30.Bölüm: ''Yeniden Doğan''

5.3K 831 628
                                    

Keyifli okumalar...

***

''Zayıflık öldürür.''

Küçük kızın sesi bu sefer karanlığın içinden gelmedi. Aksine kızıl zemin aydınlıktı. Küçük kızsa orada olduğundan habersiz olduğum, sunağın yanında dikiliyordu. Kızıl saçları üzerine giydiği kırmızı elbiseden daha parlaktı. Sanki başından aşağıya ateş parçaları dökülüyordu.

Ayağındaki kırmızı pabuçlardan, ayak bileğindeki kelepçeye kadar kızıla boyanmıştı. Tek fark gözlerinin yeşiliydi.

Yaşından daha bilge bakan gözlere sahipti. En fazla on iki yaşında gösteren bir çocuk, nasıl böyle yorgun bakardı?

Basamaklar bitip kızıl zemine basan botlarımdan, adım sesleri yankılandı. Kız, minik bedenine derin bir nefes çekti.

''Seni çok uzun zamandır bekliyorum gözde.'' Suratına büyük gelen ağzı iki ucundan kıvrıldı.

Diğerlerinin de buraya getirildiğini düşününce, onun ne zaman ailesinden alınıp buraya getirildiğini merak ettim. Bakışlarımdan sorumu okumuş gibi cevap verdi.

''Yıllar oldu, burada zaman kavramı fazla karışık.''

''Neden buradasın?''

Başını yüzüme bakmak için kaldırınca, kızıl bukleleri dalgalandı. ''O istediği için.''

''Peki, neden beni bekledin?''

''Diğerlerini neden beklediysem ondan.''

Botuma uzanıp anahtarları tutan halkayı çıkardım. ''Sende anahtar yok.''

''Evet yok.''

''Öyleyse bilmecen ya da hikayen de yok.''

Gülümsedi. ''Hikayem var.''

Dinlemek için sustuğumda yeniden güldü. ''Sana anlatacağım cinsten değil. Ve sen bugün yeterince hikaye dinledin. Sıra hikaye yazmakta.''

''Nasıl?''

Minik eller sunağı işaret etti. ''Orada.''

Sunağa ilerleyip, taşa oyulmuş anahtar deliklerine baktım. Dört farklı boşluk bana baktı.

Halkadaki ilk anahtarı alıp, uygun çıkıntılı deliğe yerleştirdim. Çevirmeden önce küçük kıza baktığımda konuştu.

''Zaman, beni kovalar dört Atlı'nın sırtında,

Var oluşum bir, yok oluşum iki nefes.''

Sözleriyle birlikte anahtarı çevirdim. Mermer yüzeyden gelen sesler ile çarklar hareket edip yerine oturdu. Küçük kız devam etmem için eliyle işaret etti.

Cam anahtarı sıradaki deliğe geçirip çevirdim. Çarkların sesine, küçük kızın kelimeleri eşlik etti.

''Korku, daralan bir kafes

Göğsüme vursam, zincirlerim artar.''

Obsidiyen anahtarı üçüncü deliğe yerleştirip çevirdim.

''Karanlık, zihnimin misafiri

Bedenimin efendisi.''

Gama-2'den aldığım son anahtarı da deliğine geçirdim. Çevirmeden önce küçük kızın eli beni yakaladı. Yeşil gözlerindeki yorgun bakış beni rahatsız etti.

''Gerçeklik, keskin bir kılıç

Kalbine saplar en acıtanı.''

Bana verilen bilmecelerin hepsinin cevabı küçük kızın sözlerinde vardı. Zaman, korku, karanlık. Son anahtar gerçeklikti.

Gazap'ın GözdesiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt