18.Bölüm: ''Kırmızının Çaylağı''

6.8K 1K 728
                                    

Keyifli okumalar...

***

Uyurken bile ters giden bir şeyin varlığını hissetmiş olmalıyım ki ellerim yumruk oldu. Sonraysa görüntü hızlandırılmış şekilde aktı. Metal kolların konteynırın tepesini açtığı gibi kapattığını gördüm. Eğri büğrü metal, üzerimi bir battaniye gibi örtünce görüntüden çıkmıştım.

Renkler hızla akarken, ayakta dikilen görüntüm ortaya çıktı. Konteynırın içinde yaptıklarım görünmemişti. Alanı inceleyip binalara doğru koşmaya başlamıştım. Sonrasında açı değişti. Başıma bağlı kablolar hafifçe gerilmişti. Gözlerimi kırpıştırıp yeniden açtığımda her şeyi benim gözlerimden izlemeye başlamıştık.

Ayağım takılınca toprak çok yakınlaştı ve binaların karanlığında saklanırken görüntü simsiyah oldu.

Ayakta dikilen 21'i görmem ile vücudum tepkisel olarak gerildi. Görüntünün yanında yanıp sönen kırmızı dalgaların arasına yeşiller karıştı. Zikzaklar çizip hapsolduğu kare şeklin ucunda kayboluyorlardı.

Ne Usta June ne de çaylak-55 bana bakıyordu. Dikkatlerini tamamen görüntüye vermişlerdi.

''Demek 21'i sahaya koydular, gümüşler gerçekten kazanmak istemiş.'' Usta June kahkaha atmıştı. Çaylak-55 ise durumdan çok da memnun değildi. Daha çok ürpermiş gibiydi.

Sanki ikisi de olanları yeni izliyor gibi tepki veriyorlardı. Belki de öyleydi.

Görüntü pencerelerde ve sokaklarda dolaştı. Uzanan elim mavi üniformalı kızın gırtlağına bıçağı dayadı. Şimdi bakınca gözlerinde patlak veren korkunun saflığı yerimde kımıldamama neden oldu.

Bu sefer mavi bir çizgi, yeşilin yerini alıp kırmızı ile dans etti. Usta June gözlerini ayırmadan görüntüyü izlemeye devam etti.

Görüntü olmasına rağmen sesleri duyamıyorlardı. Bense kulaklarımda kızın ne yaptığımı soran sesini duyuyordum. Anlaşılan sesi dert eden yoktu.

Usta June konuşma boyunca elindeki cihazda parmaklarını gezdirdi.

Başımın üzerinden yağan cam parçalarının ardından, yerdeki cesedin yanına giden siyah üniformalı çocuk ekranda belirdi. Çocuğun öfkeli suratında, sessiz kelimeleri dudaklarından döküldü. Tam sokağa çıkacakken ekranda görünen kolumla sokaktan çekilince şaşırdı.

Simülasyonda bana verilen iki kuralı da ihlal etmiştim ama beni kimse durdurmamıştı.

Kırık camdan tırmandım, gümüşün cesedinden silah çaldım. Nöbet yerinde kızıl saçlı kızın boğazını keserken yeşil çizgi yeniden belirip kayboldu. Bu sefer daha kısa sürmüştü.

Kanlar içindeki kızdan telsizini alıp çubuğu kontrol ettim. Elimdeki su şişesini ve barları sokağın kıyısına bırakıp koştum. Sonrasında saklandığım konteynır içindeki görüntü karanlıktı. Ellerimdeki botlar ile binanın içinden çıkıp karşı binaya geçip saklandım.

Elimdeki silahla iki gümüş öldürdüğümde yeşil çizgi yeniden çıktı. Anlaşılan öldürdüğüm zaman verdiğim sabit bir tepki vardı.

Omzu yaralı gümüş ile mücadelem sırasında hafif mavi dalgalanmalar oldu. Sonra yeniden yeşil ekranın solunda göründü.

Gümüşü boynundan bıçaklayan kızı görüp, ölen bedenlerinden örnekleri topladığımda, sırtım tehlikeye dönükken mor bir dalgalanma oldu. O kadar hızlı geçmişti ki hayal ettiğimi düşündüm.

Sonrasında 21 ile mücadele ettiğim görüntüler ekranı süslerken panel deli gibi çizgiler ile doldu. Yeşil şiddetli iniş çıkışlar yaparken, mor çizgi hayal olmayacak hızdaydı. Sakin bir tempodaki kırmızı bile titreşimler yayıyordu.

Gazap'ın Gözdesiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن