6.Bölüm ~SUSHİBA~

3.7K 228 144
                                    


Asu Lina'dan...


Sabah uyandığım da kendimi çok zinde ve dinç hissediyordum. Dün çok güzel bir şekilde stresimizi, sinirimizi atmıştık. Dün gelir gelmez duşumu aldığım için şuan duş almaya gerek yoktu. Bugün bir de geç kalktım. Çünkü... Okuldan uzaklaştırıldık! Okuldan uzaklaştırıldığımız için tabii ki de sevinmiyordum. Çünkü derslerden geri kalıyorduk. Ama bu durum çok komikti. Okul bizim için yeniydi ve yeni gittiğimiz bir okuldan uzaklaştırıldık. Aklıma geldikçe gülüyordum. Notlar için üzülüyordum ama onları da sınıftan birinden alırdım. Kasmaya gerek yoktu. Kızlarla herkes kahvaltısını yaptıktan sonra buluşma kararı almıştık. Ee boş günümüzde evde boş boş oturacağımızı düşünmediniz herhalde?

Üzerime günlük normal bir jean ve tişört geçirip aşağı indim. Kahvaltı sağ olsun Dilek abla sayesinde müthiş bir şekilde hazırdı. Dilek abla bizim yardımcımızdı. Gerçekten çok hamarat ve eli çabuktur. Ağabeyimi yanaklarından birer kere öpüp yerime oturdum.

Yemeğimi bitirdiğimde ağabeyime baktım. Ağabeyim hala tabağının yarısını bile yiyememişti. Kıkırdayarak "Abi çok yavaş yiyorsun.'' dedim. Bana değişik bir bakış attı. ''Ben yemek yerken insan kalmak istiyorum." dedi ağabeyim. Dediğine göz devirdim. '' Ben gidiyorum. Kızlarla kafede takılacağız. Haberin olsun. Bak 'insan' gibi söylüyorum.'' dedim insan kelimesinin üstüne baskı yaparak. ''Kapı orada kardeşim yol alabilirsin.'' deyip eliyle kapıyı işaret etti. Tekrar ve tekrar göz devirerek telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım.

Kızlarla okuldan dönerken ayrıldığımız yolda buluşacaktık. Buluşma yerimize yaklaşmıştım ki... Önüme sapsarı bir golden köpek çıktı. Korkmama gerek yoktu çünkü çok tatlı bir köpekti. Alesya'nın oturduğu sokaktan koşarak gelmişti ve tam benim önümde durdu. Boynunda tasması da vardı. Eğilip hem onu sevdim hem de tasmasına baktım. Tasmasında 'Sushiba' yazıyordu. Etrafıma bakındım sahibi buralarda mı diye ama sokakta kimse yoktu. Ben köpeği severken Alesya sokaktan elinde tasma ve koşmaktan nefes nefese kalmış bir şekilde çıktı. Epey koşmuş gözüküyordu. Çünkü saçı başı birbirine girmişti ve çok komik gözüküyordu. Gülmemek için kendimi tutuyordum ama daha fazla tutamadım ve güldüm. Yanımdaki köpeği görür görmez gözlerini peluş ayıların hiç kapanmayan gözü gibi açtı ve birden ''SUSHİBAAAA!!!!'' diye bağırdı. Hem sarılıp hem azarlıyordu bu arada. ''Neredesin sen? Niye yanımdan ayrılıyorsun? Senin yüzünden çok korktum.'' dedi Alesya dudağını büzüp ve Sushiba'ya sıkıca sarıldı. Bu Alesya'nın köpeği miydi? ''Bu senin köpeğin mi?'' diye sordum hayretler içerisinde. ''Evet. Adı da Sushiba. Görmüşsündür zaten.'' dedi. ''Evet gördüm de neden Sushiba? Çok aradın mı bu ismi?'' dedim gülerek.

O da gülerek ''Sushiba işte. O an aklıma o gelmişti.'' dedi.Biz konuşurken kızlar da gelmişti. Hep birlikte selamlaşıp nereye gideceğimizi düşünmeye başladık. Alesya ''Sushiba'nın da girebileceği bir yer olmalı.'' dedi. Doğru söylüyordu hayvanların girebileceği bir yer olmalıydı. Kumsal hemen ''Ben bir yer biliyorum!'' dedi. ''Hem de yürüme mesafesinde.'' diye de ekledi. Hepimiz onayladık ve gitmeye başladık.

Sokaktan çıkıp caddeye döndüğümüzde aynı kaldırımda piçizler de vardı. Onlar önden gidiyorlardı biz arkadan. Aramızda 5-7 metre falan vardı. Sushiba'da onları görünce havlamaya başlamıştı. Ee tabii hissetti hayvan onların gıcık olduğunu. Alesya onu sakinleştirmişti hemen ama ne yazık ki Piçizler'in dikkatini çekmiştik. Hepsi arkasını dönmüştü. İlk tepki veren Çağan olmuştu. '' Köpek mi lan o!!'' diye bağırıp hemen caddenin karşısındaki parka koşturmaya başladı. Tabii bunu gören Sushiba tasmasını Alesya'dan kurtardığı gibi Çağan'ın peşinden koşmaya başladı. Çağan'ın arkasından Piçizler ve biz de koşuyorduk.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin