konuşarak gittiğini gördüm. Bir dakika bu Kumsal'dı. Çocuk gördüğüm kadarıyla baya yakışıklıydı. Bizim kız biliyordu ağzının tadını ne diyebilirdim ki?

"Kızlar bakın şu Kumsal değil mi?" "Kumsal!" diye bağırınca kız doğal olarak şaşkınca arkasına döndü. "Hey! Kumsal." diyerek bir elimi havaya kaldırdım. Asena eliyle kolumu cimcirince inleyerek elimi koluma götürüp, çenemi kapadım. Bu kızların yanındayken efendiliğimi bir anda kaybediyordum. İçimden adeta tanıdığım ama görmezden geldiğim canavar çıkıyordu. Kumsal'ın yanına varınca yanındaki çocuk bize gülümseyerek baktı. Kumsal dişlerini göstererek ona gülüyordu. Tam ağzına vurmalıktı ama arkadaşımızı rezil etmeme kuralı vardı.

"Merhaba ben Bora." diyerek kendini tanıttı. "Ben Asena yanımda ki arkadaş Alesya ve bu at gibi sırıtan da Asu." diyerek gözlerini devirdi. Ben düz bir şekilde çocuğa gözlerimi dikmiş bakıyordum. Asu ise söylemeye gerek varmı? Hepimiz yolda yürürken  yanımıza koşarak gelen sarışın bir çocuk çok dikkatimi çekmişti. Bora çocuğu görür görmez "Hoşgeldin kardeşim." dedi. Ben Asena'nın omzuna kafamı yaslayarak ona bakıyordum gözlerimiz kesişince bir an da sebebsizce paniklemiştim. Doğal olarak affalladım ve fark etmeden saçma sapan hareketler yapmaya başladım. Ciddi anlam da söyleyebilirim ki dışarıdan görenler beni spastik sanabilirdi.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin