51.Bölüm ~KİBRİT~

Start from the beginning
                                    

Aklıma dün Asu'nun dediği gelince bir anda durdum. 'Asena dikkatli olun.' demişti.

-Dikkatli olun birbirinizin yanından ayrılmayın. Görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra Asu'nun yanına gittim. Alnına koyduğum havlu yere düşmüştü. Havluyu yerden alıp banyoya gittim. Havluyu kirli sepetine atıp elimi yüzümü yıkadım. Banyo da ki işim bitince mutfağa indim. Buz dolabından kahvaltılıkları çıkartıp, masanın üstüne koydum. Çaydanlığa su koyup ocağın üstüne koydum. Asu ne sever kahvaltı da diye düşünmeme gerek yoktu. Kız her şeyi yiyordu. Ben de aklıma ilk geleni yapmaya başladım.

Gözleme...

Kahvaltı hazır olunca yukarıya odama çıkıp Asu'nun yanına gittim. Hala uyuyordu. "Asu kalk kahvaltı hazır." dedim. Asu kalkmayınca Asu'yu dürtükledim. "Kalksana." dedim. Asu yavaş yavaş gözlerini açıp bana baktı. "Ne istiyorsun?" dedi uykulu sesiyle. "Kahvaltı hazır. Elini yüzünü yıka sonra aşağıya in." dedim. Asu esneyip "Ben yemeyeceğim." dedi. Gözlerimi devirip "Tamam gelme ama şunu söyleyeyim. Kahvaltı da sosis ve gözleme var." dedim. "Cidden mi?" dedi Asu ve hızla ayaklandı. Ayaklanır ayaklanmaz acıyla bağırdı. "Aaa! Bu ağrı ne zaman geçecek?" dedi Asu acıyla. "Üç-dört güne geçer herhalde." dedim. Asu anlamış şekilde kafasını sağladı. Asu'nun üstüne baktığımda okul kıyafetleri vardı. Dolabımın yanına gidip rahat bir eşofman ve kazak aldım. Elimde ki kıyafetleri Asu'nun yüzüne fırlatıp "Al bunları giy, elini yüzünü yıka sonra aşağıya." dedim. Asu kaşlarını çatıp "Öküzsün valla." dedi. Asu'ya gülüp odamdan çıktım.

Mutfağa geçtiğimde çayları doldurdum ve masaya oturup yemeye başladım. Uykum vardı. Dün gece çok uyuyamamıştım. Çatalımda ki sosisi yerken kapıda dikilen Asu'yu gördüm. "Beni beklemeden ye zaten." dedi ve yavaş adımlarla, seke seke karşımda ki sandalyeye oturdu. Çatalımda ki sosis bitince Asu'ya döndüm. "İki saat seni bekleyecek halim yok." dedim ve yemeğime devam ettim. Asu kahvaltısını yaparken bir yandan da bana sorular soruyordu. "Kızlar nerede? Okula gittiler mi?" dedi. "Okuldalar. Bizim okula gelmeyeceğimizi okula gitmelerini söyledim." dedim. Asu elinde ki gözlemeden bir ısırık alıp "Keşke gitmeselerdi." dedi yüzünü asarak. "Asu anlatacak mısın? Dün ne oldu?" dedim. "Kahvaltımızı yapalım sonra anlatayım." dedi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp kahvaltıma geri döndüm.

Asu sandalyede otururken ben de masayı topladım. Kıpırdadığında canı yanıyordu. Mutfağı toparladıktan sonra oturma odasına geçtik. Koltuğa oturup Asu'ya baktım. Yavaş yavaş hareket ediyordu. Her yeri ağrıyordu. Asu da karşımda ki koltuğa geçip oturdu. "Hastaneye gidelim. Bu böyle olmaz. Bir yerine bir şey olmuş olabilir." dedim. "İstemiyorum. Hastaneye gidersem annemlerde öğrenir." dedi. "Tamam." dedim iç çekip sonra "Anlat bakayım. Ne yaptı o pislikler sana?" dedim kaşlarımı çatıp. Asu gözlerimin içine bakıp yerinden doğruldu. "Okula gelirken Piçizler beni arabayla kaçırdılar. Sonra gittiğimiz depoya götürdüler." dedi Asu ve derin nefes aldı. "Depoya?" dedim şaşkınlıkla. Bize bir daha deponun yerini göstermezler diye düşünüyordum. "Evet depoya, Depoya gittiğimizde Boyalılar da oradaydı." dedi Asu sinirle. Kaşlarımı daha çok çatıp Asu'yu dinledim. "Piçizler beni depo da boyalılarla yalnız bırakıp gittiler." dedi Asu ve yutkundu. "Boyalılar mı seni bu hale getirdiler?" dedim hafif sesimi yükselterek. "Evet. Sopa ile dövdüler, saçımı çektiler, tokat attılar." dedi Asu. Sinirle ayağı kalkıp odanın içinde dolaştım.

Bu kadarı fazlaydı!

Hem de çok!

"Sonra işte bayılmışım. Piçizler beni ayılttı ve beni bir ormanın ortasın da bırakıp gittiler. Ben de bu halde eve gidemezdim. Abim eve geç geliyor. En müsait seni buldum ve bana bakacağını biliyordum." dedi Asu. "Ben gidiyorum. Sen burada otur kapıyı kitle." dedim Asu'ya. "Nereye?" dedi Asu endişeyle ayağa kalkıp. "İşim var." dedim. "Asena ne yapacağını biliyorum yapma. Bu intikam tek benle kalmayacak. Dikkatli olmamız lazım." dedi Asu. Endişesi gözlerinden okunuyordu. Ben gitmek için bir adım atacakken Asu kolumdan tutup "Gitme. Bari kızlar gelsin sonra git. Tek başıma bırakma beni." dedi Asu. Asu'ya bakıp sıkkınlıkla nefes verdim. Koltuğa oturup Asu'ya baktım. Asu ayakta duvara bakıyordu. "Ne düşünüyorsun?" dedim Asu'ya. "Dün Ateş cebime bir kağıt koymuştu. Ne yazdığına bakmamıştım." dedi ve oturma odasından çıktı. Tek kaşımı kaldırıp arkama yaslandım. Olaylar gittikçe karışıyordu. Bu karışıklık hiç bitmeyecek gibiydi.

PSİKOZLARWhere stories live. Discover now