37.Bölüm ~HER ŞEY BİTTİ~

2.2K 152 91
                                    

(Okurken dinleyebilirsiniz.)

İyi okumalar....

Kumsal'dan...

1. dönemin bitmesine az kalmıştı, sabahları erken kalkmaktan kurtuluyordum. Sadece iki hafta kalmıştı. Herkesin durgun olduğu sırada Alesya "Sınavlar bitti. İki hafta sonra okullar bitecek. Sen kimsin okul? Bak biz seni yendik. Sen kimsin!" diye şarkı söylemeye başlamıştı. Biz sadece Alesya'nın şarkısına gülmekle yetiniyorduk. Bu aralar bir gülsek üç üzülüyorduk. Alesya da bizi keyiflendirmeye çalışıyordu. Okuldan çıktığımızda Alesya hala şarkı söylemeye devam ediyordu. Yoldan fren seslerinin geldiğini duyana kadar...

Ne olmuştu? Şimdi ne yapacaktık? Ellerim boşalıyordu. "ALESYA!" diye seslenişlerimiz her yerden duyuluyordu. Gözlerim doluyor ve "A-les-ya!" demeye çalışıyordum ama olmuyordu. Titrek sesim buna el vermiyordu. Kızlara baktığımda Asu titriyordu. Asena soğuk kanlılığını korumaya çalışıyordu. Duhan da şaşkınca etrafa bakıyordu nasıl davranacağını bilmezcesine. Ben de bilmiyordum. Ne yapacaktık şimdi? Tekrardan "A-les-ya!" demeye çalıştığımda sesim çıkmıyordu. Bir türlü tek nefeste söyleyemiyordum. Sanki bütün nefesim içe çekilmiş gibiydi. Son kez "Alesya!" diye tek nefeste bütün nefesimi isyan ederek bırakmıştım. O an gözlerimden akan yaşlarla ne yapacağımı bilemeden koşarak Alesya'nın yanına yaklaştım. Ben koşmaya başlayınca kızlar ve Duhan da arkamdan gelmişti.

Alesya'nın yanına geldiğimde bir boşluğa düşercesine dizlerimin üstüne kapaklanmıştım. Alesya sadece yerde yatıyordu. Onu öyle gördükçe kalbim daha çok sıkışmaya başladı. Nefes alamaz haldeydim. Gözlerimden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Kafasındaki akan kanları gördükçe göğsüm daralıyordu. Korkuyordum...

Asu yanıma geldiğinde titriyordu. Yavaşça dizlerinin üstüne çöktü. Şokta olmalıydı. Asena yanımıza geldiğinde onun da bizden farkı yoktu ama ağlamıyordu. Kendini tutuyordu ve ellerini sıktığını gördüm. Bizim yanımızda kendini bırakmak istemiyordu. Bir anda "Duhan hemen ambulansı ara! Hemen!" diye bağırmıştı Asena. Sinirliydi. Sinirlendiği şey neydi derken "O arabanın işi bitti. Onu süren adamı bulup azraili olacağım! Yaşatmayacağım!" dedi Asena. Gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Kendini bizim gibi bırakmamak için başka şeylere saldırıyordu. Alesya'yı gördükçe içim acıyordu, kalbim sıkışıyordu. Asu ağlayarak "Alesya, hadi kalk. Lütfen! N'olur, hadi kalk. Sana bir şey olamaz." diyordu göz yaşlarının arasından. Ben sadece olanları izlemek ve ağlamakla yetiniyordum. Ya Alesya'ya bir şey olursa? "Alesya ya ö-" diyemeden akıttığım yaşlar sel oldu. "Ya ölürse? Biz ne yapacağız?" dediğimde bu söylediklerimin bir gün ağzımdan çıkacağını hiç düşünmezdim. 'Ölmek.' düşündüğümde ben zaten parçalanıyordum. Asena bu dediğime "Saçmalama! Bizden biri asla ö-. Böyle bir şey olamaz." demişti. Ölmek kelimesini ilk defa söyleyemiyordu. Dili el vermiyordu. Normalde o kelimeyi söyleyebilirdi ama şu durumda dili bunu söylemesini istemiyordu. Kalbi de aynı şekildeydi.

Duhan ambulansı arayıp yanımıza gelmişti. Duhan "Birazdan burada olurlar. Siz de sakin olun. " dedi. Nasıl sakin olalım ki? Bunu bizden nasıl isteyebiliyordu? Duhan "Asena plakayı aldın mı?" dediğinde Asena "Aldım!" dedi sinirle. Ne zaman almıştı? Hiç farkında değildik ama alması bizim işimize yarayacaktı.

Asena yanımıza çöktüğünde biraz durgunlaştı ama hala kendini tutuyordu. Birimizin bizi ayakta tutması gerekiyordu. O da Asena'ydı. Bizi ayakta tutan şey Asena'ydı.

PSİKOZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin