21.Bölüm: ''Gözlerini Kapatma''

6.6K 973 429
                                    

Keyifli okumalar...

***

Kıdemlinin söz verdiği gibi ertesi gün silah eğitimim başlamıştı. Bıçaklarda olduğu gibi her gün egzersizler sırasında bana verilen bilgi notları ya da farklı silah türleri yoktu.

Eğitimim tek bir silahtan ibaretti.

Kıdemli simülasyonda gümüşlerden çaldığım aynı silahı avuçlarımın arasına bırakırken, adının excalibur olduğunu söylemişti. Fazlasıyla epik bir isme sahip olmasına yorum yapmamıştım.

Kuklaların dizili olduğu bölmelerden ilkine girmemi işaret etti. Denileni yaptığımda, hızla verilen komutları yerine getirmeye başladım.

''Dizlerini omuz hizasında arala, dengeni sağla, sol elinle alttan destek olurken sağ kolunu dirseğinden ger.''

Duruşumun iyi olduğuna karar vermiş olacak ki en yakındaki kuklayı işaret edip ''Ateş et.'' dedi.

Parmağımın altındaki soğuk, metal çengeli kendime doğru üç kere çekip durdum.

''Kafa, kalp ve uyluk.'' Kıdemli atış yaptığım noktaları sayıp bana döndü. ''Neden buralara ateş ettin çaylak?''

Kollarını bedeninin arkasında kavuşturup, cevap vermemi beklediğini belli edecek şekilde bedenini bana çevirdi.

''Hayati noktalar kıdemli.''

''Sana onu öldürmeni söylediğimi hatırlamıyorum.'' Bıkkınlığı sesine yansımıştı. ''Sana ne dediğimi söyle çaylak.''

''Ateş etmemi, kıdemli.''

''Kesinlikle! Tek amacı öldürmek olan bir moron olmanı istesem, seni seçme gereği duymazdım değil mi?''

''Evet efendim.''

''O zaman öyle davranmayı bırak.''

Başımla onaylayıp kıdemli emretmeden konumumu aldım. Bakışlarımı, önümde bedenine açtığım üç delikle bana bakan kuklaya çevirdim.

Kan kırmızısı rengi ile adeta parlayan cilalı bir tene sahipti. Ayaklarının tabanına saplanmış demir kazıklar ile dik durması sağlanıyordu. Alanı ayıran paravanlar çeliktendi. Olası atışın yanımdaki kabinde talim yapan başka bir çaylağa zarar vermesini önlemek için dizayn edilmişti.

Elbette benden başka çaylak olmaması, bu uğraşı boşa çıkarıyordu.

''Emriniz?''

''Hedefini etkisiz hale getirecek iki atış.''

Kıdemli cümlesini tamamlayınca ateş etmek yerine bekledim. ''Atış izni?''

''Olumlu çaylak.''

Kuklanın parlak sol omzuna ve sağ bacağının dizine beklemeden seri şekilde ateş ettim.

''Güzel, şimdi yandaki kabine geç.''

Sonraki üç saat, yeni bir kukla ve yeni bir stratejik atış noktası belirleme döngüsü ile geçti.

Beden ölçüleri ve renkleri değişkenlik gösteren kuklaları vurmaya devam ettim. Uzak mesafeden güç harcamadan öldürülen ya da yaralanan bedenlerin sayısı artarken, elimle bütün haline gelen silahın kabzası ısınmış, yabancı gelen soğukluk yüzeyini terk etmişti.

Yeşil, belime kadar gelen kuklaya ateş etme emri aldığımda, silahımdan çıkan click sesiyle mermimin bittiğini anladım.

''Kaç mermi harcadın?''

''12 kıdemli.''

''Karşında sana ateş edebilecek bir hedef varken, mermin bitti ve sen öylece dikilmeye devam mı ediyorsun?''

Gazap'ın GözdesiWhere stories live. Discover now